DIŞİŞLERİ BAKANI DAVUTOĞLU WASHINGTON’DA KONUŞTU: ”MODEL ORTAKLIK TERCİH DEĞİL GEREKLİLİK”
”ANKARA’DA OTURUP KRİZLERİN BİZE GELMESİNİ BEKLEYEMEYİZ, HER YERDE OLMALIYIZ. BÜTÜN PROBLEMLER DİYALOGLA ÇÖZÜLMELİ”
”ABD’NİN VE TÜRKİYE’NİN BENZERSİZ OLMASI DOLAYISIYLA TÜRK-AMERİKAN İLİŞKİLERİ BENZERSİZ”
WASHINGTON (A.A) – 03.06.2009 – Deniz Arslan bildiriyor – Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ”benzersiz konumda ve birbirini tamamlayan iki ülke olarak Türk-Amerikan ilişkilerinin”, ABD Başkanı Barack Obama’nın deyimiyle ”model ortaklık” oluşturduğunu söyledi.
Davutoğlu, Washington’da Amerikan-Türk Konseyi’nin (ATC) 28’inci yıllık konferansında akşam yemeğinde konuşmacı oldu.
Bakan Davutoğlu, Türkiye ile ABD’nin, ”en çok kurumsallaşmış ilişkilerden birine sahip olduğunu” belirtti ve iki ülkenin askeri yetkilileriyle diplomatlarının, birbirlerini kişisel olarak on yıllardır tanıdıklarına dikkati çekti. Dışişleri Bakanı, önceki gün ATC toplantılarında ABD Genelkurmay Başkanı Mike Mullen’ın, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’u 30 yıla yakın zamandır tanıdığını söylediğini hatırlattı. Davutoğlu, iki ülke arasındaki iyi ilişkilere işaret ederken, toplantılarda, konuşmalarda Kore Savaşı’ndaki dayanışmayı hatırlatmanın iyi olmasına karşılık, ileriye bakan bir yaklaşımın yerinde olacağını söyledi.
ABD Başkanı Barack Obama’nın, Türkiye’yi ziyaretinde TBMM’de yaptığı konuşmada ”model ortaklık” değerlendirmesini kullandığına işaret eden Davutoğlu, ”Biz sadece stratejik ortaklar değiliz, model ortaklarız” dedi. Obama’nın neden böyle değişik bir tanımlama yoluna gittiğinin iyi anlaşılması gerektiğini kaydeden Davutoğlu, ”ABD Başkanı, bu ilişkinin benzersizliğinin altını çizmek istedi. Bu sıradan bir ilişki değil, bir prototip, benzersiz bir ilişki” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin ve ABD’nin benzersiz olma özelliklerini de açan Davutoğlu, ABD’nin coğrafi konumunun ve tarihinin onu benzersiz bir yere koyduğunu söyledi. ABD’nin, iki okyanus arasında bir kıta olduğunu, Avrupalı göçmenlerin maceracılığının bir sonucu olarak ortaya çıktığını ifade eden Davutoğlu, ”ABD’de, biri İranlı biri Musevi kökenli olan iki diplomatı aynı heyet içinde görebiliyorsunuz. ABD’de değil de İsrail veya İran’da olsalar, durum farklı olurdu. Bu, Amerika’ya benzersiz bir karakter veriyor” dedi.
-”MODEL ORTAKLIK TERCİH DEĞİL GEREKLİLİK”-
Cuma günü ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile bir araya gelmesi beklenen Davutoğlu, ”Bakan Clinton’a ve bana (kendi ülkelerinizin gündemindeki dış politika konularını sıralayın) denilse bunların büyük çoğunluğu aynı olur” diye konuştu.
Davutoğlu, bunları Irak, Afganistan, Pakistan, Orta Doğu, Filistin-İsrail meselesi, Lübnan, Kafkaslar, Ermenistan ve Kıbrıs olarak sıraladı. Davutoğlu, ”Model ortaklık bir tercih meselesi değil bir gereklilik” dedi.
Bakan Davutoğlu ayrıca, Türk-Amerikan ilişkilerinin ”kapsamlı” olma özelliğini de vurguladı. Davutoğlu, ”Evet iki ülke de NATO üyesi ama ilişkiler sadece askeri ve güvenlik temeline dayalı değil. Buna kültürel, ekonomik ve sosyal boyut da gerekiyor” diye konuştu. Türkiye ile ABD arasındaki ticaret hacminin 16 milyar dolar olduğunu söyleyen Davutoğlu, bu rakamı Türkiye-Rusya arasındaki 38 milyar dolarlık ticaret hacmiyle karşılaştırdı. Davutoğlu, stratejik ilişkiden bahsediliyorsa ABD ile bu derece düşük düzeyde ticaret hacmini açıklamanın zor olduğunu da kaydetti.
İlişkilerin çok taraflı karakterde olmasından devlet adamlarının sorumlu olduğunu ancak kamuoyu ve iş adamlarının desteğine ihtiyaç duyulduğunu belirten Davutoğlu, bu destek olmadan strateji yazmanın çok yardımcı olmayacağını söyledi. ATC toplantılarının rutin toplantılar olmaması gerektiğini ifade eden ve her yıl ”geçen yıl boyunca neler yaptık” sorusunun hesabının verilmesini öneren Davutoğlu, ”İnsanlık bu ilişkiye ihtiyaç duyuyor ve ABD ile Türkiye birlikte, insanlığa katkıda bulunabilir” diye konuştu.
-”OBAMA, CESAR DEĞİL MARCUS AURELIUS”-
ABD’nin bir süper güç olma özelliğini sürdürebilmek için herkesi içine alan bir politika izlemesi ve çok taraflı yaklaşımlara yönelerek uluslararası kurumları kullanması gerektiğini kaydeden Davutoğlu, bölgesel düzeni sağlayabilmek için ABD’nin bölgesel güçlerin yardımına ihtiyaç duyduğunu bildirdi.
Davutoğlu, ”ABD, Roma İmparatoru Cesar’a değil Marcus Aurelius’a ihtiyaç duyuyor. Obama’nın yaklaşımı da Cesar’ın değil Aurelius’un yaklaşımı. Güç kullanarak sadece bir yere kadar ilerleyebilirsiniz. Şimdi ABD’de çok taraflı yaklaşım kullanıyor” diye konuştu.
Finansal krize verilen karşılığın dikkat çekici olduğunu belirten Davutoğlu, diğer ülkelerin de krizdeki sorumluluk ve yükü üstlenmelerinin istendiğini hatırlattı.
Türkiye’nin, ”Afro-Afrika-Asya’nın tam ortasında” yer aldığını kaydeden Davutoğlu, bu özelliğin Türkiye’ye avantajlar ve dezavantajlar sağladığını söyledi. Yakın çevresindeki ülkelerde olanların bir iki saat içinde Türkiye’de yerel bir mesele haline geldiğini belirten Davutoğlu, ”Ankara’da oturup, etrafınızdan geçen bin kilometre çapında bir daire çizerseniz 22 ülkeyi içine alır. Bunu 3 bine çıkarın, 77 ülke içine girer. Washington’da oturursanız, 3 bin kilometre içine kaç ülke girer bilmiyorum. Bunun birinin iyi ya da kötü olduğunu söylemiyorum. Her iki ülkenin de birbirinden farklı benzersiz konumlarını vurgulamak için bu örneği veriyorum” dedi.
-ATATÜRK’ÜN ”YURTTA SULH CİHANDA SULH” İLKESİ-
Türkiye ve ABD’nin, ”göçmen toplumu” olduğunu söyleyen Davutoğlu, Türkiye’de bulunan Bosnalıların sayısının Bosna’dakilerden daha fazla olduğunu kaydetti.
Davutoğlu, aynı şeyin Arnavutlar, Çeçenler, Gürcüler, Abhazlar için de söylenebileceğini belirtti. Bu özelliği dikkate alınırsa Türkiye’nin çok dikkatli bir bölgesel stratejiye ihtiyaç duyduğuna dikkati çeken Davutoğlu, ”İşte bu yüzden komşularımızla sıfır problem yaklaşımı önemli. Başka türlü rahat edemeyiz. Ankara’da oturup krizlerin bize gelmesini bekleyemeyiz. Her yerde olmalıyız” dedi.
Atatürk’ün, ”yurtta sulh cihanda sulh” ilkesine de değinen Davutoğlu, ”Bölgedeki sorunların çözümü sağlanamazsa evimizde de barış olmaz” diye konuştu.
Nüfuzlu olabilmek için saygı görmenin önemli olduğunu belirten Davutoğlu, BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliği için Türkiye’ye 151 oy geldiğini hatırlattı ve bunda, Türkiye’nin imajının değişmesinin payı olduğunu söyledi.
Davutoğlu, ATC toplantılarındaki konuşmasında Orgeneral Başbuğ’un söylediği gibi, Türkiye’nin güçlü bir orduya ”yumuşak gücünü göstermek için” ihtiyaç duyduğunu da bildirdi.
-SORUNLARA DİYALOGLA ÇÖZÜM-
Bakan Davutoğlu, ”bütün problemler diyalogla çözülmeli” görüşünün de altını çizdi. Davutoğlu, ”ABD’nin benzersizliği ve Türkiye’nin benzersizliği dolayısıyla Türk-Amerikan ilişkileri benzersiz. Gerginlikleri azaltmak için birlikte çalışabiliriz” diye konuştu.
Tanzanya Devlet Başkanının, Türkiye’ye, ”G-20 toplantılarında bizim sesimiz olun. Size güvenimiz tam” mesajını verdiğini anlatan Davutoğlu, bunun 2005 yılında Afrika’ya başlatılan açılım politikasının bir sonucu olduğunu söyledi.
Davutoğlu, ”Küresel ve bölgesel barış için birbirimize ihtiyacımız var. Bu çerçevede uluslararası kurumları, organizasyonları daha etkili hale getirmenin yollarını bulmalıyız. Türkiye olarak biz, bölgesel bütün organizasyonlarda aktif olacağız” dedi.
Davutoğlu’na konuşmasının sonunda, ATC Başkanı Brent Scowcroft tarafından barışı simgeleyen seramik beyaz kuş heykeli hediye edildi.