TÜRK TOPLULUKLARINDAN HABERLER

İÇİNDEKİLER:

MİTİNGLER İPTAL

-ALMANYA
-BERLİN İDARE MAHKEMESİ:
-”EKONOMİK FAALİYETLER İÇİN GARANTİ EDİLEN HİZMET SUNUMU ÖZGÜRLÜĞÜ,
HİZMETİ SUNANLARIN YANINDA HİZMETTEN FAYDALANMAK İSTEYENLER,
YANİ BUNUN İÇİN DİĞER BİR ÜYE ÜLKEYE GİTMEK İSTEYENLER İÇİN DE GEÇERLİDİR”

-BM İNSAN HAKLARI KONSEYİ
-KONSEY, DİNE HAKARETİ KINAYAN KARAR TASARISINI KABUL ETTİ

-ALMANYA
-KUZEY REN VESTFALYA TÜRK-ALMAN FORUMU BAŞKANI ARSLAN:
-”ALMANYA’DA YAŞAYAN TÜRK KÖKENLİ GİRİŞİMCİLERİN
EKONOMİK POTANSİYELLERİ YETERLİ KULLANILMIYOR”

ALMANLAR VE GÖÇMENLER BİRBİRİNE BENZİYOR

IRKÇILIKLA BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM

TÜRKİYE RASMUSSEN’İ VETO EDECEK

PKK’YI ÇIKARMA SÜRECİ BAŞLADI

***

MİTİNGLER İPTAL

27 Mart 2009

Hasan TÜFEKÇİ ANKARA

Yazıcıoğlu’nun helikopter kazası siyaset dünyasını da üzüntüye boğdu. AKP, CHP, MHP, DSP, DP, Anavatan ve SP liderleri dünkü mitingleri iptal etti. Erdoğan, Kahramanmaraş’a gidip çalışmaları yakından takip ederken çok sayıda siyasetçi BBP’yi ziyaret ederek üzüntülerini dile getirdi.
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun bindiği helikopterin düşmesinin ardından AKP, CHP, MHP, DSP, DP, Anavatan ve SP liderleri mitingleri iptal etti. Başbakan Tayyip Erdoğan, dünkü programında yer alan Erzincan ve Gümüşhane mitinglerine katılmadı. Uçakla Kahramanmaraş’a ardından karayoluyla Göksun İlçesi’ne giden Erdoğan yetkililerden bilgi aldı. Erdoğan, Yazıcıoğlu’nun kayınbiraderi olan TBMM Başkan Vekili Nevzat Pakdil’in elini bir süre sıkıca tutarken, onun da gözlerinin yaşardığı görüldü.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli dün Giresun ve Samsun bugün ise Amasya ve Tokat’taki mitinglerini iptal etti. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da, Bartın ve Zonguldak’ta yapılacak miting programlarını iptal etti. Saadet Partisi Genel Başkan Numan Kurtulmuş’un katılacağı Tokat ve Çorum mitingleri iptal edildi.

Anavatan Partisi Karabük, Eskipazar, Sakarya, Pamukova ve Balıkesir Manyas mitinglerinin iptal edildiğini duyurdu.

Sezer konuşamadı

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Ardahan mitingini iptal etti. Kürsüye çıkan Sezer, “Allah’tan umut kesilmez. Bugün miting yapmak içime sinmiyor. Sizlere olan saygımdan dolayı Ardahan’a kadar geldim ve mitingi iptal ettiğimi açıklamak istedim” dedi. Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu, Gümüşhane ve Bayburt mitinglerini iptal etti. TBMM Başkanı Köksal Toptan da kaza üzerine Tunus’a yaptığı resmi ziyareti yarıda keserek, Türkiye’ye döndü.

Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek dün BBP Genel Merkezi’ni de ziyaret ederek, yetkililerle görüştü. Tepkiler ve “Ağırdan alıyorlar” eleştirileri üzerine Çiçek, “Böyle bir olayda ağırdan almak için görevlilerin vicdansız, insafsız olmaları gerekir. Kimse bunu görevlilere yakıştıramaz” dedi.

Eksik bir şeyler var

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da dün BBP’ye giderek, olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Baykal, “24 saatte tespitin yapılamamış olması, eksik bir şeylerin olduğunu gösteriyor. Sayın Yazıcıoğlu ve arkadaşlarıyla ilgili o umut verici güzel haberleri de alırız” temennisinde bulundu.

Acıyı paylaşıyoruz

Kartal sahilinde halka seslenen CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu da “18 saattir bir siyasi partinin liderini bulamıyorlar. Bu nasıl sorun çözmek. BBP’li arkadaşlarımızın acısını paylaşıyoruz” dedi.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Ankara Milletvekili Deniz Bölükbaşı, Bayındırlık ve İskan eski Bakanı Koray Aydın, BBP’yi ziyaret etti. Eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener ile Necmettin Erbakan da BBP Genel Merkezi’ne gelerek üzüntülerini dile getirdi.

***

-ALMANYA
-BERLİN İDARE MAHKEMESİ:
-”EKONOMİK FAALİYETLER İÇİN GARANTİ EDİLEN HİZMET SUNUMU ÖZGÜRLÜĞÜ,
HİZMETİ SUNANLARIN YANINDA HİZMETTEN FAYDALANMAK İSTEYENLER,
YANİ BUNUN İÇİN DİĞER BİR ÜYE ÜLKEYE GİTMEK İSTEYENLER İÇİN DE GEÇERLİDİR”
BERLİN (A.A) – 26.03.2009 – Berlin İdare Mahkemesi, adı açıklanmayan bir Türk vatandaşının davasıyla ilgili aldığı kararda, AB ülkelerindeki hizmet sunumu özgürlüğünden sadece hizmet sunan kişilerin değil, bu hizmetten faydalanmak isteyenlerin de faydalanabilecekleri tespitinde bulundu.
Mahkeme kararında, söz konusu Türk vatandaşının, Almanya’ya giriş yapması için vize almasına gerek olmadığını öğrendiği şeklinde bir açıklamada bulunarak, dava masraflarının kendisine ödenmesini istediği, ancak bu isteğinin davayı kazanma şansının yüksek görülmemesi nedeniyle reddedildiği bildirildi.
Buna rağmen karar metninde, ”Ekonomik faaliyetler için garanti edilen hizmet sunumu özgürlüğü, hizmeti sunanların yanında hizmetten faydalanmak isteyenler, yani bunun için diğer bir üye ülkeye gitmek isteyenler için de geçerlidir” şeklinde ifadeye yer verilerek, ancak söz konusu Türk vatandaşının turistik hizmet sunumundan faydalanmak için değil, Almanya’daki 4 çocuğunu görmek amacıyla ülkeye giriş yapmak istediğinin tespit edildiği kaydedildi.
Berlin İdare Mahkemesi’nin kararıyla ilgili yazılı açıklama yapan Sol Parti federal meclis üyesi Sevim Dağdelen, kararın, sadece hizmet sunumunda bulunmak isteyen değil, hizmet almak amacıyla da Türk vatandaşlarının vizesiz Almanya’ya giriş yapabileceklerini destekleyici nitelikte olduğunu belirtti.
Dağdelen, Avrupa Adalet Divanı’nın Türk kamyon sürücüsü Mehmet Soysal hakkında aldığı kararın, Almanya İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Peter Altmaier’in daha önce savunduğu gibi sadece hizmet sunumunda bulunmak amacıyla Almanya’ya gelmek isteyen kamyon şoförlerinin kısa süreli olarak vizesiz ülkeye giriş yapabilmeleriyle sınırlı olmadığını ortaya koyduğunu bildirdi.
(EA-ÇA)

***

-BM İNSAN HAKLARI KONSEYİ
-KONSEY, DİNE HAKARETİ KINAYAN KARAR TASARISINI KABUL ETTİ

CENEVRE (A.A) – 26.03.2009 – BM İnsan Hakları Konseyi, herhangi bir dine hakareti, insan hakları ihlali olarak tanımlayan ve kınayan karar tasarısını kabul etti.
İslam Konferansı Örgütü adına Pakistan tarafından önerilen tasarı, Konsey’in bugünkü toplantısında 11 olumsuz, 13 çekimser oya karşılık, 23 oyla kabul edildi.
Kabul edilen tasarının bağlayıcı niteliği bulunmuyor.
AB üyeleri ile Kanada ve Hindistan ile uluslararası insan hakları örgütleri, “dine hakaret”in insan hakları ihlali olarak tanımlanmasının, bireysel ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı bir tutum olacağını savunuyor.
Bu görüşü savunanlar, son tasarıda vücut bulan anlayışın, bireylerden çok dini cemaatleri koruyan bir niteliğe sahip olduğunu belirtiyor.
İKÖ adına konuşan Pakistan ise ifade özgürlüğü ile dinlere saygı arasında “hassas bir denge” sağlanması gerektiğini savundu.
-TASARI-
Müslüman azınlıkların 11 Eylül 2001 saldırısından sonra hoşgörüsüzlük ve ayrımcılık ile şiddet olaylarına maruz kaldıkları belirtilen tasarı metninde, “dinlere hakaret, insan onuruna karşı, bu dinlerin mensuplarının kısıtlanmasına yol açan ağır bir saldırıdır ve dini şiddeti kıştırtır” denildi ve “İslamın sık sık ve yanlış bir biçimde insan hakları ihlalleri ve şiddetle bir tutulduğu” belirtildi.
Tasarı bütün üye devletlerden dini yerler, mekanlar, kutsal mekanlar ve sembollerin korunması ve etnik ve dini azınlıklara hoşgörüsüz davrananların yasal kovuşturmalara karşı korunmamalarını istedi. Ayrıca üye devletlerin “bütün din ve inançlara saygı ve hoşgörüyü teşvik etmek için mümkün bütün önlemleri almaları” talep edildi.
AB adına konuşan Almanya ise İslamfobisi, Hristiyanfobisi ve Yahudi düşmanlığı olayları ciddiye alınmakla birlikte, “(dine) hakaret kavramının ayrımcılık kavramı ile birleştirilmesinin sorunlu olduğunu” belirterek, “AB, dine hakaret kavramını insan hakları söyleminde geçerli bir kavram olarak görmüyor” dedi.
Kanada temsilcisi ise bugünkü oturumda yaptığı konuşmada, “bireylerin hakları vardır, dinlerin değil” dedi.
İnsan hakları grupları tasarının özellikle belirli ülkelerde muhaliflerin susturulmasının meşrulaştırılması için kullanılacağından şüphe ediyor.
AB’nin hazırladığı ayrı bir dini ayrımcılık karar tasarısı ise yarın konseyde ele alınacak.
(REU-SO-TEM)

***

-ALMANYA
-KUZEY REN VESTFALYA TÜRK-ALMAN FORUMU BAŞKANI ARSLAN:
-”ALMANYA’DA YAŞAYAN TÜRK KÖKENLİ GİRİŞİMCİLERİN
EKONOMİK POTANSİYELLERİ YETERLİ KULLANILMIYOR”

DÜSSELDORF (A.A) – 26.03.2009 – Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Türk-Alman Forumu (DTF) Başkanı Bülent Arslan, ”Almanya’da yaşayan Türk kökenli girişimcilerin ekonomik potansiyelleri yeterli kullanılmıyor” dedi.
Arslan, Düsseldorf kentindeki KRV eyalet meclisinde düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, ekonomik krizin, ülkede yeni potansiyellerin keşfedilmesini zorunlu kıldığını belirterek, bunun için 14 maddelik bir taslak hazırladıklarını, bunu yetkili makamlara ve kamuoyunun bilgisine sunduklarını ifade etti.
Almanya’daki göçmen ekonomisinin desteklenmesini isteyen Arslan, ”Almanya’da göçmen girişimcilerin sayısı 300 bin civarında. 2005 yılı verilerine göre bunların 64 bini Türk kökenliler. Türkiye Araştırmalar Merkezi’nden alınan verilere göre 2015 yılında Almanya’daki Türk girişimci sayısı 120 bini bulacak. Türk girişimciler 2015 yılında 720 bin kişiye istihdam sağlamış durumda olacaklar. Bu rakamlar teşvik yapılmasının ne kadar zorunlu olduğunu gösteriyor. Bu alanda ekonomideki tüm mekanizmalar göçmenler için harekete geçirilmeli” diye konuştu.
DTF olarak sanayi ve ticaret odaları, zanaatkarlar odası gibi ekonomik kuruluşların da harekete geçmelerini istediklerini ifade eden Arslan, Türklerin kültür farklılığı nedeniyle hizmet alımı için çoğu kez bekletildiklerini, gerektiği takdirde bizzat kendilerine ulaşılması gerektiğini kaydetti.
Almanya’ya işçi olarak gelen göçmenlerin büyük miktarda tasarrufları bulunduğuna dikkat çeken Arslan, bu tasarrufların da değerlendirilmesi için gerekli imkanların yaratılmasını talep etti.
Arslan, Almanya’daki göçmen gastronomi işletmelerine de eğitim ve kalifiye eleman konusunda yardımcı olunması gerektiğini sözlerine ekledi.
Arslan, göçmenlerin ekonomik potansiyellerinden daha yoğun şekilde faydalanılması amacıyla yetkili makamlara gönderdiği mektupta, işletmelerin kurulmalarına kolaylıklar getirilmesini, yaratıcı girişimcilerin teşvik edilmelerini, kentlerde göçmen işletmelerinin yoğun bulunduğu semtlerin tanıtılmasını, ekonomik kuruluşların göçmenlere yönelik açılımlarının sağlanmasını, eğitim destek fonlarının, göçmenlere ait işletmelerde meslek eğitim yerlerinin ve göçmen zanaatkarların sayısının arttırılmasına yönelik çalışmalar yapılmasını talep etti.
Arslan ayrıca, üniversite öğrencileri ve mezunlarına girişimcilik seminerleri verilmesini, bayan girişimcilerin özel programlarla desteklenmelerini, göçmenlerin geldikleri ülkelerle dış ticari bağlantılarının güçlendirilmesini, göçmenlerin büyük şehirlerdeki etkinliğini diğer küçük yerleşim birimlerine kaydırılmasını, ”mikro kredi” imkanlarıyla esnafın ve projelerin desteklenmesini ve gastronomide kalite anlayışına yönelik eğitim faaliyetlerinin ve teknik çalışmaların artırılmasını istedi.
DTF Yönetim Kurulu Üyesi Aykut Yıldırım, göçmenlere yönelik çalışmalar kapsamında göçmenlere semtlerde bizzat ayaklarına hizmet götürülmesi gerektiğini belirterek, Duisburg kentinin Marxloh semtinde yapılan Uluslararası Ticaret Merkezi’ni buna örnek gösterdi.
(KAR-HA-TLN)

***

ALMANLAR VE GÖÇMENLER BİRBİRİNE BENZİYOR

26 Mart 2009 / dpa

Alman Katolik Kilisesi’nin sosyal çalışmalarını yürüten Caritas Birliği, göçmenlerin yaşamları üzerine yaptırdığı araştırmanın sonuçlarını Berlin’de açıkladı.

Caritas’ın, Sinus Enstitüsü’ne hazırlattığı araştırmanın sonuçlarına göre, Almanya’da göçmenlerle ilgili önyargıların büyük kısmı gerçeği yansıtmıyor. Caritas Derneği’nin Başkanı Peter Neher, ‘Birbirimize tahmin ettiğimizden daha çok benziyoruz’ sloganının araştırmanın sonuçlarını çok iyi tanımladığını söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: “Bizi mutlu eden, kızdıran ya da üzen konular etnik kökene bağlanamaz. Bizce mevcut sorunların çözümü için üzerine gidilmesi gereken husus, sosyal sınıflar arasındaki farkların kapatılması olmalı.”

Araştırmaya göre, toplum içindeki sorunların çoğunun temelinde sosyal sıkıntılar yatıyor ve bu durum özellikle eğitim alanında ortaya çıkıyor. Aynı sosyal çevreden gelen çocukların benzer sorunları yaşadığı ve problemi sadece etnik kökene bağlamanın doğru olmadığı da sonuçlar arasında yer alıyor. Peter Neher bu nedenle Almanya’nın eğitim politikasının doğru olmadığını ifade etti ve ” Avrupa’da, Almanya eğitimi en çok sosyal durumdan etkilendiği ülke. Eğitim konusunda eyaletlerin notu benim gözümde çok düşük. Bunu sadece göçmenlerin sorunu olarak algılamak yanlış olur. Bu alanda acil düzenlemelere ihtiyaç var”, dedi.

Sinus araştırmasının sonuçları, Alman toplumundaki bazı önyargıları da kırıyor. Araştırmaya göre, göçmenlerin yüzde 68’i iyi derecede Almanca konuşuyor, yüzde 86’sı ise Almanya’da yaşamaktan memnun. Ancak Almanya’daki göçmenlerin yüzde 55’i Alman vatandaşlığına geçmeyi tercih etmeyip, geldikleri ülkenin vatandaşlığını korumaktan yana. Bu araştırma Almanlarla göçmenlerin arasındaki benzerlikleri de ortaya koyuyor: Okudukları kitaplar, dinledikleri radyo yayınları, hâttâ yedikleri yemekler arasında dahi çok büyük farklılıklar yok.

Kaynak: dpa

***

IRKÇILIKLA BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM

26 Mart 2009 / Murat TOSUN / BERLİN

Yeşiller Berlin Teşkilatının verdiği resepsiyonda ırkçılıkla mücadele konusu ele alındı.

BERLİN Yeşiller Teşkilatı tarafından verilen bahar resepsiyonunda Yeşiller Eşbaşkanı Claudia Roth,“Irkçılığın Almanya’da günlük yaşamın bir parçası olmasına izin vermemeliyiz” dedi. Yeşiller Partisi Uyum Politikası Sözcüsü Bilkay Öney ve Milletvekili Benedikt Lux”un düzenlediği resepsiyonda sivil toplum temsilcilerinin yanısıra komedyen Murat Topal ile sunucu ve yapımcı Mo Asumang da yer aldı.

Roth, “Bu yıl Alman Anayasası’nın 60. yılını kutluyoruz. İnsan hakları ve demokrasiye en çok sahip çıkmamız gereken bir dönemdeyiz. Irkçılığın günlük yaşamamızın bir parçası olmasına izin vermeyelim” şeklinde konuştu. Komedyen Murat Topal ise polislik yaptığı sıralarda karşılaştığı olayları esprili bir dille anlatarak davetlileri güldürdü. Almanya’daki ırkçılığı anlattığı “Germania Roots” adlı belgesel çeken Mo Asumang, karşılaştığı olaylardan dolayı kökenlerini araştırmaya karar verdiğini ve bu nedenle Afrika’ya giderek ailesi ve yakın akrabalarıyla yapılan röportajlardan oluşan bu belgeseli çektiğini kaydetti. Mo Asumang’ın belgeselinde Almanya’daki aşırı sağcı ve ırkçılarla yapılan röportajlar da yer alıyor.

Kaynak: hurriyet.de

***

TÜRKİYE RASMUSSEN’İ VETO EDECEK

Türkiye’nin, NATO Genel Sekreteri olmak isteyen Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen’i veto edebileceği bildirildi. Reuters’e konuşan bir Türk yetkili, “Türkiye’nin pozisyonu birkaç gün içinde belli olacak, ama Rasmussen Türkiye nezdinde lekeli bir isim. Veto edilebilir” dedi. Ankara, Roj TV’nin yayınlarına izin veren, 2006’daki karikatür krizinde özür dilemeyen ve 2003’te de “Türkiye’nin asla AB üyesi olamayacağını” söyleyen Rasmussen’i NNATO’nun başında istemiyor.
27.03.2009

***

PKK’YI ÇIKARMA SÜRECİ BAŞLADI

26.03.2009

Cumhurbaşkanı Gül’ün ziyaretinden sonra harekete geçen Irak yönetimi, PKK militanlarının ülkeden çıkartılması sürecinin fiilen başlatıldığını ve hızlı adım atılacağını açıkladı..

Terör örgütü PKK’nın tasfiyesi için uzun süredir konuşulan plan hayata geçiriliyor. Irak Milli Güvenlik Bakanı Şirvan El Vaili, dün yaptığı açıklamada PKK militanlarının Irak ve Bölgesel Kürt Yönetimi denetimindeki topraklardan çıkartılması sürecinin fiilen başlatıldığını söyledi. “lrak hükümeti, PKK’yı topraklarından çıkartması için acil ve pratik önlemler almıştır” diyen El Vaili, sürecin Washington, Ankara ve Bağdat arasındaki istihbarat paylaşımı yoluyla gerçekleştiğini de kaydetti. Bağdat, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Irak ziyaretinin ardından Türkiye’ye “PKK’yı çıkartacağız” mesajını vermişti. Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ile Kürt Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani de PKK’nın silahları bırakmasını ya da Irak’ı terk etmesini istemişlerdi. Bu çerçevede üç ülkenin İçişleri Bakanları Nisan ayında Bağdat’ta bir araya gelecek. Ayrıca diplomatik kaynaklar, Nisan’daki Kürt konferansının da Mayıs’a ertelenmesinin gündemde olduğunu belirtti.

‘BAŞKA YER BULUN’
Bu arada Irak Başbakanı Nuri El Maliki de, PKK’ya ülkesinde yer olmadığını belirterek, “PKK terör örgütüdür ve Türkiye ile aramızda krize neden oluyor” dedi. Maliki, Cumhurbaşkanı Gül’ün ziyaretiyle ilgili olarak Irak Televizyonu’na yaptığı açıklamada, PKK’nnı Irak’ta bulunmasıyla ilgili olarak, “Bu sona ermelidir. Bunu gerçekleştirmeye kararalıyız. Başka yer bulun. Terör örgütlerine (Irak’ta) yer yok” diye konuştu. Maliki, İranlı ”Halkın Mücahitleri” grubunu da uyardı.

İÇİNDEKİLER: - Turkler Olmeyi Biliyorlar

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir