TALAT’IN SÖYLEDİKLERİ
Cumhurbaşkanı Talat 19 Nisan seçimleri sonuçlarından biraz rahatsız gibi.
Tek başına, kimse karışmadan ve kendi istediği gibi görüşmeleri yürütmek istiyor.
Ama 18 Kasım 2003 tarihinde Milliyet gazetesinde yayınlanmış açıklamasını da unutmuş gözüküyor.
O sözlerin unutulmuş, bizlerin de unutmuş olmasını da diliyor, eminim.
Bakın Sayın Talat, CTP-BG Genel Başkanı iken KKTC’de 14 Aralık 2003 tarihinde yapılacak parlamento seçimleri öncesinde Milliyet’e verdiği demeçte neler demiş.
“Biz hükümete geldiğimizde Denktaş Bey’i görüşmeci yapmayacağız“
“Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı baş müzakerecilikten azletmekte kararlıyız”
18 Kasım 2003 tarihli gazetede yazılanlara göre de cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı müzakerecilik görevinden almak istedikleri zaman Türkiye’den aksi yönde gelebilecek baskılara karşı da;
“Biz hükümete geldiğimizde, Türkiye bizi dikkate almak zorunda. Türkiye, bu halkın iradesiyle diyalog kuracak. Biz Denktaş Bey’i görüşmeci yapmayacağız. Türkiye bize görüşmeci olarak Denktaş ile devam edin diyemez. Bizim anayasamıza göre görüşmeciyi hükümet belirler.
Biz de hükümete geldiğimizde Denktaş’ı görüşmecilikten alacağız. Türkiye bize zorla karar aldıramaz, bu mümkün değil. Türkiye isterse Denktaş’ı danışman olarak alabilir.”
Bu sözler Sayın Talat’a ait.
Yıllarca önce tarihin tozlu arşivinde yerini aldı.
Ağızdan çıkan her söz artık söyleyenin değil, halkın malı oluyor ve arşivlerde yerini alıyor.
19 Nisan seçimlerinden iktidar partisi olarak çıkan UBP, “Talat’ın yanına bir arkadaşımızı vereceğiz, biz de neler konuşulduğunu artık bileceğiz” derken buna bile tahammül edemeyen ve karşı çıkan Talat, çok değil daha beş buçuk yıl evvel iktidara gelirlerse, görüşmeciyi derhal görevden alacaklarından bahsederek parti tabanına şov yapmıştı.
Hiç bilemedi ve politik deneyimsizliğinden dolayı da bu sözlerinin bir gün kendisine geri döneceğini de hiç düşünemedi. Zannetti ki ilelebet iktidarı devam edecek ve hiçbir zaman da, Rumların tabiri ile “Bu tekerlek dönmeyecek”.
Maalesef, tekerlek döndü ve Talat bu sözlerinin altında kaldı.
Talat’ın 18 Kasım 2003 tarihli Milliyet gazetesinde yayınlanan bu sözlerine göre ve Talat ile başkanı olduğu CTP-BG’nin bu prensibi doğrultusunda, UBP’nin müzakerecilik görevinden Talat’ı alması çok doğru bir davranış olacak anlaşılan.
Tabii UBP Genel Başkanı Dr. Derviş Eroğlu’nun sözlerine bakılırsa, belli ki UBP’nin böyle bir düşüncesi yok. İstenen Sayın Cumhurbaşkanı Talat ile ortaklaşa ve belli bir hedef doğrultusunda, Kıbrıslı Türklerin ve KKTC’nin menfaatlerinin azami derecede korunacağı bir yolda, dayanışma içinde beraberce mücadeleyi ve müzakereleri sonuna kadar sürdürmek.
Prof. Dr. Ata ATUN
Yazıları posta kutunda oku