Ahmet B. ERCİLASUN
Azerbaycan Türkiye için ne ifade ediyor? Ülkemizin “seçilmişmiş” yetkilileri bunu biliyorlar mı acaba? Tarihimizi biliyorlar mı; Oğuz boyunun ne demek olduğunu biliyorlar mı? Azerbaycan Türkleriyle Türkiye Türklerinin, Türk olmaktan da öte aynı boydan, Oğuz boyundan olduklarını biliyorlar mı? Dede Korkut destanlarının hem Azerbaycan’da hem Türkiye’de en önemli edebî eserimiz kabul edildiğini biliyorlar mı? En büyük edebiyat tarihçimiz Fuat Köprülü’nün, Türk edebiyatının bir kefesine Dede Korkut’u, diğer kefesine geride kalan bütün edebiyatımızı koysak Dede Korkut yine ağır basar, dediğini biliyorlar mı? Fuzuli’nin Azerbaycan’da da Türkiye’de de klasik edebiyatımızın en büyük şairi sayıldığını biliyorlar mı? Yoksa “Fuzuli’yi biliyorlar mı?” diye mi sormalıydım? Köroğlu’nun, Bolu’dan Azerbaycan’a uzanan yaygınlığından haberleri var mı? Hiç olmazsa Bakü seyahatlerinde Fuzuli’nin, Köroğlu’nun heykellerini görmüş olmalılar. Haydi onların dilinden konuşalım: Azerbaycan Türklerinin de Müslüman olduğundan haberleri var mı? Yoksa zihinlerinin bir tarafında Turgut Özal’ın o meş’um sözü mü var? Hani, onlar Şii, biz Sünniyiz, filan demişti…
Bay Ali Babacan, “Ermenistan ile kısa süre içinde ilişkilerin normalleştirilmesi ve sınırların açılması yönündeki görüşme sürecini sürdürmekte kararlı olduklarını” vurgulamış (Cumhuriyet Gazetesi, 08.04.2009).
Ermenistan, Azerbaycan topraklarının beşte birini işgal etmiş durumda. Bu topraklar şu anda, fiilen Ermenilerin işgali altında. Tekrar ediyorum, Türk Azerbaycan’ın toprakları şu anda Ermenistan’ın işgali altında. İlişkilerin normalleştirilmesinden, sınırların açılmasından bahsedenler; bir kelime, bir tek kelime söyleyin; Ermenistan, işgal ettiği topraklardan geri çekiliyor, deyin; düşünüyor, deyin; planlıyor, deyin! Bunu söyleyemiyorsanız ne yapıyorsunuz siz? Yoksa Ermenistan boğazınızı sıktı da kımıldayamıyor musunuz? Yoksa Azerbaycan’dakiler değil de sizin kardeşiniz Ermenistan’dakiler mi? Yoksa, yoksa… Ermenistan deyince aklınız başınızdan mı gidiyor?
Ermenistan diyor ki, senin ataların katilden de öte; soykırımcı! Hayır, demiyor; dünya arenasına çıkmış bangır bangır ilan ediyor; Türklerin ataları soykırımcıdır, diye avazı çıktığı kadar bağırıyor; üstelik başkalarına da bağırtıyor. Ey sınır açma sevdalıları; bir kelime, tek bir kelime söyleyin; vazgeçiyor, Ermenistan bu iddiasından vazgeçme işaretleri veriyor, deyin! Bunu söyleyemiyorsanız, siz ne yapıyorsunuz? Atalarınızı soykırımcı mı kabul ediyorsunuz? Yoksa atalarınızdan vaz mı geçiyorsunuzu? Yoksa, yoksa… Bizim atalarımız filan yok mu diyorsunuz?
Ermenistan’ın bir bağımsızlık bildirgesi var. Türkiye sınırlarını kabul etmeyen, Doğu Anadolu’nun bir kısmını Batı Ermenistan kabul eden. Üstelik anayasalarında bu bildirgeye atıf da var. Ağrı Dağı’nı da Ermenistan’ın devlet simgesi kabul ediyorlar. Yine bir kelime söyleyin; hayır, deyin; bunlar doğru değil, deyin; Yahut da doğru ama, bunları değiştirecekler, deyin; bu konuda bize işarette bulundular, deyin! Bunları söyleyemiyorsanız ne yapıyorsunuz siz? Bu iddiaları kabul mü ediyorsunuz? Yarın Ermenistan’ın bu iddialarını da mı oturup masa başında görüşeceksiniz?
Ülkemizin “seçilmişmiş” yetkililerinden cevap bekliyoruz. Yukarıda söz konusu ettiğimiz meselelerden herhangi birinde Ermenistan bir olumlu adım atmış mıdır? Biz şu şu… tavizleri veriyoruz ama Ermenistan da şu adımları atıyor, şeklinde bir cevap bekliyoruz. Veya söylenenler doğru değil; sınırları açmayacağız, diye bir cevap bekliyoruz.
Aksi takdirde. Aksi takdirde… Türk milletinin eli yakalarında olacaktır. Türk’ün ruhu, hepsinden birer birer hesap soracaktır. Türk’ün ruhu da neymiş; biz böyle bir şey tanımıyoruz, filan diye düşünüyorlarsa bilmem ki bunu onlara nasıl anlatabiliriz? Oğuz Kağan destanıyla mı? Çekiç ve örsle mi? Dede Korkut’la mı? Namık Kemal’in fıtrat değişir sanma, bu kan yine o kandır, sözüyle mi? Atatürk’le mi? Damarlarımızdaki asil kanda mevcut olan kudretle mi?
Bir yanıt yazın