10 Mart 2009
Mustafa Sönmez, doların 1.80 TL bandında
dolaşmasıyla ilgili ilginç bir iddiada bulundu.
İktisatçı Mustafa Sönmez, birçok firmanın
gerçekte dışarıda olmayan dövizlerini 2 Mart’a kadar beyan ettiklerini
belirterek, “Nisan sonuna kadar da bu beyanlarda yazan dolarları temin etmek
gerek. İşte son günlerde ve önümüzdeki günlerde dolara olan talebi artıracak
böyle önemli bir etken var” dedi.
İktisatçı Mustafa
Sönmez yaptığı açıklamada, doların tırmanışına etki eden birçok etkenden söz
edilebileceğini, bunların bir kısmının iç, bir kısmının ise dış dinamiklerle
ilgili olduğunu ifade ederek, başta ABD’den olmak üzere dış dünyadan gelen
haberlerin hep kötümser olduğunu dolayısıyla da yerli paraya güveni olmayanların
dolara sığındıklarını kaydetti.
-“DRAMATİK KÜÇÜLME SİNYALLERİ
VERİLİYOR”-
Bunun yanında dış yükümlülüklerin, borçlanmaların hep
dolarla yapıldığını vurgulayan Sönmez, “Açık pozisyonları kapamak için dolara
talep var. Avrupa Birliği’nin Doğulu 10 üyesi, tam ‘S.O.S.’ veriyor ve AB’nin
neşede tasada birlik sözüne güven dibe vurmuş durumda. IMF ve Dünya Bankası her
birkaç ayda bir öngörü yenileyip hızla 2009 için tüm dünyada negatif büyüme
öngörüsüne geçtiler. Bunlar, 2010 için verilen canlanma umutlarını bir başka
yıla ertelemekle eşit anlama geliyor” dedi.
İçeride ise açıklanan her
göstergenin, Türkiye’nin 2008 son çeyrek büyüme verisinin çok düşük çıkacağını,
daha önemlisinin 2009’da, tıpkı 2001’deki gibi “dramatik bir küçülme”
yaşanacağının sinyallerinin verildiğini ifade eden Sönmez, özel sektörün dış
borç ödeme yükümlülüklerinin IMF üstünden çözülmesi beklentisi olduğunu,
Hükümetin 29 Mart’a kilitlenmesi nedeniyle IMF’nin henüz gündeme girmediğini
kaydetti. “IMF ile anlaşma yapılsa bile girmesi beklenen dış kaynağın bu sorunun
çözümünde kullanılıp kullanılmayacağı belli değil” diyen Sönmez, bunun da açık
pozisyonu bulunanları tedirgin ettiğini ve dolara olan talebi diri tuttuğunu
belirtti.
-“VARLIK BARIŞI’NDAN UMULMADIK YARARLANMA BİÇİMİ ORTAYA
ÇIKTI”-
Hükümetin, geçer Ekim’de icat ettiği “varlık barışı”
icraatından umulmadık bir yararlanma biçimini ortaya çıkardığını ileri süren
Sönmez, şöyle devam etti:
“Yurt dışındaki ‘kara dolarları’ çekmeyi amaçlayan
varlık barışı, bu dolarları getirenlere yüzde 2’lik bir ceza vergisi kesmekle
yetinileceğini, buna karşılık, bu para sahiplerine bir örtülü vergi affı vaat
ediyordu. Bu yönüyle yasa, dürüst olmayan ya da (kara para dahil) bazı gizlediği
varlıklara kılıf hazırlayarak yasallaştırmak ve gelecekte bunların vergisi ve
kaynağının sorulmasını önlemek isteyenler için ‘bulunmaz bir fırsat’ olmakla
kalmamış, bu açılan kapıyı kullanmak isteyen birçok firmanın ek dolar talebine
yol açarak doların tırmanmasında önemli bir kaldıraç oldu. ‘Birkaç milyon TL
veya daha fazla ya da döviz beyan edip, yüzde 2’sini ödeyelim. Bu yüzde 2, bizi
ileride geçmiş yıllara yönelik vergi incelemesi olursa, yüzde 20-30’ları bulacak
vergi ve cezadan kurtarır’ cinliğini keşfeden birçok firma, gerçekte dışarıda
olmayan dövizleri 2 Mart’a kadar beyan ettiler. Nisan sonuna kadar da bu
beyanlarda yazan dolarları temin etmek gerek. İşte son günlerde ve önümüzdeki
günlerde dolara olan talebi artıracak böyle önemli bir etken
var.”
ANKA
Bir yanıt yazın