”AB, MEVCUT HAKLARIMIZI İHLAL EDİYOR”
”TÜRKÇE’NİN AVRUPA DİLİ OLMASI KONUSUNDA MÜCADELE VERİLMELİ”
HAMBURG (A.A) – 12.05.2009 – Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Vizesiz Avrupa Araştırma Grubu Başkanı Prof. Dr. Harun Gümrükçü, AB’nin, üye ülkelerde yaşayan Türklerin mevcut haklarını ihlal ettiğini ve Türkçe’nin de aslında Avrupa’nın resmi dili olması gerektiğini söyledi.
Gümrükçü, Almanya’nın Hamburg kentinde A.A muhabirine yaptığı açıklamada, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Türkiye’ye yönelik ”imtiyazlı ortaklık” önerisini eleştirerek, ”İmtiyazlı ortaklık kelimesinde kavramsal olarak bir oyun var. AB, mevcut haklarımızı ihlal ediyor. İmtiyazlı ortaklık fikri, yeni kapitülasyonlar yaratma çabası ve emperyal bir düşüncenin ürünü” dedi.
”İmtiyazlı ortaklık” diye bir şeyin olamayacağını ifade eden Gümrükçü, ”Türk işçilere 1986 yılında serbest dolaşım hakkı verildi. Türkiye’den getirilecek mallarda gümrük alınmayacak denildi. Bu hakkı kim verdi? Bu haklar neden uygulanmıyor? Avrupa, kendi mahkemelerinin verdiği karara uymuyor. Her karara uyuluyor, ancak Türkiye’yle üyelik, serbest ya da vizesiz dolaşım hakkı söz konusu olunca akan sular duruyor. Hakların pazarlığı olmaz. İmtiyazlı ortaklık kesinlikle kabul edilemez. Türkiye zaten 1963 yılından bu yana birliğin tam üyesi olmuştur. AB eğer bir hukuksal birlik ise, bu birlik kabul ettiği hukuki kurallara önce kendi uysun” dedi.
Türkçe’nin, Avrupa’nın resmi dili olması gerektiğini de savunan Gümrükçü, ”AB kurulduğunda, her ülkenin dili resmi dil olarak kabul edilecek denildi. AB’ye üye olan Kıbrıs’ta Türkçe ve Yunanca konuşulduğuna göre, Türkçe’nin Avrupa dili olması konusunda mücadele verilmeli. Bu konuda örneğin Kıbrıslı bir Türk vatandaşı Avrupa Adalet Divanına başvurarak, Türkçe’nin resmi dil olmasını talep etmeli. Türkçe, dünyada 5 büyük dilden biri. Bunu söylemekten çekinmeyelim. Türkçe aynı zamanda bir kültür dilidir” diye konuştu.
Gümrükçü, vizesiz serbest dolaşım konusunda Avrupa ülkelerinin samimi davranmadığına vurgu yaparak, ”Avrupa’da hukuki güvensizlik var. Avrupa Komisyonu, kendi mahkeme kararlarına uymayan bir organa dönüştü. Öncelikle Avrupa hukukunun güvence altına alınması gerekir” dedi.