SEÇİM İRDELEMESİ!!!
Gerçek politıkacı olayların hıncını, intikamını alan değildir.
Bu olayların tekerrürüne engel olacak kişidir.
Bismarck
Değerli arkadaşlar,
Güzel ülkemizde bir seçimi daha geride bıraktık. Bu seçim döneminde yaşanan olaylar ile seçim sonuçlarının iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Buradan elde edilecek deneyimler, ileride ülkemizin ulusal çıkarı doğrultusunda kullanabilmemiz açısında çok önemlidir.
Örneğin;
• Bu kış koşullarında bir daha seçim olmasın. Acı kayıplarımızın olduğu bir çok üzücü kaza, hava koşullarının kötü olmasından kaynaklandı. Kuzey yarım kürede, bu ağır kış koşullarında bizden başka bir ülkede seçim yok. Umarım gelecek seçimler bahar aylarına alınır.
• Seçim çalışmaları sırasında, siyasi partilerimiz kış koşullarında, kar ve yağmur altında mitingler yaptılar. Ve birçok kentimizde halkımızın kolayca bir araya geleceği ve çevreyi rahatsız etmeden toplanabileceği, büyük miting ve toplantı alanlarımızın olmadığı bir kez daha ortaya çıktı. Yerel yönetici seçimini içeren bu dönemde, kendi kentine yakışan bir miting ve toplantı alanı yapmayan, tüm yerel yöneticileri uyaralım ve önümüzdeki seçimlerde bu eksiklik yaşanmasın.
• Dünyanın her yerinde, siyasi parti liderleri seçim dönemlerinde televizyonlarda karşı karşıya gelip, önümüzdeki dönemdeki projeleri ve siyasi strajelerini tartışıyorlar. Bu tartışmanın etik kurallar içinde ve centilmence olması, giderek toplumlarda tartışma kültürünün yerleşmesine katkıda bulunuyor. Ne yazık ki bu şekildeki tartışmaları siyasetçilerimizde göremedik.
• Nitekim bu şekilde bir tartışma ve birbirine tahammül edebilme kültürünü toplumumuza yerleştiremediğimiz için bu seçimlerde yaşanan yersiz tartışmalar sonunda, 15 yurttaşımız hayatından oldu ve 100 den fazla da yaralı vatandaşımız var.
• Seçmen kayıtlarımızın düzgün olmadığı ve 2007 seçimlerine göre yaklaşık 7 milyon yeni seçmenin olduğu ortaya çıktı. Aynı adreste binlerce vatandaşımızın kayıtlı olduğu belirlendi. Bu yanlışlıkları düzeltmek için siyasi partilerimize çok iş düştü. Bu çeşit olgular yapılan seçimlere gölge düşürmekte ve şaibe yaratmaktadır.
• Seçimlere 20 gün kala, YSK nın oy kullanabilmek için vatandaşlık numarasını şart koşması, halkımız ve nüfus idareleri için büyük sıkıntılara neden oldu.
• Bu seçimde de 45.033.000 kayıtlı seçmenden, oy kullanmayan veya kullanamayanların sayısı 7.041.305 kişi. Yani oy kullanma oranı %84,4 olmuş. Bu oranın daha da artması için hep birlikte çaba harcamalıyız.
• Mükerrer oy kullanımını engellemek için son kez de olsa parmak boyaması yapılmadı.
• Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi önümüzdeki dönemlerde yapılacak seçimlerde bilgisayar yardımı ile oy kullanabilmemiz için gereken hazırlıklara şimdiden başlamalıyız.
• Çevre kirliliğine neden olmamak ve de gereksiz harcamalar yapmamak için siyasi partilerimizin klasik yöntemlerden artık vazgeçmesi gerekiyor. Bütün sokak ve caddelerin bayraklarla donatılmasının, seçim sonucuna katkısının çok az olduğu artık anlaşılmalıdır. Üstelik geri dönüşümsüz metaryallerle yapılan bu etkinlikler çevre kirliliği açısından oldukça gereksiz hale gelmiştir.
• Özellikle TV ve görsel iletişim araçları ile yapılan seçim çalışmalarının seçmenler üzerinde daha etkin olduğu bilinmektedir. Ayrıca internet ve cep-ev telefonları bu dönemde oldukça çok kullanıldı.
• Eskiden beri süregelen bir hediye ile halkımızdan oy isteme alışkanlığı bu dönemde çok arttı. Kömür paketleri, doğal gaz kullananlar ve ihtiyacı olmayanlara da verildi ve bu paketlerin pazarlarda satışları oldu. Yiyecek yemeği olmayanlara buzdolabı ve suyu akmayanlara çamaşır makinesi dağıtımı, yöneticilerimizi oldukça gülünç konuma getirdi. Bakalım önümüzdeki seçimlerde de bu alışkanlık devam edecek mi???
• Tüm siyasi partilerimiz, yerel yönetici adaylarını ön seçim yapmadan merkezi kararlarla saptadılar. Bu şekilde saptanan adaylar da kendilerini sadece merkez yöneticilerine karşı sorumlu sanacaktır. Neden, yerel yöneticilerimizi, yörelerin tecihlerini ortaya koyan ve tüm siyasi parti üyelerinin katıldığı bir önseçimle saptayamıyoruz? İllaki seçim ve siyasi parti yasalarımızın değişmesi mi gerekiyor???
Değerli arkadaşlar,
Tüm siyasi partilerimiz, güzel yurdumuzun her yerinde seçim çalışmaları yapmalıdır. Ancak doğu ve güney doğuda sadece 2 partimizin olması oldukça düşündürücüdür. Bu yörelerde siyasi faaliyetler iki alanda yapıldı. Ya etnik siyasete ya da muhafazakar siyasete yer verildi. Tarikat ve cemaat liderlerinin gölgesinde ve de ne yazık ki ayrılıkçı güçlerin etkisinde seçmenler oy kullandı. Çağdaş siyasi kriterler, bu yörelerde daha önce geçerli olduğu halde bu dönemde olamaması, hepimizi bir kez daha düşündürmelidir. Bu bölgelerde acilen tüm siyasi partilerimizin yapacağı sosyo-politik araştırmalarla, ulusal birlikteliğimizin sağlanmasına yönelik projeler üretilmelidir. Giderek bir bölgesel ayrışmaya doğru yöneliş, ülke bütünlüğünü herşeyin üstünde gören bizler için oldukça üzücü ve kaygı vericidir. Çünkü AB-D emperyalizminin güzel ülkemizde yıllardır istediği eyaletleşmeye başlandığı izlenimi vermektedir.
Umarım, bu öneri ve kaygılarımız, tüm siyasi parti yöneticileri ve danışmanları tarafından dikkate alınır ve gereken önlemlerin alınmasına başlanır..
Sevgi ve saygılarımla (01.04.2009).
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
NOT:
Önümüzdeki dönemde ekonomik kriz daha da artacaktır. Bu krizde halkımızın öncelikle ucuz ve kaliteli yiyecek sorunu ele alınmalıdır. Bunun içinde tüm yerel yöneticilerimizin üreticilerimize sahip çıkması ve onları kooperatifleşme gibi örgütlenmesine yardımcı olmalıdır. Bu örgütler yardımı ile ürettikleri malları aracı ve tefeciye kaptırmadan, tüketiciye ulaştırmalarına yardımcı olmaları gerekiyor. Çünkü üretici halkımız az kazanıyor, tüketici halkımız ise çok kaybediyor. Aradaki büyük kazanç, kabzımal ve aracı tüccarların oluyor.