Ahmet KÜLAHÇI akulahci@hurriyet.de
Almanlar bunu hak etmiyor
26 Mart 2009, Perşembe
ALMANCA’DA “Einmal Auslaender, immer Auslaender” (Bir kez yabancı, hep yabancı) diye bir söylem vardır. Yapılan araştırmalar da, günlük yaşamda tanık olduklarımız da bunun böyle olduğunu ortaya koymaktadır. Burada doğup büyüseler de göçmen kökenli çocuk ve gençlere Almanya’da genelde hep “yabancı” gözüyle bakılmaktadır. Bu durum “karanlık” ve “kara” geçmişi olan Almanya ve Almanlar için de geçerlidir. Yani “Bir defa Nazi, hep Nazi”… Almanya ne zaman başkalarının beklemediği, daha doğrusu başkalarının işine gelmeyen bir tutum izlese, hemen “Nazi” damgası yeyiverir. Nitekim buna son günlerde bir kez daha tanık olduk. Sosyal Demokrat Partili (SPD) Federal Maliye Bakanı Peer Stenbrück, vergi kaçakçılığına mücadele çerçevesinde ülkedeki “sırdaş hesapları” açıklamamakta direnen İsviçre’ye “baskı” yapılmasını önerdi. “Şeker vererek olmuyor, belki biraz da kırbaç göstermeli” diyen Peer Steinbrück belki biraz ileri de gitti.
İşte bunun üzerine İsviçre’den “Nazi” sesleri yükselmeye başladı: İsviçre Dışişleri Bakanı Micheline Calmy-Rey, Steinbrück’ün bu sözlerinin kabul edilemeyeceğine “ölçülü” bir biçimde tepki gösterdi. Ancak İsviçreli bazı politikacılar, “Bu durum bize 60 yıl önceki deri paltolu, çizmeli Almanların dar sokaklardan geçişini hatırlatıyor” diyerek hemen “Nazi” damgasını yapıştırmayı yeğlediler. Hatta İsviçre Savunma Bakanı, Alman yapımı Mercedes marka makam aracı yerine Fransız yapımı Renault’ya binip Alman mallarını boykot etme sinyali bile verdi. Aynı davranışı daha önceki dönemlerde İngiltere ve İtalya gibi Avrupa Birliği (AB) ülkeleri de sergilemişti.
Evet, günümüzün Almanya’sında Nazi yanlısı aşırı sağcı partiler vardır. Evet, Alman Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın resmi verilerine göre aşırı sağcı 69 parti ve örgütteki üye sayısı 32 bin civarındadır. Evet, bu 32 binin hepsi ırkçıdır, yabancı düşmanıdır. Evet, Almanya’da gizli ırkçılar ve yabancı düşmanları da vardır. Evet, son yılların en büyük “Nazi gösterisi” kısa bir süre önce Dresden’de düzenlenmiştir. Bunların hepsi doğrudur.
Ancak Almanya’da başta hükümet partilerini olmak üzere muhalefet partileri de, sağduyulu, demokratik çevreler de aşırı sağcılara ve Neonazilere karşı kararlı bir mücadele vermektedir. Bazı alanlarda yaşanan, hissedilen hatta bariz bir biçimde görülen eksikliklere rağmen Almanya Federal Cumhuriyeti, demokratik hukuk devleti ilkelerinin işlediği ülkeler arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Böyle olduğu halde Almanya’ya ve Alman halkına toptan bir “Nazı damgası” vurulması yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Almanya da Almanlar da bunu hak etmemektedir…
Bir yanıt yazın