SOLINGEN FACİASININ 16.YILINDA HAYATINI KAYBEDENLER ANILDI
TÜRKİYE’NİN BERLİN BÜYÜKELÇİSİ AHMET ACET: ”ALMANYA’DAKİ VATANDAŞLARIMIZIN KENDİLERİNİ HUZUR VE GÜVEN İÇİNDE HİSSETMELERİ İKİ ÜLKE İLİŞKİLERİNİN TEMEL ÖNCELİKLERİ ARASINDA YER ALMAKTADIR”
SOLINGEN (A.A) – 29.05.2009 – Almanya’nın Solingen kentinde 29 Mayıs 1993 tarihinde Amasyalı Genç ailesinin yaşadığı evin ırkçılar tarafından kundaklaması sonucu çıkan yangında hayatlarını kaybeden 5 kişi, ölümlerinin 16’ncı yılında anıldı.
Untere Werner caddesinde kundaklanan evin önünde hayatlarını kaybedenler için dualar okundu, ailenin büyük oğlu Kamil Genç, yangında hayatlarını kaybeden aile fertlerinin anısına binanın önüne çiçek koydu. Solingen belediyesiyle Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği ve Düsseldorf Başkonsolosluğu tarafından da binanın önüne çelenkler konuldu.
Türkiye’de bulunan Mevlüde ve Durmuş Genç çifti, Solingen’deki Mildred Scheel okulu önünde yapılan anma törenine katılmadı.
Kamil Genç, Amasya’nın Mercimek köyünde daha geniş bir anma töreni düzenleneceğini belirterek, ailesinin yangında hayatını kaybeden Gülistan Öztürk’ün babası İdris Öztürk’ün geçen yıl ölümü nedeniyle, bu yıl Mercimek köyündeki anma törenini yapacak kimsenin bulunmaması nedeniyle Türkiye’ye gittiğini söyledi.
Solingen Belediye Başkanı Franz Haug’un da hazır bulunduğu törende Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet’in, hayatlarını kaybeden vatandaşlar için yayınladığı mesajı Düsseldorf Başkonsolos Yardımcısı Nuray İnöntepe okudu.
Törene katılamamaktan dolayı duyduğu üzüntüyü dile getiren Acet mesajında şunları kaydetti:
, ”Almanya’daki vatandaşlarımızın kendilerini huzur ve güven içinde hissetmeleri Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve iki ülke ilişkilerinin temel öncelikleri arasında yer almaktadır. Vatandaşlarımızın güvenlik duygusunu hissetmelerinin, Almanya’nın siyasi, ekonomik, kültürel ve ticari yaşamına katılımlarını artıracağı, dolayısıyla ülkenin gelişmesine katkıda bulunacağı muhakkaktır.’
Solingen’de Genç ailesinin yaşadığı bu acı olayın yanı sıra 1988 yılında Schwandorf’ta, 1992 yılında Mölln kentinde de vuku bulan yabancı düşmanı ve ırkçı kaynaklı saldırıların tüm vatandaşların yüreklerine ve hafızalarına kazıldığını ifade eden Acet, mesajında, ”Irkçılık ve yabancı düşmanlığı gibi hasta zihniyetler, ne yazık ki fırsat verildiği takdirde yeşerebilecek zemin bulabilmektedir. Bazen siyasi oluşumların gölgesine sığınabilmektedirler. Alman hükümetini ve Alman dostlarımızı bu konudaki mücadelede kararlı görmek içimizi ferahlatmaktadır” ifadesine yer verdi.
Irkçılığa ve yabancı düşmanlığına karşı Alman ve Türk toplumlarının birlikteliklerini gösterdiği etkinliklerin, marjinal kesimlere verilen mesaj niteliği taşıdığına dikkat çeken Acet, bu konuda herkese düşen sorumluluğun bu tür törenlerle üst düzeyde vurgulanmasının ve kamuoyuyla paylaşılmasının önem taşıdığını kaydetti.
Acet, Haug ve ”Medeni Cesaret ve Hoşgörü için Birlik” üyeleriyle Genç ailesini zor günlerinde yalnız bırakmayan tüm insanlara teşekkür ederek, yangında hayatını kaybedenlere rahmet diledi.
Haug da konuşmasında, birlik ve beraberlik adına yapılacak çalışmaların uyum için faydalı olacağını belirterek, ”Biz yabancı düşmanlığına karşı çeşitli faaliyetlerde bulunduğumuz için ödüllendiriliyoruz. Ancak amacımız ödül almak değil, Avrupa Komisyonu tarafından yabancılarla ilgili bir anket yapıldı. Bunun sonucunda maalesef her üç yabancıdan birinin ülkemiz vatandaşı tarafından taciz edildiği ortaya çıktı. Bu korkunç bir tablodur” şeklinde konuştu.
Çevrede olup bitenlerin görülmesi için her zaman dikkatli olunması çağrısında da bulunan Haug, ”Sevginin ve hoş görünün olmadığı yerlerde genelde kin ve nefret mevcuttur. Fırsatları elimizden kaçırdığımız zaman bu hiç birimiz için iyi olmayacaktır. Bir birimizi sevip saymayı ve anlamayı öğrendiğimiz zaman bu elbette hepimiz için iyi olacaktır” dedi.
Almanya’nın Solingen kentinde 29 Mayıs 1993 tarihinde kundaklanan evde, Gürsün İnce(27), Hatice Genç (17), Kamil Genç’in çocukları olan Saime (7) ve Hülya Genç (9) ile misafir olarak evde bulunan yakınlarının kızı Gülistan Öztürk (12) hayatlarını kaybetmişlerdi.