Tufan TÜREN
ÖNCEKİ gün Washington kaynaklı bir haber geldi. İlginç bir haberdi.
Amerika Türkiye ile Ermenistan’a “Kamuoyuna anlaştığınıza ilişkin bir şeyler duyurun. 24 Nisan’dan önce yapılacak böyle bir duyuru Beyaz Saray’ı rahatlatır” mesajı veriyordu.
Sanırım bu haber Erivan’dan çok Ankara’yı telaşlandırdı. (Nedense Erivan çok rahat.)
22 Nisan günü akşam saatlerinde Dışişleri Bakanı Babacan, Başbakanlık Resmi Konutu’na geldi ve Başbakan Erdoğan’la 3 saat görüştü.
Bu görüşmeden kısa bir süre sonra da Dışişleri Bakanlığı’na bir açıklama yapması için talimat verildi.
Bakanlık talimat doğrultusunda saat 23.15’te bir açıklama yaptı.
Damadın başında olduğu Sabah Gazetesi haberi şöyle verdi:
“Ermenilerin soykırımı anma günü olarak kabul ettiği 24 Nisan’a saatler kala Ankara’dan, ABD Başkanı Barack Obama’nın beklediği açıklama geldi.”
Sabah Gazetesi açıklamayı da tırnak içinde verdi:
“Türkiye ve Ermenistan, İsviçre’nin arabuluculuğunda ikili ilişkileri normalleştirmek; iyi komşuluk ve karşılıklı saygı çerçevesinde geliştirmek ve bu surette tüm bölgede barış, güvenlik ve istikrarı ileri götürmek amacıyla yoğun çaba göstermektedir. İki taraf, bu süreçte somut ilerleme ve karşılıklı anlayış sağlamış ve ikili ilişkilerin her iki tarafı da tatmin edecek şekilde normalizasyonu için kapsamlı bir çerçeve üzerinde mutabık kalmışlardır. Bu çerçevede bir yol haritası belirlenmiştir.”
Bu haber öteki gazetelerde de vardı ama ben özellikle Sabah Gazetesi’nden aktarmayı yeğledim.
Bunu Başbakan’ın “İftira atıyorlar” diye kürsülerden bas bas bağırmasını önlemek için yaptım.
Onun için damadın gazetesinden alıntı yaptım.
Evet durum vaziyet böyle.
Büyük bir ülke için onurlu bir davranış değil.
ABD Başkanı’nın Türkiye’de “Ermenistan’la anlaşın” talimatı verdiğini hepimiz anımsıyoruz.
24 Nisan’a bir gün kala da Washington son bir hatırlatma yaptı ve bir açıklama beklediğini bildirdi.
İşte bunun üzerine Erdoğan ile Babacan aynı akşam, el ayak çekildikten sonra telaşla 3 saat kafa kafaya verdiler ve Washington’un istediği açıklamayı yaptılar.
Ermenistan ise benzer açıklamayı dün yaptı.
Bu telaşın nedeni açık.
ABD Başkanı Obama’nın 24 Nisan’daki demecinde “Soykırım” dememesi.
Bunun için Washington’a diyorlar ki: “Merak etmeyin talimatlarınız yerine getiriliyor. Aramızda mutabakat sağlandı. Hatta yapılacaklar konusunda bir yol haritası bile belirlendi.”
Başbakan bu açıklamayı gece yarısı yaptırırken, kürsülerde tam tersi nutuklar atıyor.
“Biz Azerbaycan’ı üzecek bir şey yapmayız. İşgal bitmeden Ermeni sınırı açılamaz” diye bağırıyor.
Yani içerde efelenme, dışarıda biat etme politikası.
Hani Rasmussen özür dileyecekti?
Hani yardımcısı Türk olacaktı?
Hani Roj TV kapatılacaktı?
Tayyip Bey herhalde dışarıya söz geçiremediği için içerde hukuku, demokrasiyi bir kenara itip, elindeki devlet gücünü muhaliflerini yok etmek için kullanarak kendini tatmin ediyor.
Bugün Türkiye otokrat bir başbakanın yönetiminde bir polis devleti, bir korku toplumu olmaya doğru sürükleniyor.
Üzücü ama, ne yazık ki görüntü bu.
Bir yanıt yazın