Savaş SÜZAL
savassuzal@habergazete.com
Bu ay sonunda ABD Başkenti Washington yakınlarında bir toplantı var. Türk Amerikan Konseyi (ATC) yıllık toplantıları bu yıl Mayıs sonunda başlayacak ve iki gün sürüp sona erecek. Bu toplantıların önemli özelliklerinden biri, çoğunluğu Amerikan Savunma Sanayi temsilcilerinin katıldığı bu toplantılarda, Türkiye’de birkaç sene içinde işbaşına gelecek yöneticileri görürsünüz. Aslında bu toplantılarda genel eğilim Cumhuriyetçilere ağır basar. İktidarda Demokratlar olsa bile
Geçmiş yıllarda bu toplantılar ne Bakanlar, ne başbakanlar ve ne Genel Kurmay başkanları yetiştirdi, ben sayısını unuttum. Zaten Washington’a gelenler mutlaka bu gurubun onurlarına verdiği kahvaltı veya öğlen yemeklerine katılır orada konuşurlar veya konuşturulurlar. Bu toplantılara katılan iş adamları ise Türk ve Amerikan tarafında hiç değişmedi. Ben Özal zamanından buyana bu toplantıları izlerim aldığım sonuç bu.
Türk Amerikan dernekleri Asamblesi ATAA toplantılarına getirilemeyen Amerikalı yetkililer, kendi büyük sermayelerinin üyesi olduğu bu toplantılara katılırlar. Ne de olsa yeşil dolarlar bu kurumda daha fazladır. Kurumun başında uzun süre Baba Bush yönetiminde Beyaz Saray ulusal güvenlik danışmanı olan emekli orgeneral Scowcroft bulunur.
Bu yılki toplantılara ABD tarafından kimlerin geleceği ben bu yazıyı yazana kadar kesinleşmemişti. Ancak davet edilenler arasında ABD Dışişlerinden müsteşar yardımcısı Matt Bryza, yeni Obama tarafından Avrupa işlerinden sorumlu müsteşar yardımcılığına atanan ve henüz onaylanmamış olan Philip Gordon, Emekli Büyükelçi ve şu anda AKP’ye çalışan Marc Grossman en yüksek isimler. Birde öğle yemeğinde konuşacak olan Senatör Kerry’i sayabiliriz.
Türkiye ise tam kadro Washington’da. Kimler yok kimler, asker sivil herkes. Kemal Derviş bile var. Çiçeği Burnunda bakan Egemen Bağış tabii günler yaklaştıkça bu liste biraz daha kabarır. Öyle de olsa bu liste ve gördüğüm isimler, Türkiye’nin nerden nereye düştüğünü ve itibarının nasıl eridiğini ortaya koyuyor. Eskiden bu toplantılara Bakanlar katılırdı. Bir rivayet Hillary Clinton’ın bu toplantıların bir öğlen yemeğinde konuşmacı olacağı yolunda.
Bu ay sonunda ABD Başkenti Washington yakınlarında bir toplantı var. Türk Amerikan Konseyi (ATC) yıllık toplantıları bu yıl Mayıs sonunda başlayacak ve iki gün sürüp sona erecek. Bu toplantıların önemli özelliklerinden biri, çoğunluğu Amerikan Savunma Sanayi temsilcilerinin katıldığı bu toplantılarda, Türkiye’de birkaç sene içinde işbaşına gelecek yöneticileri görürsünüz. Aslında bu toplantılarda genel eğilim Cumhuriyetçilere ağır basar. İktidarda Demokratlar olsa bile
Geçmiş yıllarda bu toplantılar ne Bakanlar, ne başbakanlar ve ne Genel Kurmay başkanları yetiştirdi, ben sayısını unuttum. Zaten Washington’a gelenler mutlaka bu gurubun onurlarına verdiği kahvaltı veya öğlen yemeklerine katılır orada konuşurlar veya konuşturulurlar. Bu toplantılara katılan iş adamları ise Türk ve Amerikan tarafında hiç değişmedi. Ben Özal zamanından buyana bu toplantıları izlerim aldığım sonuç bu.
Türk Amerikan dernekleri Asamblesi ATAA toplantılarına getirilemeyen Amerikalı yetkililer, kendi büyük sermayelerinin üyesi olduğu bu toplantılara katılırlar. Ne de olsa yeşil dolarlar bu kurumda daha fazladır. Kurumun başında uzun süre Baba Bush yönetiminde Beyaz Saray ulusal güvenlik danışmanı olan emekli orgeneral Scowcroft bulunur.
Bu yılki toplantılara ABD tarafından kimlerin geleceği ben bu yazıyı yazana kadar kesinleşmemişti. Ancak davet edilenler arasında ABD Dışişlerinden müsteşar yardımcısı Matt Bryza, yeni Obama tarafından Avrupa işlerinden sorumlu müsteşar yardımcılığına atanan ve henüz onaylanmamış olan Philip Gordon, Emekli Büyükelçi ve şu anda AKP’ye çalışan Marc Grossman en yüksek isimler. Birde öğle yemeğinde konuşacak olan Senatör Kerry’i sayabiliriz.
Türkiye ise tam kadro Washington’da. Kimler yok kimler, asker sivil herkes. Kemal Derviş bile var. Çiçeği Burnunda bakan Egemen Bağış tabii günler yaklaştıkça bu liste biraz daha kabarır. Öyle de olsa bu liste ve gördüğüm isimler, Türkiye’nin nerden nereye düştüğünü ve itibarının nasıl eridiğini ortaya koyuyor. Eskiden bu toplantılara Bakanlar katılırdı. Bir rivayet Hillary Clinton’ın bu toplantıların bir öğlen yemeğinde konuşmacı olacağı yolunda.
Şimdi diyeceksiniz ki ne var bunda. Çok şey. Ben bilinen isimlerden kimlerin katılacağından daha çok genç isimlerden bu toplantılarda kimin hazır bulunacağına bakarım. Zira bu isimler gelecekte ABD’nin kullanmak üzere zemin yokladığı yeni kabiliyetler ve yetenekler olacaktır. Buradan bu sene önemli bir siyasi açıklama beklemiyorum.
Daha önce de belirttiğim gibi Özal ve ANAP plan ve yolunu takip eden AKP’nin bu toplantılara ne kadar çok isimle katılırsa o kadar ABD indinde itibarı olmadığı ortaya çıkacak. Aynı şey Özal döneminde olmuştu. Sonra da çekti gittiler.
Eskiden bu toplantılarda Savunma şirketleri büyük ve şaşalı birer sergi alanı kiralayıp mallarını sergilerdi. Gün geçtikçe bu sergi yok oldu. Sadece o mu? Eskiden gazetecilere büyük itibar gösteren ATC şimdilerde yalnız toplantılara katılmalarına izin veriyor. Onun dışında yemek ve balo davetiyeleri konusunda da oldukça soğuklar. Bu Amerikan kurallarına göre aslında normal. Ancak genel de ATC toplantılarını kentten uzak kuş uçmaz kervan geçmez yerlerde yapar. Bu kez de öyle oldu. Yeni yapılan bir yerleşim yerinde ileri de kumarhane olarak kullanılacağı söylenen Potamak nehri kenarındaki bir otelde bu yıl toplantı düzenleniyor. Lojistik zor anladığınız gibi.
Evet, bu toplantı eminim önümüzdeki on yıl içinde Türk siyasi yaşamı ve politikalarında nasıl bir yol izleneceğine de ışık tutacak. 11Mayis/2009