Komşularla sıfır problem ve Atatürk farkı

15.05.2009
osman.arikan_tr@yahoo.com
Uludağ Üniversitesince düzenlenen; Ermenistan’la sağlanan mutabakat, soykırım ve sınır kapısının açılması konularını içeren bir konferansa konuk olan eski Dışişleri bakanlarından Sayın Yaşar Yakış’ın kullandığı bu cümle; hükümetimizin son zamanlarda dış politikada uygulamaya çalıştığı bir ilkesidir. Kulağa da çok hoş gelmektedir.

Sayın Yakış bu ilkeden hareketle hatırladığımız kadarı ile diyor ki ” diplomaside hangi konuda anlaşamadığınızda anlaşmak diye bir tanım vardır. Ermenistan’la veya başkaları ile örneğin Yunanistan’la ve Güney Kıbrıs Rum Hükümeti ile yapılan görüşmelerde uygulanan yöntem budur. Görüşmelerde ilerleme kaydetmek için önce anlaşamadığınız konularda anlaşıp, anlaşamadığınız konuları bir kenara bırakıp diğer konuları tartışmaya devam edip onlarda anlaşma yolları ararsınız. Böylece anlaştığınız konularda yol alırsınız . ”

Bu açıklamadan anlaşılıyor ki; Türkiye ile Ermenistan anlaşamadıkları konuları saptamışlar, vakit kaybetmemek için onları bilinmeyen bir tarihte tartışmak üzere bir kenara ayırmışlar ve iki yıldan bu yana, İsviçre hükümetinin arabuluculuğu veya tanıklığı ile İsviçre’de bir kent’te gizli olarak anlaşabilecekleri konuları tartışıyorlar. Nedir tartıştıkları konu? Ermenistan’ın Karabağ’ı işgalinden bu yana Türkiye tarafından tek taraflı olarak kapatılan ve işgale son verilmedikçe açılmayacak olan Türkiye-Ermenistan sınır kapısı.

Ermenistan Cumhurbaşkanının bir açıklamasından, 24 Nisan 2009 tarihinden hemen önce öğreniyoruz ki, belki de Ermenistan Cumhurbaşkanı; Türkiye- Ermenistan maçına büyük şenliklerle açılacak sınır kapısından geçerek gelecek. Bu açıklamadan ve bunu takip eden diğer gelişmelerden örneğin; Barack Obama’nın 24 Nisan konuşmasında soykırım sözcüğünü kullanma vaadini bir yıl ertelemesinden ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı sayın Aliyev ile, Azerbaycan Hükümeti ve Azerbaycan halkının; ” kardeş Türkiye Hükümeti bizi sırtımızdan bıçakladı ” yolundaki feryatlarından anlaşılıyor ki; Ermenistan soykırım iddialarından ve Karabağ işgalinden bir adım geri adım atmıyor fakat Türkiye komşularla sıfır sorun ilkeleri gereğince ( eğer ABD ve AB nin baskıları sonucu değilse ) maç tan bir sıfır yenik ayrılıyor.

Her ne kadar Başbakanımız ;”Azeri kardeşlerimizi mutsuz edecek bir anlaşmaya imza atmayız” dese de bu anlaşmanın imzası için uygun ortamın oluşması bekleniyor kanaatimizce.

Peki, bu uzlaşma veya anlaşma sonucunda biz ne aldık? Eğer bir şey almadıksa bugüne kadar bu kapıyı niçin kapalı tuttuk? Sınır kapısının diyelim ki on yıl daha kapalı kalması bizimi sıkıntıya sokar yoksa Ermenistanımı? Sürekli bir tarafın vermesi ile sorunların sıfıra indiği görülmüşmü tarih boyunca? Hani Başbakanımız kazan-kazan diyordu. Bu anlaşma imzalandıktan sonra Ermenistan ve Ermenilerle sorunlarımız sıfırlanmış mı olacak?

Buraya kadar sınır komşumuzla hükümetimiz arasındaki dış politika uygulamasını yaşadık ve almadan verdik. Bir de bugün Atatürk Cumhurbaşkanı olsa idi Ermenistan la aramızdaki bu sorunu nasıl çözerdi diye merak etmez misiniz ? Bu merakımızı gidermek için Atatürk’ün sağlığında Antakya sorununun nasıl çözüldüğünü hatırlamak yeterli olur sanıyorum. Hem de 1930’ların savaş yorgunu, Ordusu ve ekonomisi bugünkü gücü ile kıyaslanamayacak kadar zayıf bir Türkiye ile . Hem de üç buçuk milyon nüfuslu Ermenistan’a değil, düvel’i muazzama nın en güçlü ülkesi Fransa’ya rağmen .           Bu anlaşmadan sonra Ermenistan taleplerinden neden vazgeçsin? Alacağını almadı mı Türkiye’den. Bundan sonra diaspora ile birlikte taleplerini yükseltmeyecek mi sanıyorsunuz?                 ABD ve AB bastırınca sıfır problem gerekçeleri yaratıp Ermeni ve Rum tezlerine boyun eğeceksiniz. Üstelik çözümsüzlük çözüm değildir şeklinde polemiklerle Denktaş gibi bir çınar’ı Kıbrıs politikalarının oluşturulmasından dışlayacaksınız. Azerbaycan’ı küstüreceksiniz.

Yakışıyor mu bize?

Sayın Yakış bu ilkeden hareketle hatırladığımız kadarı ile diyor ki " diplomaside hangi konuda anlaşamadığınızda anlaşmak diye bir tanım vardır. Ermenistan'la veya başkaları ile örneğin Yunanistan'la ve Güney Kıbrıs Rum Hükümeti ile yapılan görüşmelerde uygulanan yöntem budur. Görüşmelerde ilerleme kaydetmek için önce anlaşamadığınız konularda anlaşıp, anlaşamadığınız konuları bir kenara bırakıp diğer konuları tartışmaya devam edip onlarda anlaşma yolları ararsınız. Böylece anlaştığınız konularda yol alırsınız . " - ataturk

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir