Cem Özdemir mantığı

Zeynel LÜLE [email protected]

Cem Özdemir mantığı
30 Mayıs 2009, Cumartesi

ALMAN Yeşillerin, Avrupa Parlamentosu seçimleri için belirlediği listede, bırakın bir Türkiye kökenliyi, hiç bir göçmen kökenli adaya yer vermemesini en çok eleştirenlerdenim. Üstelik bu durum, partinin eş başkanlarından birinin Türkiye kökenli olması dönemine rastlıyor. Daha da vahim…

Cem Özdemir’e bu soruyu sormuşlar. “Neden listede Türkiye kökenli yok?” diye.

O, soruyu tam olarak cevaplandırmamış. Ama daha vahim bir şey söylemiş. Okuyalım:

“Yeşiller modern politika uyguluyor. Göçmen kökenli politikacılarına göçmen politikası yaptırmıyor. Bir göçmen eşbaşkan oldu. Ayrıca Türkiye’de eğitimini tamamlayan adaylarımız var”.

Bu sözlerin neresinden tutsak acaba?

1)Cem Özdemir, “Ben göçmen kökenliyim. Başkasına ihtiyaç yok” demek istiyor.

2)”Göçmenler, göçmen politikası yapmamalı. Bu bir modern politika uygulamasıdır” diyor.

3)Yani, ”Listeye göçmenleri koysaydık, göçmen politika yapacaklardı. Onu istemiyoruz. Bunun için Almanları koyduk. O politikayı da, Türkiye’de eğitim görmüş Almanlar yapacak” demek istiyor.

XXX

Önce gelelim, göçmen siyasetçilerin göçmen politika yapmamaları konusuna… Ben onların, “sadece” göçmen politikası yapmaması gerektiğini düşünenlerdenim. Bulunduğu ülkenin tüm sorunlarına el atmalılar. Ama aynı zamanda göçmenler konusunda “daha hassas”, “daha donanımlı” olan bu kişilerin göçmen siyaseti yapmaması da nereden çıktı?

Özdemir’in parti içindeki yükselişinin asıl nedeni, onun “göçmen kimliği” değil mi? Özdemir bu güne kadar göçmen siyasetinden başka ne yaptı da sesini duyurdu? En büyük özelliği onun göçmen kimliği. Zaten bu nedenle “Bir göçmen eşbaşkan var” diyor.

XXX

Bu mantıkla şu da söylenebilir. “O halde kadınlar da kadın siyaseti yapmasın”. “Kadınlarla ilgili komisyonlarda kadınlar yer almasın”. Ama listenin yarısı kadın.

Özdemir’in, yeşiller listesine göçmen kökenli hiç kimsenin alınmamasına ilişkin bu söylemi, “mantıksız”, “tutarsız” ve bir o kadar da “mesnetsiz”.

Siz Yeşiller olarak, toplumun yüzde 10’unu, büyük şehirlerde yüzde 30’unu oluşturan göçmenlerden bir kişiyi bile listenize dahil etmeyeceksiniz. Ve bir anlamda “göçmen siyasetini de biz Almanlar yaparız” diyeceksiniz. Sonra da o yüzde 10’dan oy isteyeceksiniz. Toplumun yüzde 15’ini oluşturan Doğu Almanya kökenlilerden üç kişiyi listenin seçilebilecek yerine koyacaksınız, yüzde 10’a “siz dışımızda kalın” diyeceksiniz.

Almanya’da yetişmiş göçmen kökenlilerin artık “tercümana” ihtiyacı yok. Kendi sorunlarını kendileri çok daha iyi dile getirir. Ama sizin, yüzde 10 seçmenin oyuna ihtiyacı var. Unutulan bu!

Yeşiller Avrupa Parlamentosu’nun geçen seçimlerinde 13 milletvekili çıkarmıştı. Bu seçimlerde 10 milletvekilini bulurlarsa bunu başarı kabul etsinler.


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir