Bunun üzerine Taneri, Rumları protesto ederek toplantıyı terketti. Toplantıya katılan Rum temsilci Olympia Stylianou,Taneri’nin toplantıya katılımı konusunda ortalığı birbirine kattı.Bologna Dönem Başkanı Çek Cumhuriyeti temsilcisi Rumların baskısı üzerine Taneri’nin bulunduğu bölüme gelerek DAÜ rektörünün oturduğu bölümü terk etmesini istedi.
Taneri, ABHaber’e yaptığı açıklamada ”DAÜ olarak Bologna sürecinin gereklerini yerine getirmede iddialı olsak da siyasi sebeplerle bu toplantıda temsil edilmemiz engellendi” diye konuştu.
Rektör Taneri Rum heyeti içinde yer almak istemeyerek Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanı’nın heyetinde uzman kişi olarak yer aldı. Rumlar buna bile tahammül edemedi.Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yüksek öğrenim programlarının Türkiye Cumhuriyet’i Yüksek Öğrenim Kurumu(YÖK) tarafından ve YÖK’ü tanıyan ülkeler tarafından akredite olduğunu belirten Taneri, dolayısıyla bu toplantıda temsil edilmelerinin doğal olduğunu söyledi.
Rumlar yüzünden Bologna süreci toplantısına gelmeden hangi sıfatla toplantıya katılacağı hiçbir şekilde belirlenmeyen Taneri, toplantı girişinde adını Türk heyeti listesinde değil, Kıbrıs Rum heyeti listesinde buldu. Rumlar kendi listelerinde Taneri’nin unvanı, adres bilgileri yer almadan sadece ismini yazarak yer verdi.. Taneri için Kıbrıs (Rum), Kıbrıs gözlemci ve gözlemci sıfatları ile 3 kimlik kartı oluşturuldu, konu daha önce görüşülmediği için “gözlemci” kartını alan Taneri’nin toplantıda temaslarını Türk heyeti ile birlikte yapması Kıbrıs Rum heyetini rahatsız etti.
Rum temsilci Taneri’ye ısrarla Kıbrıs heyetine katılmasını aksi takdirde toplantıya katılamayacağını söyledi.
Gün sonunda çalışmalar sürerken Bologna Dönem Başkanlığı Sekretaryasındaki Çek temsilci Ufuk Taneri’yi yer değiştirmesi için uyardı ve gözlemciler arasına geçmesini söyledi. Bunun üzerine Taneri toplantıyı protesto ederek terk etti.
Taneri ABHaber’e yaptığı açıklamada “Organizasyon baştan hataylıydı. Yerim baştan belirlenmedi. Zaten toplantıda bize söz hakkı verilmiyordu sadece Bakanlar konuştu. Neden böyle bir durum yaratıldı anlamadım. AB, Rumların böyle ayak oyunlarına gelmemelidir.AB gibi bir kurum Rumların oyuncağı olmamalıdır.Eğitim hakkına saygı gösterilmesi gerekir.Rumlar AB’de kendi başlarına at oynatıyorlar.Maalesef AB’nin bazı lokomotif ülkeleri Türkiye’nin AB üyeliğini bloke etmek düşüncesiyle Rumlara çanak tutuyorlar.Ama olan AB’nin evrensel kriterlerine oluyor.AB’yi AB yapan kural ve değerler Rumlar yüzünden ayaklar altına alınıyor.21.Yüzyılda Avrupa toprağı diye iddia edilen Kuzey Kıbrıs’ta ki insanların eğitim hakkına saygı duyulmuyor.Rumların bu yaptıkları tam anlamıyla insan hakları ihlalidir.Maalesef bir kez daha Rumlar tarafından AB’nin ilkeleri ve değerleri ayaklar altına alınmıştır.Eğitime siyaset bulaştırılmıştır.KKTC Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrenci ve öğretim üyesi kalitesiyle AB’ye bilimsel anlamda katkı sağlayabilecek bir eğitim kurumudur” dedi.
Bologna süreci ile ilgili ayrıntılı bilgi için:
ABHaber, 29-04-2009 17.20 (TSİ)
Bir yanıt yazın