OBAMA 1915 OLAYLARINA İLİŞKİN AÇIKLAMASINI YAPTI

Friday, 24 April 2009 12:36
Ermenistan ve Ermeni diasporasının soykırım olarak adlandırdıkları 1915 olaylarını andığı 24 Nisan 1915’in yıldönümüne ilişkin Obama şu açıklamayı yaptı.

Obama ‘soykırım’ değil ‘felaket’ dedi

Amerikan yönetiminin ülkedeki Ermeni halkına yönelik mesajında; 1915-1918 yılında, Osmanlı yönetimine tabi Ermenilerin ölümüyle sonuçlanan olayları “soykırım” olarak niteleyip nitelemeyeceği konusu, gündemin önemli bir bölümünü oluşturdu.

SON DAKİKA

ABD Başkanı Barack Obama, 24 Nisan başkanlık açıklamasında, 1915 Ermeni olayları için ”soykırım” nitelemesini kullanmadı.

Barack Obama, 1915 Ermeni olayları anma gününde yayınladığı açıklamada, ”94 yıl önce, 20. yüzyılın en büyük katliamlarından biri başladı. Her yıl, Osmanlı İmparatorluğu’nun son günlerinde 1.5 milyon Ermeni’nin katledilmesi veya ölüme yürümesini anıyoruz” dedi.

Uzmanlar bu tanımlamanın da Ermenilerin kabul ettiği bir ifade olduğu belirtiliyor.

CNNTürk Dış Politika Danışmanı Yalım Eralp Obama’nın soykırım dememesine karşın sözlerinin ABD’nin önceki başkanlarından çok daha ağır ifadeler içerdiğini belirterek Türkiye’nin bu olayı hukuki yollardan sonuçlandırması gerektiğini savundu. Eralp bu ifadenin Ankara’da beklentilerin üzerinde bir açıklama olarak görülebileceğini belirtti.

‘ÇOK ŞEY DEĞİŞTİ’

Tüm anlaşmazlıklar bir noktada sonuçlanır. Burada da zamanla, her iki taraf da, ilerlemede çıkarları olduğunun farkına vardı. Ayrıca son 5-6 yılda büyük bir değişim yaşandı. Örneğin Hrant Dink suikastinin ardından Türk toplumunda ortaya konan üzüntü. Ermeni toplumu içinde kemikleşmiş fikirleri olan çevreler var ama kamuoyunun bu konuda esnek olmadığı yorumlarının abartılı olduğunu düşünüyorum.

Bu açıklama, geniş bir çevrede Obama’nın tartışmalı konulara girmeme kararında, elini güçlendirmeye yönelik bir adım olarak yorumlanmıştı.

‘Baskı hafifledi’

Uluslararası Kriz Grubu’nun Kafkaslar Bölgesi Direktörü Lawrence Sheets de bu tespiti destekledi.

Sheets, bu gelişmenin ‘Amerika’da ‘soykırım’ sözcüğünü içeren bir kararın hemen kabul edilmesi yönündeki baskıyı hafiflettiğini’ söyledi.

Lawrence Sheets’e göre bu gelişme yönetimi de rahatlatarak, Türkiye ve Ermenistan arasındaki görüşmelerin devamına kapıyı açmış oluyor.

Sheets’e göre 24 Nisan tarihi ve her yıl medyada ‘kriz tehdidi’ türünden ele alınan Amerikan başkanının konuşması geride kalınca bu konudaki tartışmalar rafa kalkmayacak.

Sheets bu yıl önemli bir adım atılmış olduğuna ve statükonun artık ‘ilelebet devam edemeyeceğine’ dikkat çekiyor.

Anma törenleri

Başkan Obama, bu ayın başında Ankara’da Ermeni konusunda da mesajları vermişti

Ermenistan, bugün 1915’te ölen Ermenileri andı.

Binlerce kişi, başkent Erivan’daki Soykırım Anıtı’nı ziyaret etti, burada yanan ateş etrafına kırmızı ve beyaz çiçekler bıraktı.

Ermeniler, bundan 94 yıl önce, 24 Nisan’da İstanbul’da Ermeni toplumunun önde gelenlerinden 200 kişinin gözaltına alınmasını ve bu kişilerin ölümünü takip eden tehcir siyaseti kapsamındaki zorunlu göçleri, ‘soykırım’ olarak niteledikleri olayların başlangıcı olarak kabul ediyor.

Ermeniler, bu olaylarda 1,5 milyon kişinin öldüğü ve bunun ‘devlet eliyle soykırım’ olduğunu öne sürüyor.

Fransa ve Kanada gibi ülkeler bu tezi resmen kabul etmiş durumda.

Türkiye’nin tezi ise, Birinci Dünya Savaşı koşullarının etkisiyle, tehcir ve bağlantılı şiddet olaylarında, aralarında Türklerin de olduğu 300 ila 500 bin kişinin öldüğü şeklinde.

İki ülkenin, milli kimliklerine işlemiş olan bu yaklaşımlarda dönüşüm sağlaması ya da yeni bir ortak zemin tanımını bir hamlede yapması ise görünmüyor.

‘Soykırım kabulü, ön koşul değil’

Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, bugün yaptığı konuşmada yaşananların soykırım olarak tanınmasının görüşmeler için bir ön koşul olmadığını yineledi.

Ancak bu açıklama ‘bu talepten vazgeçildiği anlamına da gelmiyor.’

Türk ve Ermeni liderler Gül ve Sarkisyan, Eylül 2008’de görüşmüşlerdi

Sarkisyan, “insanlığa karşı işlenen suçların zaman aşımına uğramadığını” söyledi.

Uluslararası Kriz Grubu’nun Kafkaslar Bölgesi Direktörü Lawrence Sheets, arada önkoşul olmasa da, tarafların soykırım konusuna girmeden ilişkilerini normalleştirmelerinin kolay olmayacağını söyledi.

Lawrance Sheets’e göre, bu meselenin tam anlamıyla ele alınmasının yıllar sürebilecek.

Uluslararası Kriz Grubu, geçen hafta açıkladığı bir raporla, her iki tarafa da bir dizi öneri getirmişti.

Bunların başında da sınırların açılması geliyordu.

İki ülke arasındaki sınırların kapanması ise doğrudan ikili ilişkilerden değil Dağlık Karabağ sorunundan kaynaklanıyor.

‘YILLARCA SÜREBİLİR’

Eğer diplomatik ilişkiler kurulmuş, sınırlar açılmışsa bu konuları tartışmanız daha kolaylaşır. Ancak neredeyse 100 yıldır tartışmalı olan bir konuda ortak bir anlayışa varılabilmesi bence, yıllarca sürecek bir iş.

Ermeni nüfusun yoğun olduğu bölgenin 1990’ların başında Bakü’nün fiili denetiminden çıkmasıyla sonuçlanan savaş sırasında Türkiye’nin tepki olarak sınırı kapatmasına dek, bu sınır işliyordu.

Şimdi ise ilişkilerin kopmasına vesile olan Dağlık Karabağ, yeniden düzelmesi için en azından “önkoşul” olmaktan çıkmış görünüyor.

Ancak Karabağ konusu, ilişkilerin normalleşmesi yolunda ilerleme sağlanması için yine en kilit noktaların başında.

Bunun için de 30 bin kişinin öldüğü, 2 milyon kişinin evlerini terk ettiği savaşın ardından, bölgede hala Ermeni askeri varlığıyla karşı karşıya olan Azerbaycan yönetimi ile bir çözüm yolu bulunması gerekiyor.

Bu çerçevede son olarak bugün Azerbaycan Savunma Bakanı Korgeneral Sefer Abiyev, Ankara’da Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü.

AA-BBC

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Hussein Obama

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir