Almanya değişmeli

Ahmet KÜLAHÇI akulahci@hurriyet.de
Hürriyet

Geçen haftaki yazımda Almanya’da yaşayan Türk kökenli öğrencilerin ve akademisyenlerin çok büyük bir bölümünün burayı terk edip Türkiye’de çalışmak istediğine yer vermiştim. Bu yazı üzerine sayısız telefon aldım.
Burada doğup büyümüş öğrencisinden akademisyenine, sonradan Türkiye’den gelip de burada öğrenimlerini yapmış ve üniversitelerde kalmış bilimadamına kadar herkes, “maalesef yaşadıklarımız, içinde bulunduğumuz ortam bizi böyle düşünmeye zorluyor” diyordu.

Hatta bunlar arasında “bıktık artık” diyen aktif Türk kökenli politikacılar bile vardı.
Ben kendi kendime “Acaba bu insanları böyle düşünmeye, bu gibi duygulara kapılmaya zorlayan etkenler nedir?” diye sorarım hep.
Tabii bu soruma kişisel olarak yanıtı ben de verebilirim.
Ama ben bunu yapmayacağım.

Kendi düşüncelerim yerine, Alman kurumların yaptığı bir araştırmada elde edilen bazı sonuçlara dikkat çekmekle yetinmeyi yeğleyeceğim.

Son olarak Federal Anti-Dışlama Ajansı” adına “Güncel Yaşamda Dışlama-Dışlanma Algılaması ve Toplumda Anti-Dışlama Politikası” adı altında bir araştırma yapıldı.
“Sinus-milieu (yaşanan ortam)” adını da taşıyan bu araştırma, 18 üzeri kişiler arasında gerçekleştirildi.

Bu araştırmada ortaya çıkan sonuçların bazıları şöyle:

— Almanların yüzde 84’ü, Almanya’ya uyum sağlamayan göçmen kökenlilerin ülkeyi terk etmesini istiyor.
— “Ben yabancıların uyumuna inanmıyorum. Çünkü onlar bizim dünyamızı anlamıyorlar, biz de onların dünyasını anlamıyoruz” diyen Almanların oranı yüzde 55’i buluyor.
— Her iki Alman’dan biri, “Ben Türklerle aynı evde oturmak istemem” diyor.
— “Siyah tenli insanlar Almanya’ya yakışmıyor” diyenlerin oranı yüzde 26.
— “Sokakta siyah-esmer tenli erkekleri gördüğümde korkuyorum” diyen Almanların oranı da yüzde 24.

Bu rakamlar gerçekten düşündürücüdür…
Hatta ürkütücüdür…
Kimse, başkalarını sevmeye zorlanamaz…
Zorlanmamalıdır da…

Ancak 50 yıla yakın bir süredir, yani neredeyse yarım asırdır
bu ülkede Türklerle bazı kesimlerde içiçe, bazı kesimlerde yanyana yaşadıkları halde, Almanların yüzde 50’sinin “Türklerle aynı evde oturmak, yaşamak istemem” demesi son derece düşündürücüdür.
Hatta dehşet vericidir…

Türk kökenli öğrenci ve akademisyenlerin Almanya’yı terk edip gitmeleri için bu yaklaşım bile “haklı” neden ve “haklı” gerekçe olabilir.
Ancak bu ülkeyi terk etmek, çekip gitmek çözüm değildir.
Olmamalıdır da…

Çözüm; Almanya’nın, Alman toplumunun değişmesinde yatmaktadır.
Alman toplumu kendisini, bireyler kafalarını, daha doğrusu kafalarının içini değiştirmelidir.
Hiç şüphesiz son yıllarda Almanya’da hükümetler bu yönde ciddi çalışmalar yapmakta ve akıllı politikalar üretmekteler.
Ancak belli ki, bu kafi değildir.
Bu ülkede barış içinde, birlikte, insan gibi yaşamak için herkese önemli görevler düşmektedir.
Ama yukardaki rakamlar en büyük görevin de Almanlara ve Alman toplumuna düştüğünü çok açık bir biçimde ortaya koymaktadır.

Kendi düşüncelerim yerine, Alman kurumların yaptığı bir araştırmada elde edilen bazı sonuçlara dikkat çekmekle yetinmeyi yeğleyeceğim. - turkiye almanya iliskilerinde yeni donem 2195961

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir