… 07.04.2009 08:42
ABD Başkanı Obama için �Ah Obama, vah Obama� olduk, her cümlesinde ayrı bir cevher aradık (ve hatta TRT’nin sabah programı sunucusu izleyenleri hayret içinde bırakarak �Başkanımız Obama� bile dedi… Ne başkanı, kimin başkanı) ama onlar için nasıl ki her şeyden önce kendi ülkelerinin dünyaya hakimiyeti, ülkelerin siyasetini kendilerine göre şekillendirmeleri geliyorsa, nasıl ki bu yönde telkinlerini araya okşayıcı sözler, iltifatlar sıkıştırarak, süsleyerek sunuyorlarsa, biz de aynısını yapmalıyız.
�Ben kimseye söz vermedim� diyerek Nato Zirvesi sonrasında (ve genel sekreter seçildikten sonra) yan çizen Danimarka Başbakanı Rasmussen’e cevap �ilahi adalet�ten geldi ama ya Obama’nın bazı isteklerine cevap kimden gelecek?
Başbakan Erdoğan �Obama ile konuşmamızda özellikle ikili münasebetlerimizi gözden geçirme fırsatı bulduk� demiş, gayet güzel de onlar ikili münasebetlere hep ABD’nin çıkarları açısından bakıyorlar.
Örneğin; Türkiye için en önemli konulardan biri Ermeni Soykırım iddiasının asla ve asla ABD Kongresi’nden geçirilmemesi, Amerika ve Avrupa kitaplarına Türkiye’nin haksız yere Hitler Almanya’sından önce �20. yüzyılın ilk soykırımcı ülkesi� olarak geçmemesidir.
Kanada’da bu yapıldı, birçok Avrupa ve dünya ülkesinde, ABD’nin eyaletinde Ermeni lobilerinin ısrarlı, hiç vazgeçmeyen, maddi-manevi hiçbir girişimden kaçmayan gayretleriyle iddia kabul edildi. Resmen ABD Kongresi’nde de kabulü �bu davanın Batı’da kaybedilmesi� demektir. Türkiye’nin bu görüşmede üzerinde en çok durması gereken konuların başında bu geliyordu.
OBAMA VE SOYKIRIM
Obama Meclis’te arada bir yağlayarak ve gözlerini parlatarak yaptığı konuşmada �ABD Türkiye’nin AB üyeliğini desteklemektedir� dedi, oysa Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy bu lafı duyar duymaz ona tokat gibi bir �ABD’nin işlerine, kararlarına karışamazsınız. Ben Türkiye’nin AB’ye girmemesinin doğru olduğuna inanıyorum� cevabı yapıştırmıştı daha önce… Yani orada Obama’nın bir faydasını görmeyeceğimiz kesin.
Diğer ülke ilişkilerinde, Ortadoğu sorununda da zaten eğer dediği gibi �müttefik�se eli mahkûm Türkiye’yle ortak hareket etmek durumunda kalacak. PKK’yı El Kaide ile aynı sınıfa koyması Türkiye için iyi ama Kürtler konusunda zaten gereken adımların çoğu atılmış olduğu için söyleyecek fazla bir şey bulamamış.
DTP’ye �Silahla ve şiddetle bir yere varılamayacağını� söylemesi de DTP’nin �PKK ile ortak hareket ediyor� olmasına yaptığı haklı ve doğru bir vurgu… Gelgelelim iş sınır ötesi yardıma, terör saldırılarının önlenmesine gelince söz verdikleri desteğin ya da �anlık istihbarat�larının pek bir yararını görmedik bugüne kadar…
Kısacası, konuşmaya gelince iyi konuşuyorlar da eylem konusunda söylem kadar iyi değiller.
Obama Ocak 2008’de �Ermeni soykırımı bir iddia değil tarihsel kanıtlarla desteklenen bir gerçektir. Ben bu konuda cesurca konuşan başkan olmak istiyorum� demişti, bu sözlerini unutmadık. Unutulacak gibi değildi.
Aynı Obama Türkiye’deki basın toplantısında kendisine �Ermeni iddialarıyla ilgili görüşleri� sorulduğunda �Görüşüm değişmedi� demiş, TBMM’de ise aynen Elif Şafak, Taner Akçam, Halil Berktay gibi bazı Türk yazar ve akademisyenlerin ifadesiyle, ABD gazetelerinde çıkan makalelerine benzer şekilde �Geçmişinizle yüzleşin. Geçmişimizle yüzleşemezsek ağırlığı daha da artar� şeklinde konuşması ABD’de yakın bir gelecekte �Soykırım Tasarısı�nın Kongre’den geçeceği ihtimalini gösteriyor.
BİZDE AĞIRLIK YOK
Oysa ona �Türkiye’nin ağırlık hissetmesi için bir neden olmadığını, 1915 tehcirinin daha 1800’lü yıllarda Ermeniler tarafından başlatılan isyanlar, katliamlar ve savaşta Osmanlı’yı arkadan vurup düşman ordularıyla birlik olmaları� nedeniyle çıktığı, acımasızca katledilen, yakılan yüzbinlerce Türk’ün kendi diplomatları, gazetecileri tarafından da gözlemlendiği olayların yalnız Türk arşivleriyle değil Alman, Rus, İngiliz ve Amerikan belgeleriyle de doğrulandığı, Ermenistan’ın ilk Başbakanı Kaçaznuni’nin �Suç bizdeydi, Batı ülkelerinin yalanlarına kandık, Osmanlı’nın başka çaresi yoktu� dediği konuşması açıkça anlatılmalıydı.
ABD’nin sayısız tarihçisinin �Ermeni soykırımı yoktur� açıklamaları, asıl soykırımı Ermenilerin Azerbaycan’da yaptıkları kesinlikle anlatılmalıydı. (Bunları en iyi Yusuf Halaçoğlu’ndan öğrenebilirler ama kimseden fikir almazlar malum…)
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Karabağ sorunu çözülmeden Türkiye’nin Ermenistan’la yakınlaşması ihtimaline çok kızmış ve �Kendimi ihanete uğramış hissediyorum� diyerek İstanbul’da yapılacak Medeniyetler İttifakı zirvesine gelmekten vazgeçmiş. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın gösterdikleri çaba da onu ikna edememiş.
Yerden göğe kadar haklı değil mi?
Obama’nın isteklerini �emir� saymak zorunda değiliz, önce Ermeni iddiası ve Azerbaycan’ı halletsinler, sonra konuşalım.
ABD Başkanı �sizlerden çok etkilendim� benzeri sözlerle uyutmasın bizi yani, kim bilir kaç ülkede aynı sözleri tekrarlayacak!