Özcan YENİÇERİ
ABD Başkanı Obama’nın, tarihi gerçeklere, adalete ve insani duygulara aykırı 24 Nisan açıklamasını Türkiye’deki özürcüler beklendiği gibi alkışla karşıladılar. Hâlbuki bu, Türk tarihine ve milletine karşı bir ABD Başkanı tarafından yapılabilecek en ağır hakaretti. Özürcüler, açıklamada doğrudan “soykırım” kelimesinin kullanılmamasını adeta kendi zaferleri olarak ilan ettiler. Türkiye’de düzenlenen Ermenilerden özür dileme kampanyasının Ermeni diyaspora ve yandaşlarının psikolojik bir operasyonu olduğu açıktır. Gelişmeler, Türkiye’de yapılan Ermeni yanlısı toplantılar ve özür kampanyalarının ABD, diyaspora ve Ermenistan’ın koordinasyonu ve işbirliği içinde gerçekleştirildiğini gösterir niteliktedir. Ermenilerden “Özür Diliyorum” başlığı altında gerçekleştirilmiş olan kampanyada kullanılan dil ile Barack Obama’nın 24 Nisan’da kullandığı dilin benzerliği dikkat çekmeyecek türden değildir.
İşbirlikçilere Obama ve Sarkisyan takdiri
Nitekim ABD Başkanı Obama’nın “Türkler arasında ve Türkiye içinde cesur ve önemli diyaloglar gerçekleştiriliyor” sözleri yerli işbirlikçilerini doğrudan takdir etmeye yönelik bir açıklamadır. ABD Başkanının kullandığı üslup, tarihe yüklediği anlam ve kavramlar “Ermenilerden özür dileme” kampanyası düzenleyenlerinkiyle birebir örtüşmektedir. Bütün bu göstergeler birilerinin Türkiye’yi içeriden soykırım iddialarını kabule hazır hale getirmek için büyük bir psikolojik operasyon yürüttüğünün kanıtıdır.
Diğer yandan Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan’ın, Ermenistan’da “soykırımı anma günü” nde yaptığı açıklamada da benzer bir vurgu yapması gözden kaçak gibi değildir. Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan, Türkiye’de “Ermenilerden özür dileme kampanyası” düzenleyenlere atıfta bulunarak şunu söylüyor: “Osmanlı İmparatorluğu 94 yıl önce devlet seviyesinde Ermeni soykırımını yaptı. Ermeni milleti “soykırım suçunun kınanmasını” sağlama çabalarında tek başına değil. Tarihi adalet için mücadele veren Türk aydınlarını destekliyoruz”.
Ermenilerden özür dileme kampanyasını düzenleyenler ise ABD Başkanı Obama’nın konuşmasını Türkiye bakımından adeta bir zafer olarak nitelendirmişlerdir. Onlar, 24 Nisan’da yapılan konuşmayla ABD ile Türkiye arasında bir “yol kazası” yaşanmadıysa bunun nedeninin “Ermenilerden özür dileme kampanyası” olduğunu savunmaya başlamışlardır. Hâlbuki Obama, ABD’nin İslam dünyasında kaybettiği imajı düzeltmek, Irak’ta ve Afganistan’da Türkiye’nin desteğini sağlamak, Rusya’nın güneye doğru sarkmasını önlemek vb. nedenler yüzünden Türkiye’yi cepheden karşısına almak istememiş, bu nedenle doğrudan “soykırım” kelimesini kullanmamıştır. Yoksa “Türkiye’deki özürcüler kampanya düzenledi bu nedenle de bu kez” soykırım “kavramanı kullanmamalıyım” demiş olamaz.
Özür kampanyasının imzacıları, aslında suçüstü yakalanmanın telaşına kapılmışlardır. Bu ekip, Obama’nın üslubuyla, Sarkisyan’ın iddialarıyla, Diyaspora’nın hedefleriyle bu denli uyum içinde olmalarını gözden saklamak için adeta şark kurnazlığı yapmaktadırlar.
Türkiye’de sözde insani mülahazalarla Ermenilerden daha Ermenici kesilen özürcüler, bir de utanmadan bunu bir başarı olarak ilan ediyorlar. Utanması gerekenler pişkinlik yapmaktadır.