Hulusi ŞENEL
E-Mail: @
Son Yazisi:AVUSTRALYALI TÜRK İŞADAMLARI TEK BİR ÇATI ALTINDA BİRLEŞMELİLER
——————————————————————————–
Yazı Boyutu için 12 14 16 18 20
——————————————————————————–
AVUSTRALYALI TÜRK İŞADAMLARI TEK BİR ÇATI ALTINDA BİRLEŞMELİLER
Sorunlarımıza sahip çıkmayanları, anavatanın davalarını savunmayanları toplum artık sorgulamalı…
Sevgili okuyucular,
Biliyorsunuz Avustralya’da toplum yararına faaliyetlerde bulunduklarını iddia eden sivil toplum kuruluşlarının sayısı 100’ün üzerinde. Bu kuruluşlar da bir takım siyasi-ideolojik, kişisel çekişmeler ve çıkarlar nedeniyle parça parca olmuş durumdalar. Bir de topluma hizmet amacıyla yayın yapan medya kuruluşları var. Ama bunlara genelde baktığınızda, toplumla ilgili sorunlara ve anavatanın milli-ulusal konulardaki davalarına karşı aşırı bir şekilde duyarsız kaldıklarını görmekteyiz.
Bu siyasi-ideolojik, kişisel çekişmeler ve çıkar amaçları nedeniyle bölünmeler işadamları arasında da yaşanıyor. Bin bir zorlukla meydana getirilen bir kuruluşta yer alanlar, bir bakıyorsunuz içinde olduğu kuruluşa karşı bir başka isim altında yeni bir kuruluş kurarak parçalanmaya neden olmaktalar. Böyle olunca da toplumsal sorunları çözmek ve anavatanın milli-ulusal davalarını savunmak mümkün olmuyor.
Biliyorsunuz son zamanlarda bu ülkede Türk – Türkiye düşmanları, bir takım sözde soykırım yalanları yayılmakta ve bu yalanları parlamentolarda kabul ettirme yarışındalar. Anladığım kadar bu kuruluşların yönetiminde bulunanların bu gibi konularda yapılacak faaliyetler için yeterli bilgi ve stratejik bir donanıma sahip değiller. İşte burada aydınlara, akademisyenlere bir görev düşüyor, o da toplumu ve kuruluşları bu gibi konulara karşı takip edilecek stratejiyi öğretmek oluyor
Bunlar yapıladığı takdirde bizlere düşen görev de, toplumun sorunlarına ve anavatanın milli-ulusal davalarına sahip çıkmayanları sorgulamak ve kuruluşların yönetimindeki kişileri de uyararak bu işlerin sadece davetlerde boy göstermekle halledilemiyeceğini açık açık yüzlerine vurmak olmalı.
……….
ATSİAD BU BİLİNCİ YAKALADI
Bir avuç Ermeni, Rum, Süryani toplumunun yalana dayalı soykırım faaliyetlerine karşı 150 bin kişilik Türk kökenli toplum ve sayıları yüzlerle ifade edilen sivil toplum örgütlerinin, medya mensuplarının ve de aydın geçinenlerin bu adamsendeciliği-vurdumduymazlığı devam ederse bu yalanları durdurmak bir daha mümkün olamaz. Nitekim bunun bilincine varan ATSİAD şimdi var gücüyle hem toplumsal hem de anavatanın milli sorunlarına-davalarına sahip çıkıyor ve savunmaya geçiyor. Bunun için de yaptığı toplantılarda ve duyurularda tüm sivil toplum kuruluşlarını ve medya mensuplarını birlik ve beraberliğe çağırıyor.
Bugün gerçekten sanayici ve işadamı diyebileceğimiz ve kendi alanlarında-sahalarında bu ülkede başarıya ulaşmış kişilerin bir araya gelerek kurdukları kısa adı ASİAD olan kuruluş, bugüne kadar Türkiye ile Avustralya arasındaki dostluğu, ticareti geliştirmek, iki ülke arasındaki kültürel ve sanatsal faaliyetlere de katkılarda bulunarak çok ciddi çalışmalar yaptı ve takdir topladı.
Böyle bir kuruluş varken bir takım kimselerin başka adlar altında aynı amaçla kuruluşlar meydana getirmeleri bence bölünmelere neden olmakta. Bu nedenle tüm işadamlarımızın bölünmelerden vaz geçerek bu güçlü çatı altında toplanmaları atalarımızın dediği gibi “ Birlikten kuvvet doğar “ hem kendileri hem de toplum açısından faydalı olur kanaatındayım.
Biliyorsunuz, sözde Ermeni soykırım yalanları NSW Parlamentosunda tanınmasının ardından şimdi de S.A. Güney Avustralya parlamentosunda hem Pontus Rum hem de Ermeni soykırımları tanındı. Şimdi bunların diğer eyaletlerde ve federal parlamentoda da tanınması için de sinsi faaliyetler devam ediyor. İşte bu faaliyelere karşı ATSİAD yöneticileri toplumumuzun ve anavatanımızın karşı karşıya kaldığı ahlâksız ve yalana dayalı soykırım iddialarına karşı ciddi bir lobi oluşturmaya karar verdi ve tüm kuruluşları birliğe davet etti.
Nitekim ATSİAD Başkanı M.Ali Karamemiş ile Başkan Yardımcısı İbrahim Şahin Melbourne ve Sydney’de tertipledikleri toplantılarda, kuruluşlara ve Türk medya mensuplarına seslenerek Türk-Türkiye aleyhindeki faaliyetlere karşı harekete geçme zamanının geldiğini anlatıp güçlü bir Türk Lobisinin oluşturulmasını gerektiğini savundular.
* * *
SOYKIRIMİDDİALARI TAMAMEN YALAN
Sevgili Okuyucular,
Biz Türk olarak sözde Ermeni, Pontus Rum, Süryani ve Yezidi soykırım yalanlarına karşı sessiz kalırken elinoğlu Yahudisi, Amerikalısı ve Türkiyedeki Ermeni kökenli vatandaşlarımız bu soykırım yalanlarının gerçek olmadığını söylemekteler.
Bakınız, İsrail Kabinesi, soykırımın tanınmasıyla ilgili bir tasarıyı reddetti. İsrail Cevre Bakanı Gilad Erdan tasarı ile ilgili olarak şunları söyledi, “Ölen Ermenileri anmak bizim ahlaki sorumluluğumuzdur. Ancak bu konu açık bir şekilde tarihi verilere dayanarak görüşülmeli. Bunu yapmanın yeri de meclis değil.”
Amerikalı bir siyasetçi de bu yalanlara karşı çıktı. Ohio Eyaleti temsilcisi Jean Schmidt, “ Tarihi kayıtlar hakkındaki bilgime dayanarak 1915’de yaşanan trajik olayları ’soykırım’ olarak niteleyemem. Çünkü bu çok kesin bir tanımlama. Bir Kongre üyesi olarak hiçbir zaman bu Ermeni soykırım tasarıları konusunda oy vermedim. Bu konunun kesin biçimde çözüme kavuşturulması için uzmanlardan oluşan bağımsız bir uluslarası komisyon oluşturulması fikrini destekliyorum” dedi.
300 yıldır Anadolu’da-Türkiye’de yaşayan ve Kastamonu’nun Taşköprü ilçesi Kapaklı köyü’nde Türklerle kardeşçe yaşayan Ermeni kökenli vatandaşlarda soykırım iddia ve yalanlarına tepki göstermekte ve bu iddiların yalan olduğunu söylemekteler. Ermeni kökenli 53 yaşındaki Ahmet ( Asadur ) Kazeroğlu, 61 yaşındaki Karabet Çam ve Namık Özçelik isimli vatandaşlar, 300 yıldan bu yana Anadoluda Türklerle beraber yaşadıklarını, gerek tarih kitaplarında gerekse atalarından “soykırım olduğuna” dair herhangi bir söz duymadıklarını, bu tür söylemlerin yalan ve dedikodudan ibaret olduğunu açıklamaktalar.
Bir yanıt yazın