İÇİNDEKİLER
-MUHSİN YAZICIOĞLU İÇİN HAMBURG KENTİNDE
ANMA TÖRENİ DÜZENLENDİ
-ALMANYA
-BAVYERA EYALETİ İÇİŞLERİ BAKANI HERRMANN,
RADİKAL DİNCİ TERÖR TEHLİKESİYLE AŞIRI SAĞCI VE SOLCU
GRUPLARIN YARATTIĞI TEHDİTLERİN SÜRDÜĞÜNÜ BELİRTTİ
-AMERİKALI MİLLETVEKİLLERİNDEN GÜL VE SARKİSYAN’A
“TÜRKİYE-ERMENİSTAN YAKINLAŞMASINA DESTEK” MEKTUBU
-ALMANYA FENERBAHÇELİLER DERNEĞİ YENİ ŞUBELER AÇACAK
-”2009’DA TÜRK TURİZMİ VE ANTALYA” SEMİNERİ
-ALMAN SEYAHAT ACENTELERİ BİRLİĞİ BAŞKANI IHLAU:
-”ALMANYA SEYAHAT EKONOMİSİ EN ÇOK TÜRKİYE’YLE İLGİLENİYOR”
-ÖGER TUR BAŞKANI ÖGER:
-”TÜRKİYE SON 20 YILDA AVRUPA’DA HİÇBİR ÜLKENİN YAPAMADIĞI
TURİZM MUCİZESİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ”
-ALMANYA SAVUNMA BAKANI JUNG:
-”RASMUSSEN İLE İLGİLİ TÜRKİYE CUMHURBAŞKANI GÜL, BAŞBAKAN ERDOĞAN’DAN
FARKLI GÖRÜŞ BELİRTTİ. BU KONUYU NATO ZİRVESİNDE ELE ALACAĞIZ”
***
-ALMANYA
-MUHSİN YAZICIOĞLU İÇİN HAMBURG KENTİNDE
ANMA TÖRENİ DÜZENLENDİ
HAMBURG (A.A) – 30.03.2009 – Helikopter kazasında hayatını kaybeden BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu için Almanya’nın Hamburg kentinde anma töreni düzenlendi.
Avrupa Sivaslılar Birliği Hamburg Şubesi adına anma töreninde konuşan yönetim kurulu üyesi Ekrem Taştan, Yazıcıoğlu’nun ülkesi ve milleti için ilkeli bir siyaset izlediğini belirterek, ”BBP Genel Başkanı değerli ağabeyimiz Yazıcıoğlu geçirdiği elim bir helikopter kazası sonucu Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Hamburg’da yaşayan Sivaslılar olarak acımız çok büyüktür. Ailesine ve yakın akrabalarına başsağlığı diliyoruz” dedi.
Yazıcıoğlu’nun, siyasi hayatında yaşadığı tüm zorluklara rağmen çizgisini değiştirmediğini ve aynı zamanda yoksulların da babası olduğunu ifade eden Taştan, ”İnandığı gibi yaşayıp halka hizmeti Hakka hizmet bilen ve Anadolu’yu yıllarca karış karış gezerek İslam davasını ve Türkiye sevgisini anlatan, kendi tabiriyle ‘Ben Anadolu’dan çıkmış hormonsuz bir Anadolu çocuğuyum’ diyen Sivas ve Sivaslılar sevdalısı bir kişiydi” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Yazıcıoğlu için dua edildi.
Yazıcıoğlu’nun Hamburg’da yaşayan yakın arkadaşı Ercan Uzunpınar anma töreninde gözyaşlarını tutamadı.
Uzunpınar, Yazıcıoğlu’nun Hamburg’a sık sık ziyaretlerde bulunduğunu belirterek, ”Kendisiyle 1978 yılından bu yana görüşüyordum. Onun yolunda yetişen gençlerden biriyim. Çok üzgünüm” dedi.
(KAP-HA-ŞP)
***
-ALMANYA
-BAVYERA EYALETİ İÇİŞLERİ BAKANI HERRMANN,
RADİKAL DİNCİ TERÖR TEHLİKESİYLE AŞIRI SAĞCI VE SOLCU
GRUPLARIN YARATTIĞI TEHDİTLERİN SÜRDÜĞÜNÜ BELİRTTİ
MÜNİH (A.A) – 30.03.2009 – Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı Joachim Herrmann, radikal dinci terör tehlikesiyle aşırı sağcı ve solcu grupların yarattığı tehditlerin sürdüğünü söyledi.
Herrmann, 2008 yılı Bavyera Eyaleti Anayasayı Koruma Dairesi Raporu’nu açıklamak amacıyla düzenlediği basın toplantısında, Almanya’da yaşayan bazı Müslüman gençlerle İslamiyet’e geçen bazı Alman gençlerin fanatik görüşleriyle ülkede tehdit oluşturmaya devam ettiğini belirterek, İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) derneğiyle Almanya Müslüman Toplumu (IGD) adlı dernek üyelerinin de izlenmekte olduklarını kaydetti.
Herrmann, bu iki dernek hakkında da soruşturma başlatıldığını, şimdilik toplanan delilleri değerlendirme aşamasında olduklarını sözlerine ekledi.
(OT-HA-ŞP)
***
-AMERİKALI MİLLETVEKİLLERİNDEN GÜL VE SARKİSYAN’A
“TÜRKİYE-ERMENİSTAN YAKINLAŞMASINA DESTEK” MEKTUBU
WASHINGTON (A.A) – 31.03.2009 – ABD’de iktidardaki Demokrat Partiye mensup, önde gelen 4 milletvekili, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan’a ortak bir mektup yazarak, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkileri yakınlaştırma çabalarını desteklerini bildirdi.
Milletvekili adına açıklama yapan Kongredeki Türk-Amerikan Dostluk Grubu’nun Esbaşkanı Robert Wexler, “Ermenistan ile Türkiye’nin, ilişkilerini normalleştirmek ve Kafkaslar’da olumlu bir diyalog ve dinamik sağlamak için sürdürdüğü çabalara ABD ve uluslararası toplumun destek vermesi, kritik önem taşıyor. Erivan ile Ankara arasındaki farklılıkların aşılması ve iki ülke arasında işbirliğinin ve diplomatik ilişkilerin geliştirilmesi için somut bir temelin atılması hem ABD’nin, hem Ermenistan’ın, hem de Türkiye’nin çıkarınadır” dedi.
Mektubu, Wexler’in yanı sıra milletvekilleri İke Skelton, John Murtha ve Alcee Hastings imzaladı.
(UE-GD-NİS)
***
-ALMANYA FENERBAHÇELİLER DERNEĞİ YENİ ŞUBELER AÇACAK
HAMBURG (A.A) – 30.03.2009 – Almanya Fenerbahçeliler Derneği Başkanı Mustafa Çömlek, Almanya’nın Kiel, Bremen ve Hannover kentlerinde yeni şubeler açacaklarını söyledi.
Bu konuda bir açıklama yapan Çömlek, ”Bremen kentinde 4 Nisan’da, daha sonra da Kiel ve Hannover kentlerinde Fenerbahçeliler derneklerinin açılışını gerçekleştireceğiz. Fenerbahçeliler Derneği gün geçtikçe daha da güçleniyor. Hamburg’ta 6 Haziran’da da Almanya’daki Fenerbahçeliler derneklerinin bir araya geleceği geniş katılımlı bir toplantı gerçekleştireceğiz” dedi.
Öte yandan, Hamburg Fenerbahçeliler Derneği 2. Başkanı Hayri Tüfekçi, Hamburg Fenerbahçeliler Derneği Onursal Başkanı Mehmet Yalçın ile birlikte 22 Mayıs’ta İstanbul’da gerçekleştirilecek olağan üstü kongrede Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’a destek vermek amacıyla İstanbul’a gideceklerini bildirdi.
(KAP-HA-SSG)
***
-”2009’DA TÜRK TURİZMİ VE ANTALYA” SEMİNERİ
-ALMAN SEYAHAT ACENTELERİ BİRLİĞİ BAŞKANI IHLAU:
-”ALMANYA SEYAHAT EKONOMİSİ EN ÇOK TÜRKİYE’YLE İLGİLENİYOR”
-ÖGER TUR BAŞKANI ÖGER:
-”TÜRKİYE SON 20 YILDA AVRUPA’DA HİÇBİR ÜLKENİN YAPAMADIĞI
TURİZM MUCİZESİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ”
ANTALYA (A.A) – 30.03.2009 – Alman Seyahat Acenteleri Birliği (DRV) Yönetim Kurulu Başkanı ve TUI AG Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Günter Ihlau, Alman seyahat ekonomisinin en çok Türkiye ile ilgilendiğini söyledi.
Almanya’da yayımlanan en önemli turizm ve seyahat sektör dergisi FVW tarafından organize edilen ”2009’da Türk Turizmi ve Antalya” konulu seminerde konuşan Günter Ihlau, dünyada bu kadar çok inanılmaz büyüme gösteren başka bir bir ülke bulunmadığına dikkati çekti.
Türkiye’ye 1968 yılında 400 bin turist geldiğine, geçen yıl bu rakamın 26 milyona yükseldiğine işaret eden Ihlau, Almanya seyahat ekonomisinin en çok Türkiye’yle ilgilendiğini belirtti.
Türkiye’ye gelen turistlerin ülkelerine göre dağılımına bakıldığında Almanya’nın ilk sırada yer aldığını ifade eden Ihlau, Rusya, İngiltere ve Hollanda’da da son yıllarda büyük artış olduğunu kaydetti.
TUI ile ilgili de bilgi veren Ihlau, TUI’nin 18 milyar müşterisi, 150 uçağı, 8 kruvaziyer gemisi bulunduğunu, Türkiye’de 14 oteli olduğunu bildirdi.
Ihlau, Akdeniz çanağında 2005-2014 yıllarında 1,5 milyon ek yatak yapılacağını, bunu doldurmak için ek olarak 43 milyon yolcuya ihtiyaç bulunduğunu, Türkiye’ye gelecek yıl 40 milyon turist gelmesinin beklendiğini söyledi.
Bazı ülke insanlarının belli ülkelerin insanlarıyla aynı otelde olmak istemediğini vurgulayan Ihlau, İsveçlilerin en çok sevilen insanlar olduğunu kaydetti. İsveçlilerden sonra en çok sevilenlerin İtalyanlar, Avusturyalılar, Hollandalılar olduğunu belirten Ihlau, İngilizlerin Almanlar ve Ruslarla aynı otelde tatil yapmak istemediğini, Rusların ise hiç ayrım yapmadığını söyledi.
Türkiye’nin aldığı paraya göre çok iyi hizmet sunduğunu kaydeden Günter Ihlau, çevre koruma konusunda ve hizmette, animasyon ve eğlencede Türkiye’nin biraz zayıf olduğunu savundu.
Türkiye’de büyük bir güvenlik sorunu olmadığını ifade eden Ihlau, Türkiye’nin güvenli bir ülke olduğunu, genel profilinin bir projeyle iyileştirilebileceğini, bunun ulus markası ve parayla yapılabileceğini sözlerine ekledi.
-”EGE BÖLGESİ İŞLENMEMİŞ BİR ELMASTIR”-
Öger Tur Yönetim Kurulu Başkanı Vural Öger de Türkiye’nin son 20 yılda Avrupa’da hiçbir ülkenin yapamadığı turizm mucizesini gerçekleştirdiğini bildirdi.
Öger Tur’un, kurulduğundan bu yana geçen 40 yılda hep krizlerle büyüdüğüne işaret eden Öger, şunları kaydetti:
”Krizleri fırsat olarak gördük. Bu yıl bütün rezervasyonlarda azalma var. Ruslarda da azalma var. Rusların bizim otellerimize gelecek parası yok. Misafirperverlik ve iyi hizmete devam edersek zor zamanları atlatırız. Almanların seyahat isteği kesinlikle devam ediyor. Almanlar en zor günlerinde bile tatilden vazgeçmiyor. Avronun TL’ye karşı yüzde 20 değer kazanması diğer ülkelere göre bize avantaj sağlıyor. Cesaretimizi kaybetmeyelim. Almanya için sadece Antalya değil İstanbul da önemli. Ege Bölgesi’yle de ilgilenmeliyiz. Ege Bölgesi işlenmemiş bir elmastır.”
Kayı Grup Yönetim Kurulu Başkanı Talha Görgülü ise Almanların en memnun döndüğü ülkenin Türkiye olduğunu belirtti.
1,5 milyonun üzerinde çalışanın olduğu turizm sektöründe bazı hatalar olabileceğini ancak bunların münferit olduğunu kaydeden Görgülü, Türkiye’nin otelleriyle, acenteleriyle dünyada önemli bir yer aldığını söyledi.
Görgülü, şöyle konuştu:
”Almanlar Türkiye’nin turizminin destekçisi ve öncüsü olmuştur. Ancak yeni pazarlar aranmalı. Almanya’dan Türkiye’ye gelen turist sayısında istikrarlı bir büyüme var. Almanların yüzde 75’i krizin bu yıl da devam edeceğini düşünüyor. Krizden dersimizi aldık. Dersimize iyi çalıştık. Şu anda rezervasyonlar alıyoruz. Erken rezervasyon olmamasına rağmen Almanya pazarında küçük bir artış kaydediyoruz. Geçen yılın rakamlarını yakalarız. Almanlar Türkiye’de daha ucuza tatil yapacaktır.”
(DE-ŞEN-HAN)
***
-ALMANYA SAVUNMA BAKANI JUNG:
-”RASMUSSEN İLE İLGİLİ TÜRKİYE CUMHURBAŞKANI GÜL, BAŞBAKAN ERDOĞAN’DAN
FARKLI GÖRÜŞ BELİRTTİ. BU KONUYU NATO ZİRVESİNDE ELE ALACAĞIZ”
BERLİN (A.A) – 30.03.2009 – Almanya Savunma Bakanı Franz Josef Jung, Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen’in NATO Genel Sekreteri olması konusunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın farklı görüşler belirttiklerine işaret ederek, bu konuyu hafta sonu düzenlenecek NATO zirvesinde konuşacaklarını söyledi.
Jung, Alman Yabancı Gazeteciler Cemiyeti (VAP) tarafından düzenlenen toplantıda, Rasmussen konusunda NATO üyeleri arasında anlaşma sağlanıp sağlanmadığının sorulması üzerine, ”Bu konuda gelişmeleri beklememiz lazım. Rasmussen ile ilgili Türkiye Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan’dan farklı görüş belirtti. Bu konuyu NATO zirvesinde ele alacağız. Daha sonra da bu konuda karar vereceğiz” dedi.
Bu konuda NATO zirvesinde bir sonuç almaya çalışacaklarını, alamadıkları takdirde yaza kadar da karar alabilmek için vakitleri olduğuna dikkati çeken Jung, Rasmussen konusunda henüz karar alınmadığını, bu konuda NATO ülkelerinin devlet ve hükümet başkanlarının karar vereceğini kaydetti.
NATO’yla AB arasındaki işbirliğinin önemine de değinen Jung, bu ilişkilerin özellikle güvenlik alanında geliştirilmesi konusunda bazı engellerin bulunduğunu, özellikle Türkiye ve Kıbrıs Rum yönetimi arasındaki anlaşmazlıkların bu alanda ilerleme sağlanmasını engellediğini savundu.
Arnavutluk’un üye olarak alınması konusunda da NATO zirvesinde karar alınacağını hatırlatan Jung, Makedonya’nın üye olabilmesi için de bu ülkenin Yunanistan’la yaşadığı isim tartışmasının sona erdirilmesi gerektiğini belirtti.
Konuşmasında ağırlıklı olarak Almanya’nın Afganistan’da istikrarın sağlanması için harcadığı çabalara değinen Jung, bu çabalara İran’ı dahil etmek istediklerini, İran’ın da Afganistan’da istikrarın sağlanmasında çıkarı olduğuna inandığını ifade etti.
Bunun İran’a yönelik politikalarında bir değişiklik olduğu şeklinde algılanılmaması gerektiğini kaydeden Jung, İran’ın nükleer silahlara sahip olmasının engellenmesi gerektiğini, bunu dünya barışı için bir tehdit olarak gördüklerini söyledi.
Afganistan’ın kendi ayakları üzerinde durmasının sağlanması gerektiğini, bunun için Almanya’nın hem askeri, hem sivil alanda yoğun şekilde çaba harcadığını anlatan Jung, bu ülkenin yeniden bir terör kampı haline gelmesinin önlenmesi gerektiğini bildirdi.
NATO’nun dünyadaki yeni krizlere karşı yeni bir strateji geliştirmesi gereğine de işaret eden Jung, ittifakın Rusya’yla da işbirliği yapması gerektiğini, Fransa’nın NATO’nun askeri kanadına dönmesinden büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.
Kosova’daki duruma da değinen Jung, bu ülkede nispeten istikrarlı bir ortam yaratıldığını ve bu yılın ortalarında Kosova’daki NATO askerlerinin kademeli olarak çekilmeleri konusunda bir plan hazırlanabileceğini ifade etti.
Jung, Ukrayna ve Gürcistan’a da NATO’ya üye olabilmeleri konusunda bir perspektif verildiğini hatırlatarak, bunun hala geçerli, ancak bu ülkelerdeki gelişmelere bağlı olduğunu, önce bir eylem planı hazırlanacağını, daha sonra üyeliğin olacağını sözlerine ekledi.
(EA-HA-ÇA)
***