LE MONDE’DAN SARSICI İDDİA

Dünyanın saygın yayınlarından Fransız aylık gazete Le Monde Diplomatique’in Türkçe versiyonunda yayınlanan bir haberde “NATO’nun Başkomutanlığına yeni atanan Oramiral James Stavridis, CIA Eski Başkanı George Tenet ve ABD Ulusal İstihbarat Eski Direktörü John Negroponte’nin ortak özelliği, üçünün de YUNAN ASILLI olmaları.

ABD başkanlığına aday olan ama kazanamayan politikacı Michael Dukakis bir açıklamasında ‘Türk – Yunan ilişkilerinde Yunanistan’ın yanında yer aldığımıza kuşku yok’ demişti” ifadeleri yeralıyor.

Haberde NATO Genel Sekreterliği’ne Rasmussen’in getirilmesine Roj Tv ve Karikatür Krizi’nden dolayı bir süre çekince koyan Türkiye’nin, aynı teşkilatın başına bir Yunan asıllının getirilmesinde neden aynı hassasiyeti göstermediği sorgulanıyor ve “Türkiye’nin içinde bulunduğu ve pek çok “kripto”sunu paylaştığı NATO’nun başına bir Yunan asıllının getirilmesi, Türkiye’nin Milli Güvenliği açısından ne gibi sonuçlar doğurabilir?” sorusu soruluyor.

ABD Eski Başkanı Bill Clinton’ın “Beyaz Saray neredeyse Yunan asıllıların işgali altında” açıklamasını hatırlatan Le Monde Diplomatique haberinde şu görüşlere yer veriliyor:

” Temelde Anglo-Saxon ve Evangelist Hıristiyan öğretiye dayanan çizgideki ABD yönetiminde zaman içinde başka etnik grupların da ağırlıklarını giderek hissettirecekleri bir olgudur. Bir gün ABD’de Yunan asıllı başkan olabileceği olgusunun göz önüne alınarak stratejiler üretilmesinde ve lobicilik çalışmalarının arttırılmasında yarar ve gerek vardır.”

Osmanlıya Karşı Yunanlılarla Omuz Omuza Savaşan Amerikalılar Le Monde Diplomatique’te yer alan habere göre; Yunanistan’ın Osmanlı egemenliğinden ayrılmasının yıldönümleri her yıl Beyaz Saray’da düzenlenen törenlerle anılıyor.

Törenlere ABD’den katılım “Başkan” seviyesinde. ABD Eski Başkanı Bush, Yunanistan’ın bağımsızlığının 186. yıldönümü törenlerinde yaptığı konuşmada “Yunanistan’ın bağımsızlık ve özgürlük mücadelesine Amerikalılardan da yardım geldiğini ve gönderilen mali desteğin yanı sıra Amerikalı gençlerin Yunan ordusuna savaşmak üzere gönüllü olarak katıldığını” söylemişti. ABD’nin yeni Başkanı Başkan Barack Obama da, Osmanlı’ya İsyan Günü olan 25 Mart’ı “Yunanistan Bağımsızlık Günü” ilan etti.

Le Monde Diplomatique’in haberinde ABD devlet sisteminde yakın tarihte üst düzey görev yapmış bazı Yunan asıllıların kısa biyografilerine de yer verilmiş. Bunlar şöyle:

YUNAN ASILLI ÜST DÜZEY AMERİKALILAR

George Tenet, CIA Eski Başkanı: 5 Ocak 1953’te New York’ta doğdu. Stephanie Glakas ile evlendi. 1976 yılında Georgetown Üniversitesi’ni bitirdikten sonra Columbia Üniversitesi’nin Uluslararası Ilişkiler bölümünde master yaptı. 1978-79 yılları arasında Amerikan Hellenic Enstitüsü’nde ve bir Yunan-Amerikan lobi organizasonunda araştırma direktörlüğü görevinde bulundu. Buradan ayrıldı ve Güneş Enerjisi Sanayii Derneği’nde çalıştı. 1982-1985 yılları arasında, Pensilvanya Senatörü H. John Heinz’e ulusal güvenlik ve enerji araştırmaları konusunda danışmanlık yaptı.

1985-89 yılları arasında Senato Istihbarat Komitesi’nin Başkan Yardımcısı Demokrat Parti’li senatör Patrick Leahy ile, 1989-93 yılları arasında da aynı komitenin bu defa başkanı olan aynı partili Senatör David C. Boren ile beraber çalıştı. 1993 yılında Başkan Bill Clintron’ın ulusal güvenlik ekibinde görev aldı. 1993-1995 yılları arasında Ulusal Istihbarat Konseyi’nde çalıştı. 1995-96 yıllarında CIA’nın Başkan yardımcılığına getirildi. 11 Temmuz 1997’de CIA başkanı oldu ve Haziran 2004’e kadar bu görevde kaldı.

Irak’ın işgali, Tenet’in döneminde yaşandı. 11 Eylül döneminde görev yapan üst düzey yetkililerin büyük çoğunluğu daha sonra CIA’den ayrılmak zorunda kaldı. John Negroponte, ABD Ulusal İstihbarat Konseyi eski başkanı: 1939 yılında Londra’da zengin bir Amerikalı-Yunanlı armatörün oğlu olarak dünyaya geldi ve ailesinin New York’a taşınması sonucu hayatına Amerika’da devam etti ve 1960 yılında Yale Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra Amerikan Dışişleri Bakanlığı’na girdi.

Vietnam Savaşı’nın en hararetli döneminin yaşandığı 1964-1968 yılları arasında bu ülkedeki Amerikan Büyükelçiliği’nde siyasi bölümde çalışan Negroponte 1968-1969 yılları arasında Paris’te toplanan Vietnam barış müzakerelerini yürüten heyette de yer aldı ve daha sonra Henry Kissinger in Milli Güvenlik Konseyi Danışmanı olduğu dönemde bu konseyde Vietnam’dan sorumlu daire başkanı olarak çalıştı.

Büyükelçi John Negroponte Şubat 2005 te, son yıllarda ciddi istihbarat skandalları ve düştüğü istihbarat zaaflarıyla kökünden sarsılan Amerika’nın, 11 Eylül Araştırma Komisyonu’nun raporuyla ihdas edilen Milli Istihbarat Direktörlüğü nün(NID) başkanlığına getirildi. Geçmişinde doğrudan istihbarat tecrübesi olmayan ama çok akıllı, çabuk öğrenen, yönetim kabiliyeti çok yüksek olan Negroponte, bu görevle birlikte Başkan Yardımcısı Cheeney, Savunma Bakanı Rumsfeld ve Dışişleri bakanı Rice’den sonra Bush yönetiminin en güçlü, en önemli adamı olarak ortaya çıktı. Negroponte’nin bilinmeyen bir özelliği de İngiliz Kraliyet Sarayı’yla olan akrabalık ilişkisi. Negroponte, Kraliçe Elizabeth ile kan bağına sahip. Negroponte’nin eşi Bayan Villiers’in babası Ingiliz ordusunun özel kuvvetler biriminde yıllarca görev yapmış Albay Sir Charles Villiers annesi ise Kontes Maria Jose de la Barre d Erquelinnes. Eşinin bu bağlantılardan dolayı Negroponte de asiller sınıfına giriyor.

Michael Dukakis, 1988 Seçimleri ABD Başkan Adayı Michael Stanley Dukakisi doğum 3 Kasım 1933, dedesi ve Babası Türkiyeli Rum, annesi ulah kökenli Amerikalı demokrat politikacı, eski Massachusetts valisi ve 1988 ABD başkanlık seçimleri’nde demokrat başkan adayı. Seçimi cumhuriyetçi aday George H. W. Bush’a karşı kaybetti. Massachusetts tarihinde en uzun süre valilik yapmış kişidir.

ABD tarihindeki üstdüzey ikinci Yunan asıllı politikacıdır. Babası Panos, daha 15 yaşında iken ve ailesinin şiddetle karşı çıkmasına rağmen ABD’ye gitme ve orada okuma cesaretini göstermiş ve ABD’nin anadili Yunanca olan ilk doktoru olmayı başarmıştır. Michael Dukakis, Yunan asıllı Amerikalıları şöyle anlatıyor: “ABD’de hepimiz Amerikalıyız ve ülkemize çok bağlıyız….

Babam 1912’de, annem 1913’de Amerika’ya gelmiş ve ikisi de üniversiteye gitmeyi başarmış kimselerdi. Bu o tarihlerde Yunanlı göçmenler için çok olağanüstü bir şeydi. Yunanlı olmaktan gurur duyduk. Yunan kimliğimiz çok güçlüydü. Ama babamın bize ABD’nin dünyanın en güçlü ülkesi olduğunu söylemediği gün olmadı….

Yunan kökenli Amerikalıların, bir yandan ABD’ye güçlü bir sadakatleri var. Öte yandan Yunanistan’la akrabalık duygusu içindeler. Siyasi bakımdan örgütlü olduğumuz ve ABD politikalarını Yunanistan’ı destekleyecek şekilde çizilmesini elimizden geldiğince etkilemeye çalıştığımız bir gerçek. Türk -Yunan ilişkilerinde Yunanistan’ın yanında yer aldığımıza kuşku yok.”