İÇİNDEKİLER:
-ALMANYA’DA YAŞAYAN TÜRKLERİN ÇOĞU SPD PARTİSİNE OY VERMEK İSTİYOR
-ALMANYA
-DÜSSELDORF BAŞKONSOLOSLUĞU’NDAN 1915 OLAYLARI KONULU KONFERANS
-ABANT İZZEL BAYSAL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ KAMER KASIM:
-”ERMENİ TASARISI AMERİKAN KONGRESİNDEN GEÇERSE TÜRK-AMERİKAN
İLİŞKİLERİ DAHA ÖNCE HİÇ OLMADIĞI KADAR BÜYÜK HASAR GÖRÜR”
-ALMANYA’DA İLTİCA BAŞVURUSUNDA
BULUNAN TÜRKLERİN SAYISI AZALIYOR
-ALMANYA’DA OSMANLI SERGİSİ AÇILACAK
-KAPIKULE YENİ YÜZÜYLE HİZMET İÇİN GÜN SAYIYOR
-EDİRNE TSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALAMUT:
”TOBB TARAFINDAN YİD MODELİYLE YENİLENEN
KAPIKULE SINIR KAPISI’NDAKİ ÇALIŞMALAR
2 AY İÇİNDE SONA ERECEK”
***
-ALMANYA’DA YAŞAYAN TÜRKLERİN ÇOĞU SPD PARTİSİNE OY VERMEK İSTİYOR
BERLİN (A.A) – 17.03.2009 – Almanya’da yapılan bir araştırma, bu ülkede yaşayan Türklerin çoğunun Sosyal Demokrat Parti’ye (SPD) oy vermek istediğini ortaya koydu.
Berlin’deki ”Data 4 U” adlı araştırma enstitüsü tarafından 3-8 Mart 2009 tarihleri arasında, 18 yaşından büyük ve yaklaşık üçte biri Alman vatandaşı olan toplam 2 bin 999 Türk arasında telefonla yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, Almanya’da yaşayan Türklerin yüzde 55,5’i SPD’ye oy vermek istiyor.
Araştırmada Yeşiller Partisi’nin de Türklerin yüzde 23,3’ünün oyunu aldığı, buna karşın bugün seçim olması durumunda Birlik partilerinin (CDU/CSU) Türklerin yüzde 10,1’inin, Hür Demokrat Parti’nin de (FDP) sadece yüzde 0,9’unun oyunu alacağı belirtildi.
Almanya’da doğrudan başbakan seçilebilse Türklerin yüzde 25,1’inin Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir’e oy vermek istediği, Özdemir’i yüzde 20,2’yle SPD’nin başbakan adayı olan Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier’in ve yüzde 7,5 ile Birlik partilerinin başbakan adayı olan Almanya Başbakanı Angela Merkel’in izlediği kaydedildi.
”Data 4 U” enstitüsünün yöneticilerinden Umut Karakaş, Özdemir’in Türkler arasında bu ölçüde desteklenmesinin, bir göçmenin Almanya’da neler yapabileceğini göstermesinden kaynaklandığını söyledi.
Araştırma enstitüsünün Alman yöneticisi Joachim Schulte de, çoğu Türk’ün, muhafazakar olmalarına rağmen tercihleriyle SPD ve Yeşiller partilerinin uyum sürecine sağladığı katkıları takdir ettiklerini gösterdiklerini ifade etti.
***
-ALMANYA
-DÜSSELDORF BAŞKONSOLOSLUĞU’NDAN 1915 OLAYLARI KONULU KONFERANS
-ABANT İZZEL BAYSAL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ KAMER KASIM:
-”ERMENİ TASARISI AMERİKAN KONGRESİNDEN GEÇERSE TÜRK-AMERİKAN
İLİŞKİLERİ DAHA ÖNCE HİÇ OLMADIĞI KADAR BÜYÜK HASAR GÖRÜR”
DÜSSELDORF (A.A) – 17.03.2009 – Abant İzzet Baysal Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Doktor Kamer Kasım, 1915 olaylarıyla ilgili tasarının Amerikan Kongresinden geçmesi durumunda Türk-Amerikan ilişkilerinin bundan büyük zarar göreceğini söyledi.
Türkiye’nin Düsseldorf Başkonsolosluğu tarafından Avrupa Türk İşadamları ve Sanayicileri Derneğinde (ATİAD) düzenlenen 1915 olayları konulu konferansta konuşan Kasım, ABD Başkanı Barack Obama’nın seçimlerden önce Ermenilere bu tasarının kabul edileceği sözünü verdiğini belirterek, ”Seçimlerden sonra bir de reel politika var. Obama verdiği sözü tutabilecek mi, ne yapacak bilmiyoruz. Ancak Ermeni tasarısı Amerikan kongresinden geçerse Türk-Amerikan ilişkileri daha önce hiç olmadığı kadar büyük hasar görür” dedi.
Obama’nın ”soykırım” kelimesini kullanacağını tahmin etmediğini ifade eden Kasım, Türk hükümetinin gerçekleri Obama’ya, Türkiye’ye yapacağı ziyaret sırasında iyi bir şekilde anlatması gerektiğini ifade etti. Kasım, ”ABD’nin ulusal çıkarları açısından da bu tasarının kongreden geçmemesi gerekiyor. ABD’nin kendi çıkarlarını, bazı lobilerin çıkarlarının üzerinde tutması gerekir. Türkiye bunu çok açık bir şekilde anlatmalı” diye konuştu.
Ermenistan dışında yaşayan Ermenilerin, söz konusu iddialarla Türkiye’yi sıkıştırmak gibi bir yol izlediklerini belirten Kasım, şöyle konuştu:
”Ermeni diasporasının amacı önce bu iddiaları diğer ülkelere kabul ettirmek, daha sonra da BM’ye taşıyarak orada da Türkiye’nin bunu tanımasını istemek. En son olarak da toprak talebi gelecek. 1915 yılında yaşanan tehcir olayının 1948 yılında hazırlanan BM soykırım sözleşmesine göre soykırım olarak nitelendirilemeyeceğine dair çok sayıda belge var arşivlerde. Bu ispatlanmıştır. Ermeniler bunu açık şekilde bizimle tartışmak istemiyorlar, çünkü bugüne kadar avantajlı gibi görünen durumlarının dezavantaja dönüşeceğini biliyorlar. Bu iddialar Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkileri olumsuz yönde etkiliyor. Ermenistan sınırı neden kapalı? Ermenistan Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tam tanımıyor. Komşuluk ilişkileri içinde sınırların dokunulmazlığını deklare etmekten kaçınıyor. Diasporanın Ermenistan üzerindeki etkisi büyük.”
Konferansta söz alan Düsseldorf Başkonsolosu Hakan Kıvanç da, Ermeni terör örgütü ASALA tarafından şehit edilen diplomatları rahmetle ve saygıyla andıklarını belirterek, ”O arkadaşlarımızın Türkiye’ye hizmet etmekten başka hiç bir amaçları yoktu. Ancak hain güçler bu arkadaşlarımızı şehit etti. Kendilerine Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.
(KAR-HA-REM)
***
-ALMANYA’DA İLTİCA BAŞVURUSUNDA
BULUNAN TÜRKLERİN SAYISI AZALIYOR
BERLİN (A.A) – 17.03.2009 – Almanya’da iltica başvurusunda bulunan Türklerin sayısı azalıyor.
İçişleri Bakanlığı açıklamasına göre, Ocak ayında iltica başvurusunda bulunan Türklerin sayısı 130 ile en fazla iltica başvurusunda bulunanlar arasında 4. sırada yer aldı. Türkler Şubat ayında ise 87 başvuruyla 5. sıraya düştü.
Almanya’da Şubat ayında en fazla iltica talebinde bulunanların başında 533 kişiyle Iraklılar gelirken, Iraklıları 208 kişiyle Afganlar, 101 kişiyle Vietnamlılar ve 95 kişiyle Kosovalılar izledi.
Yılın ilk iki ayında iltica başvurularının çoğu toplam 1261 kişiyle yine Iraklılardan geldi. Iraklıların ardından 450 kişiyle Afganlar, 245 kişiyle Vietnamlılar ve 219 kişiyle Türkler yer aldı.
Açıklamada, aynı dönemde toplam 4 bin başvurunun değerlendirildiği, 52 kişinin iltica talebinin kabul edildiği, 1243 kişiye mülteci statüsü verildiği, 1514 kişinin başvurusunun reddedildiği ve diğer kişilerin sorunlarının da farklı şekilde çözüldüğü kaydedildi.
(EA-HA-MCT)
***
-ALMANYA’DA OSMANLI SERGİSİ AÇILACAK
BERLİN (A.A) – 17.03.2009 – Almanya’nın Dresden kentindeki rezidans sarayında kasım ayında “Türckische Cammer” adı altında bir Osmanlı sergisi açılacak.
Sarayın ikinci katında toplam 750 metrekarelik bir alanda açılacak sergide, aralarında 16. ve 19. yüzyıllar arasında Osmanlıların kullandığı yaklaşık 600 kıyafet ve malzemenin bulunduğu toplam 1000 Doğu sanatı eseri yer alacak.
Serginin en önemli parçasını oluşturan yaklaşık 20 metre uzunluğunda ve 6 metre yüksekliğindeki bir Osmanlı çadırının, yaklaşık 3,6 milyon avro ödenerek yenilendiği bildirildi.
Dresden Devlet Sanat Koleksiyonları Dairesi tarafından hazırlanan broşürün Türkçe tanıtım bölümünde, “Kasım 2009’da kapılarını açacak olan ‘Türckische Cammer’, bir zamanlar Şark sanatının Batıdaki büyüleyici yansımalarını ziyaretçilerine benzersiz bir müze macerası olarak sunmayı amaçlamaktadır” denildi.
Serginin en önemli parçalarının Osmanlı çadırının yanı sıra Osmanlı döneminin ahşap oyma sanatı ustaları tarafından hazırlanan orijinal büyüklükteki Arap figürlerinin üzerinde sergilenen süvari malzemeleri olduğu ifade edilen broşürde, “Silahlar, zırhlı gömlekler, miğferler, bayraklar ve çeşitli giysilerden oluşan Osmanlı sanatının bu paha biçilmez kumaş koleksiyonu, zamanın Saksonya elektörlerinin Osmanlı sanatının büyüsüne nasıl kapıldıklarının daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır kuşkusuz” ifadesi kullanıldı.
Dresden’deki sergide yer alan eserlerin büyük kısmının İkinci Dünya Savaşından sonra Rusya’ya götürüldüğü, ancak daha sonra 1958 yılında diğer bazı eserlerle birlikte iade edildiği kaydedildi.
Koleksiyonun proje sorumlusu Gücen Günaltay, sergilenecek eserlerin tümünün 450 yıl önce İstanbul ve Edirne’den satın alınarak getirildiğine işaret ederek, “Bu eserler arasında çalıntı ve izinsiz getirilen hiçbir eser bulunmamaktadır” dedi.
Serginin açılmasına destek veren Türkiye’nin Berlin Başkonsolosu Mustafa Pulat da, Osmanlı eserlerinin 450 yıl sonra yeniden sergilenecek olmasından mutluluk duyduğunu belirterek, “Kültürümüzün bir parçasının Dresden rezidans sarayında sergilenecek olması çok önemli. Bu nedenle sergiye biz de başkonsolosluk olarak destek veriyoruz” diye konuştu.
(EA-HA-ALŞ)
***
-KAPIKULE YENİ YÜZÜYLE HİZMET İÇİN GÜN SAYIYOR
-EDİRNE TSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALAMUT:
”TOBB TARAFINDAN YİD MODELİYLE YENİLENEN
KAPIKULE SINIR KAPISI’NDAKİ ÇALIŞMALAR
2 AY İÇİNDE SONA ERECEK”
EDİRNE (A.A) – 17.03.2009 – Edirne Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Alamut, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından Yap-İşlet-Devret (YİD) modeliyle yenilenen Kapıkule Sınır Kapısı’ndaki çalışmaların 2 ay içinde sona ereceğini bildirdi.
Alamut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl mart ayında TOBB’la yapılan anlaşma gereği başlayan modernizasyon çalışmalarında sona gelindiğini söyledi.
Eski haliyle 650 bin metre kare olan Kapıkule Sınır Kapısı’nın şimdi 330 bin metre karelik alanda hizmet vereceğini ifade eden Alamut, şunları kaydetti:
”Sınır kapımız yarı yarıya küçültüldü. Önceki saha hantal bir görüntüdeydi. Kapıkule yapılırken o günkü şartlara göre inşa edilmiş. O dönemde Almanya’da işçi olarak çalışan kişiler Türkiye’ye genellikle kendilerine ait araçlarla geliyordu. Şimdi Almanya’da çalışan işçiler Türkiye’ye uçakla gelmeyi tercih ediyorlar. Bu nedenle de son yıllarda hantal bir görüntü alan sınır kapımız şimdi daha küçük bir alanda, tam bir işlev gösterecek.”
Alamut, şöyle devam etti:
”TOBB tarafından YİD modeliyle yenilenen Kapıkule Sınır Kapısı’ndaki çalışmalar 2 ay içinde sona erecek. 330 bin metre kare alana sahip Kapıkule Sınır Kapısı Avrupa’nın en büyük kara sınır kapısı durumunda. Avrupa’da bu kadar büyük ve modern bir sınır kapısı bulunmuyor. Kapıkule, Avrupa’ya açılan bir pencere. Bu pencerenin Türkiye’nin yüz akı olması bizim için çok önemliydi.”
-”YAPILAN HARCAMA EDİRNE EKONOMİSİNE YANSIMADI”
Alamut, Kapıkule Sınır Kapısı’nın modernizasyonu sırasında yapılan harcamanın Edirne ekonomisine yansımadığını belirtti.
Yapılan çalışmalarda 100 milyon üzerinde bir harcama gerçekleştirildiğini, ancak Edirnelinin bundan bir pay alamadığını belirten Alamut, TOBB’dan bundan sonra yapılacak ihalelerde ihtiyaçların yerel şirketlerden karşılanması maddesinin sözleşmeye konulmasını talep edeceklerini söyledi.
Burada harcanan paranın Edirneliye katkı sağlamasını ümit ederken bundan bir katkı alamamanın hoş olmadığını bildiren Alamut, ”Bunun dışında Kapıkule’nin modernizasyonu son derece güzel oldu. TOBB Başkanımızdan Edirneli müteşebbislere oradan yer verilmesini yapacağımız toplantılarda talep edeceğiz. Bir çok iş yeri kiraya verilmiş durumda. Kapıkule Türkiye’nin yüz akı olacak. Ancak bununla birlikte Edirne’ye katkısı da olsun düşüncedeyiz” şeklinde konuştu.
-”TIR KUYRUKLARI SONA ERECEK”
Alamut, şu anda Kapıkule Sınır Kapısıyla ilgili TIR parkı projesinin gündemde olduğunu belirterek, yollarda tır kuyruklarının azalacağı, tırların parklarda bekleyebileceği mekanlarla ilgili ihaleyi bahara kadar yapacaklarını kaydetti.
Böylece TIR kuyruklarını sona ereceğini anlatan Alamut, Kapıkule’den Edirne gişelerine kadar olan kuyruğun artık hayal olarak kalacağını bildirdi.
Sınır kapısındaki free shop mağazalarının ihalesinin yapıldığını belirten Alamut, önceden 20’ye yakın olan free shop’ların şimdi tek bir marka ile tek bir işletmeci tarafından işletileceğini söyledi.
Modern ve daha büyük mekanda hizmet verilecek free shop’ta kontrolün daha kolay sağlanacağını bildiren Alamut, ”20 free shop’ı denetlemek çok daha zordu. Şimdi tek firmayı denetlemek daha kolay olacak. Buraya işçi alımı ilgili firma tarafından yapılacak. Burası yaklaşık 1000 kişi çalıştırabilecek kapasitede. Edirne’deki işsiz gençlerimizin burada istihdam edilmesi bizim için çok önemli” dedi.
(EBA-SAR-KUM)