AB Parlamento seçimleri ve Türkler

Deniz Gökçe

4 ila 7 Haziran 2009 tarihleri arasinda Avrupa Birligi üyesi 27 ülkede AB Parlamentosu için seçimler yapilacak. Yaklasik 500 milyon kisiyi temsil edecek 736 üye, nispi seçimle seçilerek Strasburg’a gönderilecek. Bulgaristan ve Romanya ilk defa diger 25 üye ile birlikte Avrupa Birligi seçimlerini yapmis olacak. Yeni seçilen Parlamento ilk toplantisini 14 Temmuz 2009 günü yapacak.

Son düzenlemelere göre, bir partinin grup olusturmasi için 25 milletvekilinin ve üye devletlerin en az dörtte birinin temsilcilerinin bir araya gelmesi gerekli. Irlanda’da yapilan referandumda Lizbon Anlasmasi kabul edilmedigi için üye
ülkelerin temsilci sayilari Nis Anlasmasi’na göre yeniden tespit edilmis durumda. Söyle ki Almanya 99 temsilci ile en fazla kisiyle temsil edilmekte.

Son yapilan kamuoyu arastirmalari bu seçimler konusunda endiselere sebep olmakta. Seçmenlerin ancak yaklasik üçte biri (% 28) oy vereceklerini belirtmekte, yaridan fazlasinin (% 62) ise bu yil seçim yapilacagindan haberi yok. Seçimlerde oy vereceklerini söyleyenlerin yüzdesi AB Parlamentosu seçimi tarihindeki en düsük yüzde. 2004 seçimlerinde katilim % 45,7, 1999 seçimlerinde ise % 49,7, 1979 seçimlerinde de katilim orani % 62 olmustu.

Bu sonuçlara ragmen Avrupalilarin % 60’dan fazlasi Avrupa Birligi’nin önemli oldugu kanisinda. Almanya’da seçmenlerin % 38’i, oy vereceklerini söylerken, Ingiltere’de yaklasik üçte bir seçmen seçime katilmayacagini belirtiyor. Dogu Avrupali yeni üyelerin % 70’i ise AB Parlamentosu’ nun çalismalari hakkinda bilgi sahibi degil. 27.000 denekle yapilan Eurobarometer arastirmasinin sonuçlarina göre, seçime katilim konusundaki bu ilgisizlikle çelisen bir sekilde, seçmenlerin % 61’i küresel ekonomik krizin AB tarafindan alinacak önlemlerle asilacagi düsüncesinde.

Bu seçim sürecinde Türkiye’yi en fazla ilgilendiren Almanya’nin durumuna gelince. Bir önceki seçimlerde Almanya’da Hiristiyan Demokrat Parti (CDU) % 36,5, Hiristiyan Birlik Partisi (CSU) ise % 8 oy almislardi. CSU’nun Parlamento’ya girmesi için Almanya’daki oylarin % 5’ini almasi gerekli; ancak Bavyera’daki, son eyalet meclisi seçimlerinde CSU’nun kesin çogunlugu kaybetmesi partinin durumunu tehlikeye sokmakta. Iki kardes partinin Avrupa Birligi’nin genisleme politikalari arasinda önemli bir çeliski var. Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD) ile yaptigi koalisyon anlasmasi geregi CDU Türkiye’nin AB’ye üye olmasina açikça itiraz edemezken, CSU bu konudaki muhalefetini sürdürmektedir. Bu durumda CDU Almanya’nin Avrupa taraftari siyasal partisi olarak görünürken CSU anti-Avrupa hareketinin basini
çekmektedir.

Almanya’da seçim sonuçlarini etkileyen en önemli unsurlardan bir tanesi Türk asilli Alman seçmeninin oyunu hangi parti için kullanacagi. Almanya’da 690.000 Türk asilli seçmen mevcut. CDU ve CSU son yillardaki tüm gayretlerine ve çalismalarina ragmen Türk asilli seçmenlerin oylarini kendi lehlerine çevirmeyi basaramadilar. Bunun en önemli sebebi de özellikle CSU’nun Türkiye’nin AB üyesi olmasi karsisinda gösterdigi israrli ve açik muhalefet. Türk asilli Almanlarin entegrasyonu için izlenen siyaset CSU için çeliskili bir sonuç dogurmakta. Bu politikalari yüzünden milli/muhafazakar seçmenlerin oylarini kaybederken, Türk asilli seçmenlerin oylari da kazanamamaktalar.

Data 4 U adli kamuoyu arastirma kurulusunun 2999 denekle yaptigi arastirmaya göre Türk asilli seçmenlerin % 55,5’i SPD’yi, % 23,3’ü Yesiller’i, % 9,4’ü Sol Partiyi seçmekte. CDU/CSU seçmenleri % 10,1 ile sinirli kalmakta. FDP ise ancak % 0,9 oraninda oy almakta. Alman pasaportu alan Türklerin adedinin her yil hizla artmasi ve son iki parlamento seçiminde iki parti arasindaki farkin çok az olmasi, Türk asilli seçmenlerin agirligini artirmaktadir.  Konrad Adenauer Vakfi’nin yaptigi bir arastirmaya göre CD/CSU Türk seçmeninden yeterince oy almis olsaydi, son seçimlerde çogunluk partisi olabilecekti.

Ilginç olan, Türk asilli seçmenlerin Almanya ve AB seçimlerinde büyük çogunlukla sol partilere oy verdikleri halde, Türkiye’de yapilacak seçimlerde çogunlukla sag partileri tercih etmekte olmasi. (% 32 AKP’ye oy verecegini söylerken, CHP’ye oy verecekler % 18’de kalmakta). Gene yapilan arastirmaya göre dogrudan Basbakan seçimi olsa Türk asilli
seçmenlerin % 20,2’si SPD adayi Steinmeier’i, % 7,5’u CDU adayi Merkel’i seçecegini söylemekte. Yesiller partisi Esbaskani Cem Özdemir ise büyük çogunlukla Basbakan olarak tercih edilmekte.

Bütün bu rakamlar, haziran ayi basindaki AB Parlamentosu seçimlerinde de Türk asilli seçmenlerin, özellikle Bavyera’da CSU’nun alacagi oylari önemli oranda etkileyecegini ve belki de bu parti milletvekillerinin Strasburg’a
gitmesine engel olacaklarini göstermektedir.

Deniz Gökçe - ab

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir