Yılmaz ÖZDİL [email protected]
Avustralya Kıtası’nı keşfeden James Cook’un tayfaları, karaya adım atar atmaz Aborijin yerlileriyle karşılaşır…
Yerliler, İngilizce bilmiyor.
Tayfalar, Aborijince.
El kol hareketiyle anlaşmaya çalışırlar.
O sırada tayfalar bakar ki…
Acayip bir yaratık var.
Hoplayıp zıplıyor.
İşaret edip, sorarlar:
“Bunun adı ne?”
Yerliler cevap verir:
“Kanguru.”
Aradan yıllar geçer…
Karşılıklı lisanlar öğrenilir ve vaziyet anlaşılır ki, “kanguru” aslında, Aborijin dilinde “bilmiyorum” demek!
*
Soykırım, bizim kangurumuzdur.
*
Nesilden nesile aktarılan
“yanlış bilgi”nin sıfatı.
*
Memlekette namaz kılmak yasakmış gibi, sanki cami yokmuş gibi, okullara mescit açarlar… Ama, müfredata koymazlar, “çocuklar öğrensin, büyüdüklerinde, girdikleri ortamlarda iddiaları çürütsünler, kendilerini savunsunlar” diye “1915 gerçeği”ni öğretmezler.
*
Çocuklarımızın da, bir Amerikalı’yla bir Fransız’la bir Belçikalı’yla yüz yüze geldiklerinde boyunları bükük kalır, “Acaba yaptık mı biz bu işi?” diye, için için şüpheye kapılırlar.
*
Evet, hiç kimse “devlet” gibi düşünmek zorunda değildir. Ama herkes “milletin yanı”nda olmak zorundadır.
Çünkü, “bebek katili” diye ilelebet lanetlenecek olan, “devlet” değil, biziz…
Çocuklarımız, torunlarımız.
*
“Soykırım” iddiasını şu anda 17 ülke tanıyor… Bunların 10’u AKP iktidarı döneminde tanıdı. “Arabulucu” yaptığımız İsviçre, sözde soykırımı AKP iktidarı döneminde tanıdı… Soruyorum, “Türkler kıtır kıtır soykırım yaptı” diyen İsviçre, neyin arabulucusu olacak?
*
Bakın, Barack çıktı dedi ki:
“Ermenistan sınırını aç.
Soykırımı TBMM’de tartış.”
*
Sonra ne oldu?
*
AKP milletvekilleri kuyruğa girdi, adam çok güzel bi şey söylemiş gibi, bir tebrik, bir alkış, bir tezahürat… Başbakan da pek beğenmiş olmalı ki, sarıldı öptü.
*
Ne diim birader…
Böyle başa, böyle Barack!
Bir yanıt yazın