“Berlin’de etnik sorunlardan çok sosyal sorunlar var”
15 Nisan 2009 / A.A.
Alman Birlik 90/Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir, Berlin’de yaşanan sorunların çoğunun etnik kökenli insanlardan değil, sosyal alandaki eksikliklerden kaynaklandığını söyledi.Alman Birlik 90/Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir, Berlin’de yaşanan sorunların çoğunun etnik kökenli insanlardan değil, sosyal alandaki eksikliklerden kaynaklandığını söyledi.
Özdemir, Alman kadın yazar Hilke Gerdes tarafından yazılan “Berlin’deki Türkler” adlı kitabın tanıtım toplantısına katıldı. Özdemir, burada yaptığı konuşmada, Berlin’de özellikle eğitim sisteminin düzeltilmesi ve başarının etnik kökene değil şahsi yeteneklere bağlı olması gerektiğini belirterek, “Berlin’de etnik sorunlardan çok sosyal sorunlar var” dedi.
Cem Özdemir, Berlin’deki sorunların Türklerin farklı bir dine ve kültüre sahip olmalarından kaynaklanmadığını, insanların neye inanıp inanmadıklarının önemli olmadığını, eğitim ile ortak değerlerin tüm insanlara aktarılabileceğini ifade etti.
Göçmenlere eşit fırsatlar verilmesini ve gelecekte insanların etnik kökenine değil, yeteneklerine göre değerlendirilmelerini dilediğini kaydeden Özdemir, göçmenlerden de Türkiye’nin sorunlarından çok yaşadıkları yerlerin sorunlarıyla ilgilenmelerini istedi.
Özdemir, Neukölln Belediye Başkanı Heinz Buschkowsky’nin Türkçe reklam afişlerinin uyuma katkı sağlamadığını ve bu afişlerin yasaklanmasını istemesiyle ilgili olarak ne düşündüğünün sorulması üzerine de “Bu Buschkowski için önemli olabilir. Bence Berlin’in ilgilenmesi gereken çok daha önemli sorunlar var” diye konuştu.
Kitabın yazarı Gerdes de Berlin başta olmak üzere tüm Almanya’da yabancıların artık çok normal karşılanılmalarını arzu ettiğini belirterek, Türkler arasında zorunlu evlilik, namus cinayeti ya da radikal dincilik gibi konuların da fazlasıyla abartıldığını söyledi.
Türklerin neden çifte vatandaş olamadıklarını da bir türlü anlamadığını ifade eden Gerdes, her insanın kültürel kökeninin farklı olduğunu ve bundan vazgeçmesinin hiçbir insandan istenilemeyeceğini kaydetti.
Berlin’de her vesileyle eğitim konusunun önemine vurgu yapıldığını, ancak bu konuda bugüne kadar bütçenin fazla artırılmadığını, şimdi bu durumun yavaş yavaş değişmeye başladığını belirten Gerdes, kitabıyla ilgili olarak da somut bir şekilde Berlin’deki Türklerin geçmişini anlattığını, kitabının daha çok Almanlara hitap edeceğini düşündüğünü sözlerine ekledi.
Kitap tanıtımına katılan tanınmış komedyen Murat Topal da babasının dindar bir insan olduğunu ve kendi eğitimine büyük önem verdiğini belirterek, yaşanılan ülkenin dilinin iyi bilinmesi gerektiğini, bunun şart ve başarının anahtarı olduğunu söyledi.
Topal ayrıca, namus cinayetlerinin abartıldığı şeklinde Gerdes’in görüşlerine katılarak,namus cinayetlerinin dinle hiçbir ilgisi olmadığını kaydetti. Türklerin Berlin’e gelişlerinin bir tarih kuşağı içinde ele alındığı “Berlin’deki Türkler” adlı kitapta, ikili ilişkilerin ilk kez Prusya Kralı II. Friedrich Wilhelm’in Osmanlı Elçisi Ahmed Azmi Efendi’yi ağırlamasıyla başladığına işaret ediliyor.
Enver Paşa’nın da bir dönem Berlin’de yaşadığı ve Berlin eyaletinin ilk Başbakanı Ernst Reuter’in de Nazi döneminde Türkiye’de sürgünde yaşamış olduğu hatırlatılan kitapta, ikili ilişkilerin yoğunluğuna rağmen Türklere yönelik saldırılar olduğuna da dikkat çekiliyor.
Berlin’e yönelik Türk göçünün, eski öğrenci ve işçi gruplarının siyah-beyaz çekilmiş fotoğraflarıyla birlikte yer verildiği kitapta, Berlin’deki Şehitlik Cami’nin ve bazı Türk işyerlerinin fotoğrafları ve çok sayıda Türk kuruluşunun adresleri de yayımlandı.