Zeynep Gürcanlı/Ankara
ABD Başkanı Barack Obama, beklenen açıklamasında “soykırım” demedi. Bu kelimenin İngilizcesi olan “genocide” kelimesini kullanmadı. Ancak, herkesi şaşırtan birşey yaptı ve 1915 olayları için Ermenilerin kullandıkları Ermenice kelimeyi açıklamasının içine koydu; 1915 olayları için İngilizce metnin içinde, Ermeni terim, yani “Meds Yeghern” terimini kullandı.
Bu terimin Ermenice sözlük anlamı “Büyük Felaket”…
Nitekim, Türk Dışişleri Bakanlığı da, Obama’nın kullandığı bu terimi “sözlük anlamında” almayı tercih etti. Dışişleri metindeki Ermenice terimi, “büyük felaket” olarak okudu.
Ancak bazı Ermeni diasporası bunu “soykırım-genocide” kelimesinin karşılığı olarak da kullanıyor.
Kısacası, Obama açıklamasını yaparken, soru işareti bıraktı;
Şimdi tartışma şu;
Soykırım dedi mi, demedi mi?
BELKİ SOYKIRIM DEMEDİ AMA, MESAJ ÇOK SERT
Obama, mesajında doğrudan “soykırım”ın İngilizce karşılığı olan “genocide” kelimesini kullanmamış bile olsa, yayınladığı mesaj son derece sert.
1915 olaylarından, “1.5 milyon Ermeninin katli ya da ölüme yürüyüşleri” olarak bahsetiyor. Osmanlı’nın son döneminde yaşananları “korkunç olaylar” olarak nitelendiriyor ve daha da ileri gidiyor;
“1915 olayları insanların, insanlara yaptıklarının karanlık yüzünü yansıtmaktadır…” diyor.
1915 olayları konusunda görüşlerini sürekli açıkladığını ve bu görüşlerin “değişmediğini” de vurgulayan Obama, “Benim beklentim, gerçeklerin tam olarak, samimi ve adil şekilde kabul edilmesidir” ifadesini kullanıyor.
Yani ABD Başkanı olarak “soykırım” demiyor ama, seçim kampanyasında 1915 olaylarını “soykırım” olarak nitelendirdiğini hatırlatıyor, “bu konuda aynı fikirdeyim” diyor ve üstelik Türkiye ve Türklere de, “siz de olayları bu şekilde kabul edin” mesajı veriyor.
Mesajında, Türkiye ile Ermenistan arasında başlayan yeni süreci destekleyen Obama, son bölümde “Med Yegern” terimini ikinci kez kullanıyor ve yine çok sert mesaj veriyor;
“Meds Yeghern’de kaybettiklerimizi hiçbirşey geri getiremez. Ancak Ermenilerin son 94 yıldır yaptıkları katkılar, yetenek, dinamizm ve uyuma yönelik bir vasiyet gibidir ve onları yok etmeye çalışanlara ders niteliğindedir…”