PKK’SIZ “YENİ BÖLGE DÜZENİ”!..

PKK’SIZ “YENİ BÖLGE DÜZENİ”!..

Kandil’den örgütü yönetmeye çalışan Murat Karayılan’ın, Hasan Cemal’e verdiği mülakatta yeni bir şey söylemediği, örgütün gerçek anlamda silah bırakıp, demokrasi sürecine katkı sağlamaya yönelik umut verici bir açılım yapmadığı yönündeki düşüncemde ısrarlıyım.

Karayılan mülakatını abartarak önemseyenler, aslında PKK’yı, kendi başına hareket yeteneği olmayan, onun bunun kullandığı bir güç (nesne) olarak sunuyorlar. Onlara göre PKK’lıların “artık değiştik, makul bir noktaya geldik” demeleri yeterli. Benim gibi düşünenlerse, PKK’nın bunun çok ötesine gitmesini, çözüm konusunda samimi olduklarını Türk kamuoyuna kanıtlayacak somut adımlar atmasını bekliyor.

Bundan önceki üç yazımda da vurguladığım üzere, burada kilit adım PKK’nın “kayıtsız şartsız silah bırakması”dır. Bunun hemen gerçekleşmesinin mümkün olmadığı ortada, ancak Karayılan, gidişlerinin bu yöne doğru olduğunu açık bir şekilde gösterecek bazı mesajlar verebilirdi. Bunu yapmadığı gibi, her an en şiddetli şekliyle çatışmaların yeniden başlayabileceğini ve buna hazır olduklarını söyledi. Örgütün yayın organlarına bakıldığında da, Karayılan’ın açıklamalarına paralel şantaj ve tehdidin devam ettiği görülüyor. Ama PKK, böyle yapmakla da çok önemli bir fırsatı tepmiş oluyor. Eğer Karayılan bir yandan “silahlar sussun” diye tekrarlayıp diğer yandan “her türlü savaş durumuna hazırız” diye tehdit etmek yerine bazı somut vaatler dile getirmiş olsaydı, Türkiye ileriye daha umutla bakabilirdi. PKK bunu yapabilir ve yapmalıdır.

Neyse, ben asıl bugün bir iki kilit sorunun cevabını irdelemek istiyorum.

Bunlardan birincisi; “Kürt sorunu çözülecek mi?” Kürtler arasındaki ayrılıkçı eğilimlerin bütünüyle ortadan kaldırılmasının bir yolu yok. Etnik milliyetçilik modern dünyanın gerçeklerinden biri çünkü. Ama Kürtlerin çoğunun bu eğilimde olmadığı, ortak kültürün ve tarihin getirdiği kardeşlik bağını yeniden güçlendirmenin mümkün olduğu da bir gerçek. Dolayısıyla, kardeşlik duygusunun ve birlikte yaşama iradesinin süreç sonunda galip geleceğini ümit ediyorum. Ama yaraların kolayca kabuk bağlayacağını düşünmek de safdillik olur. Uzunca bir yara sarma dönemi bekliyor olacak süreç sonrasında bizleri.

İkinci soru: “Peki PKK tasfiye edilecek mi?” PKK’nın tasfiyesinin kısa zamanda gerçekleşmesini beklemek doğru olmasa da, Türkiye’nin geleceğinde bu örgütün yerinin olmadığı anlaşılıyor.

PKK’nın varlığı bir yönüyle uluslararası dengelerin gereğiydi veya Türkiye’nin o dengeler içinde oynadığı rolün. Bu bakımdan PKK’nın tasfiyesini Türkiye’nin bu bölgede üstlenmesi beklenen yeni rolle ilgili olarak, en başta da “petrol ve doğalgaz terminali” rolü açısından düşünmek gerekir.

Hatırlarsanız, Batı dünyası için PKK’nın tasfiyesi ihtiyacı ilk olarak Bakü-Ceyhan boru hattının inşası sürecinde gündeme gelmişti. Örgütün eylem alanı boru hattının güzergâhıyla çakıştığı için, enerji koridorunun güvenliği konusu PKK’yı Kuzey Irak denklemi içine hapseden süreci başlatmış oldu.

Bugünkü konjonktürde de PKK’nın tasfiyesi ve hatta Kürt meselesinin hal yoluna girmesi, Türkiye’nin bu bölgede kendisinden beklenen rolü oynayabilmesi için gerekli görülüyor. Washington’daki yeni yönetimin Türkiye’nin jeopolitik değerini güçlü vurgularla gündeme getirmesi, bu çerçevede Obama’nın kıta dışında ilk ülke ziyareti için Türkiye’yi seçmesi bir şeylerin habercisi diye düşünüyorum. Washington’un bu dönemde Ankara’ya daha önce olmadığı kadar ihtiyacı var. Bunun için hem PKK’nın Türkiye için bir ayak bağı olmaktan çıkması arzu ediliyor, hem de Irak’ta bir denge kurulmaya çalışılırken PKK’nın bu dengeye müdahil olmasının yolu kapansın isteniyor.

Son cümle… Yeni bir “bölge düzeni” oluşuyor. Ama unutulmamalı ki, o düzenin sürdürülebilir olması Türkiye’ye bağlıdır. Dolayısıyla burada Türkiye’yi rahatsız edecek bir yapının mevcudiyetine izin verileceği düşünülemez. PKK, halihazırda homojen bir yapıda ve tek bir gücün kontrolünde olmadığı için, daha da önemlisi Kürt ayrılıkçı hareketinin toplumsal tabanı da mevcut olduğu için terör örgütünü bir hamlede tasfiye etmenin imkanı yok. Ancak yeni bölge düzeninde de PKK’ya yer olmadığı çok açık.

Nail Amudi
nailamudi@yahoo.com

PKK’SIZ “YENİ BÖLGE DÜZENİ”!.. - 1437809520747

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir