HENRY FORD VE CTP

KKTC’de hemen hemen herkes, yakından veya uzaktan, 19 Nisan seçimlerine ve seçimin olası sonuçlarına çok ilgi duyuyor.

Kiminle konuşsam, konu ne olursa olsun, en sonda dönüp dolaşıp bir şekilde seçime geliyor ve odaklanıyor.

Bu güne dek gerek yerli ve yabancı gazetelerdeki köşemde yazdıklarım, gerekse de televizyon ekranlarında dile getirdiğim kısa ve uzun vadeli politik öngörülerim hep doğru çıktığı için “Adı bir kere dokuza çıkmış inmez sekize” misali, ayırımsız tüm konuştuğum kişiler önce Türkiye’deki yerel seçimin olası sonuçlarını, sonra da KKTC’deki seçimin olası sonuçlarını soruyorlar bana.

Türkiye’de 2007 Temmuzunda yapılan Milletvekilliği seçimlerinin sonuçlarını her parti için, ortalama on eksik veya fazla milletvekili sayısı ile doğru tahmin etmem ve bunu TV ekranında kendi programımda dile getirmem, Papadopulos’un Rum Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybedeceğini daha seçimlerden yedi ay evvel ekranlarda gerekçeleri ile söylemem, Talat-Hristofyas müzakerelerinin ne gün başlayacağını hatasız tahmin etmem, Eroğlu’nun Kasım sonundaki UBP Genel Başkanlığı seçimlerini kazanacağını daha Haziran’da öngörmem ve çeşitli TV kanallarında bunu dile getirmem, vatandaşta bu inancı yaratmış.

Tüm bu örnekleri onlar dile getiriyor ben değil.

Şimdi de bana sorulan sorulardan bir tanesi de CTP’nin ne denli başaralı olabileceği ve kaç tane Milletvekili çıkarabileceğidir.

Bana bu soru sorulunca aklıma hep Henry Ford geliyor.

Yıl 1916 ve Birinci Dünya Savaşı tüm acımasızlığı ile sürmekte. Savaş nedeni ile Amerika’da benzin sıkıntısı çekilmekte ve akaryakıt fiyatları da tavan yapmış durumda. Enerji sıkıntısı büyük boyutlarda.

Bir gün mucit Louis Einricht’in “benzin yerine kullanılabilecek, benzinden 30 kez daha ucuza mal edilebilen ve sınırsız bir enerji sağlayan yakıt keşfettiği” haberi bütün Amerika’ya yayılır. Müthiş bir sevinç ve beklenti yaratır.

Mucidin Long Island’ın Farmingdale şehrindeki çiftliğinde bu yakıtın ilk denemesi 11 Nisan 1916 günü sabahı yapılır.

Mucit Einricht, ön bahçeye deneme için getirilmiş olan spor otomobilin benzin tankında benzin olmadığını ispatladıktan sonra, bahçedeki bir musluğa bağlı hortumla elindeki büyük boş bir bidona su doldurup, suyu da basın mensuplarına tattırdıktan sonra cebinden çıkardığı küçük bir şişedeki yeşil bir sıvıyı “İzninizle formülü bende saklı” diyerek suyun içine katıp, karıştırır. Elde ettiği karışımı da arabanın benzin deposuna doldurup direksiyona geçer. Marşa basıp motoru çalıştırır ve oradaki gazetecilerle birlikte çiftlikte birkaç tur atar.

Ertesi gün, haber bütün gazetelerin birinci sayfasındadır. “Mühendis Louis Einricht benzinden 30 kere daha ucuz bir akaryakıt icat etti. Galonu, yani 4,5 litresi 1 sent…

Savaş nedeni ile benzin sıkıntısı çekilen, akaryakıt fiyatının tavan yaptığı sıkıntılı günlerde bu haber bomba gibi patlar Amerika’da.

Einricht hemen o günden başlayarak yüzlerce ortaklık teklifi alır. Ama iki hafta boyunca hiçbir çağrıya, hiçbir öneriye cevap vermez. Ta ki efsanevi işadamı, otomobil kralı Henry Ford bizzat çiftliğine görüşmeye gelene kadar.

Einricht ünlü mucit ve işadamına başarılı bir gösteri daha yapar. Önüne konanı hiç incelemeyen Ford çok etkilenir ve Einricht’e şahsi kullanımı ve araştırmalarını sürdürmesi için satış fiyatı bin dolar olan bir Ford T2 hediye eder, arkasından da “müstakbel ve kârlı işbirliğimizin ilk adımı” diyerek, nakit olarak da onbin dolar avans öder.

Bir başka iş adamı ise ne yapar eder, Einricht’e iki milyon dolar vererek bu keşfin sahibi olur.

Küplere binen Henry Ford, başında Thomas A.Edison’un bulunduğu mühendislerine Einricht’in icadını inceletir. Araştırma sonunda Einricht’in “mucize yakıtı”nın bir aseton – asetilen karışımı olduğu ve 1:150 oranında suyla karıştırıldığı vakit benzinli bir motoru çalıştırabilen bir yakıta dönüştüğü anlaşılır.

Ama bu yakıtın iki tane önemsiz ve küçük sakıncası bulunuyordu.
1. Karışımın fiyatı benzinin iki misliydi
2. Motor kısa sürede paslanıp, çalışmaz hale geliyordu.

Bu hikâyede otomobil motoru yerine CTP’yi, “Aseton-Asetilen karışımı” yerine de 2003-2004 yıllarında estirilen “Annan Planı Rüzgarı”nı, “Yes be Annem” sloganını, “Askerlik kalkacak” yalanını ve “Herkese havuzlu bir ev, araba, iş ve aş” vaatlerini koyun.

Gelişmeler, sahte yakıt ile Ford’un “Ahristo olan” (Çalışmaz hale gelen) motoru gibi CTP’nin de bu seçimler sonrasında aynı akıbete uğrayacağını göstermektedir.

2003 ve 2005’te CTP deposuna konan ve mucidi de“Annan ve AB” olan sahte yakıt, CTP’yi, seçimler her beş yılda bir yapıldığı için ister istemez bu günlere kadar taşıyabildi.

Sonrası?

Ford’un motoruna ne olduysa aynen o olacak. CTP Ahristo çıkacak.

Prof. Dr. Ata ATUN

Şimdi de bana sorulan sorulardan bir tanesi de CTP’nin ne denli başaralı olabileceği ve kaç tane Milletvekili çıkarabileceğidir. Bana bu soru sorulunca aklıma hep Henry Ford geliyor. - ata atun 2

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir