Sevgili Elif,
Sevgili Ayşe,
Sevgili Fatma,
Yalnız değilsiniz. Sağlığı pahasına ömrünü aydınlığa, eğitime adamış Türkan Saylan’ın olmadığı gibi.
Sizleri okutmak için elinizden tutan Saylan’a binlerce teşekkür…
Saylan’ın evinde ve ÇYDD bürolarında elde edilen öğrenci listeleri; birçok kızımızın bu kampanyalarla okutulduğunun ve başarı kazandığının delili. Bu listeler aynı zamanda “özgürlüğün aydınlığın” belgesi.
Bu listelere adını yazdıramayan;
Yüzlerce Kardelen aile baskıları nedeniyle okumak yerine, tarlada işçilik yapıyor, kardeşlerine bakıyor, çamaşır yıkıyor, evleniyor. Kızlarımız ne çocukluğunu yaşayabiliyor ne de yaşamın güzelliklerini paylaşabiliyor.
Bir yandan zorunlu eğitim 12 yıla çıksın deniyor, bir yandan da eğitime engel olunuyor. Kızlarımızın elinden alınmış eğitim hakkı ile çağdaş aydınlık yarınlardan uzak yobaz bir zihniyetle karanlık bir nesil hedefleniyor olması da ürkütüyor.
Aydınlık, çağdaş eğitimli bir neslin ülkemize ne gibi bir zarar vereceğinin altını önemle çizelim. Çizelim ki yapılan bu operasyonların amacına “netlik” kazandıralım.
Eğer okurlarsa;
Elif, sorgulayan, algılayan çevresinde dönen oyunların farkına varabilen bir birey olacak…
Ayşe, okuyup ülke yönetiminde söz sahibi olup birilerini uyandıracak…
Fatma, öğretmen olup aydınlık çağdaş yeni nesil için çocuklar yetiştirecek…
Bu adımla Atatürk’ün “Çağdaş Medeniyetler Seviyesine yükselme” hedefinin tam aksine bir yol istenmektedir.
Doğu illerimizde birçok kızımız okul yerine dünya evine giriyor.
Henüz 12–13 yaşında olmasına rağmen, babası hatta dedesi yaşındaki adamlarla para karşılığı satılıyor. Ne içindeki fırtınayı dile getirebiliyor ne de anne babasına karşı gelebiliyor çocuk.
Çocuk yaşta evlendirilen be henüz biyolojik gelişimlerini tamamlamamış kızlarımız sağlıksız bir hayata itiliyor.
Eğitimsiz, kişiliksiz, statüsüz, mesleksiz ve gelirsiz bir birey olmaktan ileri gidemeyeceği bir hayata mahkûm ediliyor.
“Baba beni okula gönder” ve “evlilik değil evcilik” kampanyalarının amacı; “Sağlıklı, aydın, geleceğe umutla bakan nesiller” yetişmesini sağlamak.
Özgürlüğe, aydınlığa, çağdaşlığa indirilen darbenin ellerini çekin çocuklarımızın üzerinden.
Bırakın ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesine yükseltsinler.
Bırakın çocuklarımız karanlığı aydınlatan ışık olsunlar!
Nuran TALAY
talay.nuran@gmail.com