Zeynel LÜLE zlule@skynet.be
Amcaoğlu mu, Brandenburg mu
25 Nisan 2009, Cumartesi Hürriyet
Eminim şimdi bu başlığın ne anlamına geldiğini soruyorsunuz. Açıklayayayım. Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (ABAD) Soysal kararı ile “köşeye sıkışan” Almanya’nın, “müzakere taktiği” uyguladığını açıkça görebiliyorum. Amaç hem eylülde yapılacak olan seçimler sonrasına kadar zaman kazanmak, hem de çıtayı yüksek tutup, pazarlıklarla, mümkün olduğu kadar az indirebilmek. Çünkü Soysal kararı, deyim yerindeyse “Vize torbasında büyük delik açtı”. Şimdi Berlin’in yaptığı, “Bu deliği ne kadar küçük tutabilirim” çabasından başka bir şey değil.
Bu konuya uzman olan ve AB içinde görev yapan bir kaç kişiyle yaptığım görüşme bunu açıkça ortaya koyuyor.
Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen’in soru öngergesine, Alman Federal Hükümet adına, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Peter Altzmeier’in verdiği cevap, Berlin’in içinde bulunduğu zor durumu açıkça gösteriyor. Müsteşar, Soysal kararı’nın sadece TIR şoförlerini kapsadığını söylerken konuyu saptırıyor ve ABAD kararını “karartıyor”. Evet karar sonrası henüz cevap aranan bazı unsurlar var ama bu kararın sadece kamyon şoförlerini kapsadığını söylemek, hukuku çarpıtmak ve bile bile yanlış yorumlamak anlamına geliyor.
XXX
Kararda ki tek soru işareti şu: Örneğin bir vatandaşımız Almanya’daki amcasının oğlunu görmeye gidecekse vize talep edilecek mi? Berlin’de ki Brandenburg kapısını görmek için Almanya’ya gideceğini beyan ettiyse, vize istenmeyeceği kesin… Ama amca oğlunu görecekse istenebileceğini belirten hukukçular var. Çünkü Soysal kararı’nda ve Türkiye ile o dönemdeki AET arasındaki anlaşmada “hizmet almaya, ya da hizmet vermeye yönelik ziyaretler”den hiç bir şekilde vize istenmeyeceği belirtiliyor. Amcaoğlu ziyarette, herhangi bir hizmet unsuru yok.
Ama Brandenburg kapısını görmeye yönelik yapılacak turistik seyahatte bu unsur mevcut.
Bu arada Soysal kararı’nın ilk etapta AB’nin sekiz ülkesini kapsadığı anlaşılıyor. Bu anlaşmanın yapıldığı sıradaki altı üye (Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, Lüksemburg, İtalya) ile üye olduklarında Türkiye’ye vize uygulamayan Danimarka ve İspanya.
Haa… Bu arada Almanya’nın sürdürdüğü müzakere taktiğine karşı Türkiye’nin de ilk etapta yapması gereken bir taktik var. O da hemen, acilen “Soysal kararının gereğini yerine getiriyorum” diye, bazı AB ükelerine uyguladığı vizeleri kaldırmak. Çünkü belli ki müzakereler sırasında belli ki AB bunu kullanacak.
Taktiğe karşı taktik…
Diplomasi zaten bunun için var. Salı gününe daha güzel taktiklerimi duyuracağım.
Eğlence yeni başlıyor.
Bir yanıt yazın