Enerji hatlarıyla ilgili kıran kıran mücadele, taktik adımlarla sessiz ve derinden devam ediyor. Orta Asya gazında Rusya’nın Avrupa pazarındaki tekel konumunu ortadan kaldırmayı amaçlayan Nabucco projesi tartışılmaya devam ederken, Rusya da bu hattı gazsız bırakıp varlık nedenini ortadan kaldırabilmek için hamlelerini sürdürüyor. Son hedef Azeri gazı:
Gazprom tarafından yapılan açıklamada, Azeri gazını Gazprom’un satın almasıyla ilgili görüşmelere resmen başlanması kararı alındığı bildirildi. Gazprom Başkanı Aleksey Mille ile Azeri devlet petrol şirketi Socar Başkanı Rovnag Abdullayev arasında yapılan görüşmede, gaz sevkiyatının gelecek sene başlatılması, bu amaçla Bakü’den Rusya’nın Dağıstan sınırına 200 kilometrelik yeni bir boru hattı döşenmesi ele elındı.
Gazprom Azeri gazını satın almayı ilk kez geçen temmuz ayında önermiş ama net bir cevap alamamıştı. 2007’ye kadar Rusya’dan gaz satın alan Azerbaycan, BP’nin başkanlık ettiği konsorsiyumun gaz çıkarmaya başlamasıyla geçen yıldan itibaren ihracatçı konumuna yükselmiş ve Türkiye’ye gaz sevkiyatı başlamıştı.
Bazı uzmanlar, şimdi Gazprom’un Azeri gazını satın almaya başlaması durumunda, zaten “Bu hattı dolduracak gaz yok” eleştirilerine muhatap olan Nabucco projesinin daha da sıkıntıya düşeceğini savunuyor. Ancak karşıt görüşte olanlar, “Türkmenistan Devlet Başkanı Berdimuhammedov son Moskova ziyaretinde Rusya’ya yeni boru hattı döşenmesi anlaşmasını imzalamadı. Çünkü alternatif Nabucco’nun önünü kapatmak istemiyor. Hem Türkmenler hem de Azeriler haklı olarak Rusya ile Nabucco arasında tercih yapmak istemiyoır, ikisine de sıcak bakıyor” yorumunu yapıyor.
BOTAŞ’tan Güney Akım’a tepki
Bu arada Botaş Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Saltuk Düzyol, Güney Akım Boru hattıyla Türkiye gibi arz çeşitliliği olan bir ülkenin by pass edilmek istendiğini kaydetti.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mezunları Derneği Enerji Komisyonu tarafından düzenlenen ”Nabucco Projesi” konulu panele konuşmacı olarak katılan Düzyol, Güney Akım Boru Hattı’nın enerjide güzergah çeşitliliği sağlamakla birlikte arz çeşitliği sağlamadığını belirterek, söz konusu hattın Avrupa’nın doğal gaz ihtiyaçlarını uzun vadede karşılayamayacağını savundu.
Düzyol, Türkiye ile birlikte AB üyelerinin enerjide önemli ölçüde dışa bağımlı olduğuna işaret ederek, Norveç, Cezayir ve Rusya dışında yeni tedarikçilere ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Rusya ile Ukrayna arasında Ocak ayında gaz fiyatları konusunda yaşanan anlaşmazlıkları hatırlatan Düzyol, ”Nabucco, Türkiye gibi hızlı büyüyen bir ülkeye bir piyasada pozisyon alma imkanı veriyor. Türkiye transit taşımacılıktan gelir elde edecek” dedi.
Düzyol, Nabucco önündeki engelin arz kaynağı temelindeki güçlükler olduğunu belirterek, enerji koridoru olmak için gerekli alt yapı oluşturulmasının gereğini vurguladı.
Başlangıç gazı için düşünülen İran’ın uluslararası toplum baskısı gibi nedenlerle arz kaynağı olmasının zor olduğunu ifade eden Düzyol, başka önemli bir doğal gaz zengini ülke olan Türkmenistan’ın tedarikçi ülkeler olmalarına rağmen Rusya ve İran’ın baskısına uğradığını, Türkmenistan’ın Rusya ve Çin’e gaz konusunda önemli oranda taahhütleri olduğunu anımsattı.
Irak gazına da değinen Düzyol, söz konusu kaynağın yatırım maliyetinin yüksek olduğunu ifade etti.
Düzyol, Nabucco Boru Hattı için 2009 sonlarında nihai yatırım kararın verilmesinin beklendiğini, plana göre 2011 yılında inşaata başlanacağını ve söz konusu hattın 2014’de işletmeye alınacağını bildirdi.
Panelin diğer konuşmacısı eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Müsteşarı Yurdakul Yiğitgüden de enerji politikasında birimler arası uyumsuzluk ve çekişmenin olmaması gerektiğini belirtti.
Yiğitgüden, ”Nabucco ve benzer projelerde kendimizi ön plana çıkarak proje olmaz. Birçok ülke ve değişkeni göz önünde bulundurmak durumumdayız” dedi.
Bir yanıt yazın