Murat Bardakci |
Türkiye’nin önde gelen tarihçilerinden Prof. Dr. Vahdettin Engin tarafından Osmanlı Arşivleri’nde yeni bulunan belgeler, Ortadoğu’nun, özellikle de İsrail’in tarihinin yeniden yazılmasını gerektiriyor. Belgeler Abdülhamid’in adı etrafındaki bir efsaneye de son veriyor ve hükümdarın Filistin’de Yahudi devleti kurulmasını isteyenleri söylenenlerin aksine huzurundan kovmadığı, aksine “Yahudiler, Mezopotamya’ya yerleşsinler” dediğini gösteriyor. 15.03.2009
Türkiye’de tarihçiler, tarih meraklıları ve özellikle de Sultan Abdülhamid’i neredeyse evliya mertebesine yükseltenler arasında, 80 küsur seneden bu yana efsane gibi anlatılan bir hadise vardır:
Filistin’i bir Yahudi vatanı haline getirmek için mücadele veren, bu maksatla Dünya Siyonist Organizasyonu’nu kuran ve bugün İsrail’in manevi kurucusu kabul edilen
Dr. Theodore Herzl, güya Abdülhamid’in huzuruna çıkıp Filistin’i satın almak istemiş ama Abdülhamid’den tokat gibi bir cevap almıştır: “Devlet-i Ali-ye’min satılık tek bir karış toprağı yoktur” diyen hükümdar, Herzl’i huzurundan kovmuş ve konuyu kapatmıştır.
SARAY’DAN YALANLAMA
Sultan Abdülhamid ile Herzl arasındaki görüşme, söylentilere bakılırsa böyle neticelenmiştir ama Osmanlı Arşivleri’nde yeni ortaya çıkan belgelere göre, işin aslı başkadır. Abdül hamid ve yakın çevresi ile Siyonizm’in en önemli ismi olan Herzl arasında 1896’dan başlayarak altı sene boyunca yoğun temaslar yaşanmıştır. Herzl saray ile bağlantı halinde olmuş, 1901’in 19 Mayıs’mda Abdülhamid’in huzuruna çıkmış, hükümdara devamlı olarak raporlar ve teklifler göndermiş, hattâ iş Türkiye’nin o dönemdeki dış borçlarının bir kısmının Yahudiler tarafından ödenmesinden Abdülhamid’in muhaliflerinin ortadan kaldırılmasına kadar uzanmış ama bu girişimlerden bir sonuç çıkmamıştır.
Ve, konunun çok daha önemli tarafı: Theodore Herzl, Osmanlı Arşivleri’ndeki belgelere göre, Sultan Ab-dülhamid ile görüşmüş ama bu görüşme sırasında Herzl’in Filistin’de bir Yahudi Osmanlı Arşivleri’nden 19 Nisan 1900 tarihli bir belge Yahudi göçüne izin verilmiyor (İ.HUS.81/1317Z.48)
Prof. Dr. Vahdettin Engin vatanı kurulması, dolayısıyla da Abdülhamid’in bu talebi tek bir cümleyle reddetmesi gibisinden bir olay yaşanmamış; Abdülhamid, aksine, “Filistin’e değil, Mezopotamya’ya yerleşin” demiştir.
Söylentiler, Herzl’in 1901’de İsviçre’nin Basel şehrinde toplanan Siyonist Kongresi’nde ortaya attığı bir iddiaya dayanmaktadır ve iddia, Yıldız Sarayı tarafından üç gün sonra yalanlanmış ama iş bizde dönüp dolaşmış ve “Abdülhamid, Filistin’de Yahudi vatanı kurmak isteyen Herzl’i huzurundan kovdu” şeklini almıştır. Theodore Herzl’in Sultan Abdülhamid ile temaslarının ayrıntılarını gözler önüne seren ve bazılarını bu sayfada iki gün boyunca yayınlayacağım belgeleri, Osmanlı Arşivleri’nde Marmara Üniversitesi’nin tarih bölümü hocalarından Prof. Dr. Vahdettin Engin buldu. Prof. Engin, bu belgeleri çok yakında bir kitap haline getirecek ve Abdülhamid dönemindeki temaslardan, yani “İsrail’in kuruluşunun ilk aşaması” demek olan ama bugüne kadar karanlıkta kalan 100 küsur sene önceki girişimlerden bilim dünyasının yanısıra konuya ilgi duyan herkes haberdar olacak.
GERÇEK TARİHİ YAZIYOR
Arşivlerde ortaya çıkardığı ve bugüne kadar yayınlanmamış belgelerden bir kısmının kopyalarını bu yazı dizisinde kullanmam için bana veren dostum Prof. Dr. Vahdettin Engin’e teşekkür ederken, önemli bir hususu da hatırlatmak istiyorum: Modern Ortadoğu’nun, özerlikle de İsrail’in kuruluşunun gerçek tarihi, Prof. Engin’in yakında bu belgelere dayanarak yayınlayacağı kitapla öğrenilecektir.
‘Size tek karış bile toprak vermem’ sözü efsaneymiş
Yahudiler, 19. yüzyıl Avrupası’nda sefalet içerisindeydiler. Sanayileşmiş ülkelerde gerçi zengin Yahudi aileler vardı ama özellikle Doğu Avrupa memleketlerinin ve Rus-ya’daki Yahudiler’ in hali perişandı.
Yahudi entelektüeller, o devirde bağımsız bir Yahudi vatanının nerede ve nasıl kurulacağını düşünüyorlardı ve aralarında, Avrupa’da gazetecilik yapan Theodore Herzl adında bir genç de vardı. Hayali, Yahudi devletinin o sırada Osmanlı împaratorluğu’nun toprağı olan Filistin’de kurulmasıydı.
Herzl, Sultan Abdülhamid’e bu konudaki ilk teklifi dostu olan Polonyalı aristokrat Phillip de Nevlinsky vasıtasıyla yaptı ama bir sonuç çıkmaması üzerine 1896’da İstanbul’a bizzat geldi. İstanbul’a tarihten sonra dört defa, daha gelecek ve 1902’ye kadar Yıldız Sarayı ile bağlantısını kesmeyecekti
BABA ŞEFKATİ GÖSTERMİŞ
Aynı dönemde, Filistin’e az da olsa bir Yahudi göçü vardı. Osmanlı yönetimi bölgeye göçün yasak olduğunu söylerken, karşı taraf 1867’deki Islahat Fermam’nın yabancıların toprak almasına izin verdiğini iddia ediyor ve Avrupa ülkelerinin uyruğunda bulunan zengin Yahudiler fermana dayanarak toprak alabiliyorlardı. Bu, Yahudiler arasında Avrupa’nın en zenginlerinden olan Baron Rotschild de vardı.
Theodore Herzl, İstanbul’a 1896 ve 1898 yıllarında yaptığı ilk iki seyahatte, Sultan Abdülhamid’in yakın çevresi ile temas kurdu, Abdülhamid’in huzuruna ise 1902’deki üçüncü seyahati sırasında, 19 Mayıs 1902 günü kabul edildi.
Abdülhamid’in adı etrafındaki “Devlet-i Âliye’min satılık tek bir karış toprağı yoktur” efsanesi, işte bu görüşmeden sonra ortaya çıktı.
Herzl, Sultan Abdülhamid’e daha sonra, 16 Şubat 1902’de gönderdiği bir mektupta bu görüşmenin ayrıntılarını hatırlatıyordu. Herzl, “Majesteleri, memleketinde
yaşayan Yahudiler’e gös-i terdiği âlicenaplığı mazlum ve mağdur durumda bulunan diğer Yahu diler’e de göstermekte, onları bir peder gibi himaye altına almakta
ama toplu olarak bir yerde yaşamaları yerine, değişik bölgelerde bulunmalarına izin vermektedirler” diye yazmaktaydı.
MEZOPOTAMYA TEKLİFİ
Prof. Dr. Vahdettin Engin’in ortaya çıkardığı belgelerde, bu görüşmenin ve diğer temasların ayrıntıları açıkça görülüyor: Herzl, Yahudiler için “toprak” istemiyor, toprak satın almak gibi bir talepte de bulunmuyor, aksine Filistin’de “özerk” bir Yahudi devletine izin verilmesini istiyor. Abdülhamid ise, Yahudi-ler’in Filistin yerine Mezopotamya’ya yerleşmelerini ama tek bir yerde değil, değişik bölgelerde yaşamalarına sıcak bakabileceğini söylüyor.
Gelişmeler sonraki senelerde bu şekilde olsaydı, İsrail’in bugün nerede olacağını bilmem hayal edebildiniz mi?
Kuzev Irak’ta…
İsrail’in manevî kurucusuydu
“Modern Siyonizm” kavramını hayata geçiren Dr. Theodore Herzl, 1860″ta Maca- / ristan’da doğdu. Hukuk okudu ve meslek olarak gazeteciliği seçti.
Bazı Fransız ve İngiliz gazetelerinde muhabirlik yaptıktan sonra kendisi gazeteler çıkardı. Daha sonra bazı edebi eserler de kaleme aldı ama 1896’da yazdığı “Der Judenstaat” yani “Yahudi Vatanı” isimli kitabı en önemli çalışması kabul edildi. Herzl’in gençlik yıllarından itibaren asıl meşgalesini dünyanın dört bir tarafında dağılmış olar. Yahudiler’in toplu halde yaşayabilecekler: bir toprak bulunması ve bu topraklar üzerinde bir Yahudi devleti kurulması yolundaki çalışmalar teşkil edecekti.
Herzl’in bu yoldaki çalışmalara öncülük etmesi maksadıyla kurduğu “Dünya Siyonist Organizasyonu” ilk kongresini. 1897 Ağustos’unda İsviçre’nin Basel şehrinde yaptı ve toplantılar sonraki senelerde de devam etti.
Theodore Herzl, bu arada, dünyanın herhangi bir yerinde Yahudiler için vatan toprağı bulabilmek amacıyla Avrupalı liderlerle temaslara başladı ve Musevi dini terminolojisine “vaad edilmiş topraklar” olarak geçen Filistin için çalışmalar yapıldı. Herzl, o sırada Osmanlı İmparatorlu-ğu’na bağlı olan Filistin’de özerk bir Yahudi devleti kurulması için toprak sağlayabilmek amacıyla 1896 ile 1902 yılları arasında beş defa İstanbul’a geldi ve 19 Mayıs 1901’de Abdülhamid’in huzuruna kabul edildi. Altı sene boyunca, Sultan Abdülhamid ve Yıldız Sarayı’nın ileri gelenleri ile devamlı temas halinde olacaktı.
1904’te, 44 yaşındayken Avusturya’da ölen Herzl, bu devletin kuruluşunu göremedi. Hayali seneler sonra gerçek oldu ve İsrail’in kuruluş bildirisi, 14 Mayıs 1948 günü, ülkenin ilk devlet başkanı olan David Ben Gurion tarafından Theodore Herzl’in büyük boy bir fotoğrafının altında okundu. Kemikleri, 1949’da Avusturya’da-ki mezarından alınarak İsrail’e getirildi ve büyük bir askeri törenle Kudüs’te kendi adının verildiği tepeye defnedildi.