Hillary, 9 yıl sonra Ankara’da

Son Dakika – 08:50

ABD’nin önde gelen kadın politikacılarından, yeni Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, büyük yankı uyandıran bölge gezisinin son durağı Türkiye’ye geliyor.

Kasım 1999’dan bu yana ilk kez Ankara’ya gelecek Clinton en üst düzeyde yapacağı görüşmelerde Afganistan’dan Ortadoğu’ya, Irak’tan terörle mücadeleye kadar birçok “kritik” dosya ele alınacak. Eşi Bill Clinton’un başkanlığı döneminde Kasım 1999’da Türkiye’ye yaptığı resmi ziyaret sırasında kendisine eşlik eden ancak o tarihten bu yana bir defa daha Ankara’ya gelmeyen, Hillary Clinton, başkentte muhabatı Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile yapacağı görüşme ve ortak basın toplantısının yanısına Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile de biraraya gelecek. Clinton’un Ankara ziyaretinin, 2003 yılında Amerikan kuvvetlerinin Türkiye üzerinden Kuzey Irak’a girmesinin TBMM tarafından onaylanmaması üzerine ciddi sıkıntılar yaşanan ikili ilişkilerde Bush Yönetimince Kasım 2007’den itibaren PKK’ya karşı mücadelede aktif işbirliğinin kabul edilmesi ile başlayan iyileşmeyi sağlamlaştıracağı düşünülüyor. Böylece, 2006 yılında iki ülke tarafından benimsenen “Stratejik Vizyon Belgesi”nin doğrultusunda Obama Yönetimi döneminde Ankara ile Washington arasında “samimi, yakın bir stratejik ortaklığın” tesis edilmesi için var olan ” fırsatların kaçırılmayacağı” umuluyor.

-YÜKLÜ DOSYALAR-

Ankara’da Hillary Clinton’un yapacağı görüşmelerde iki ülkeyi yakından ilgilendiren “kritik” dosyalar ele alınacak. Bu çerçevede, Afganistan’dan Ortadoğu’ya, Irak’tan terörle mücadeleye kadar birçok konu üzerinde durulacak. Obama Yönetiminin ağırlık vereceğini açıkladığı Afganistan sorunu, ağırlıklı bir gündem maddesi oluşturacak. Washington’un Türkiye dahil, NATO müttefiklerinden Afganistan’a daha çok katkı bulunmasını arzuladığı biliniyor. Ancak Ankara şimdiye kadar Afganistan’a muharip askeri gönderme konusunda istekli görünmedi. Bu arada, Türk hükümetinin, son günlerde Afganistan’da “siyasi çözüm” gereğine vurgu yapan açıklamaları dikkat çekiyor. Bu bağlamda Ankara’nın Clinton’a Afganistan’da “siyasi çözüm” bulunabilmesi için Taliban’nın dışlanmaması yönündeki görüşünü ifade etmesi bekleniyor. Böylece, Gazze konusunda ortaya konulan ve Clinton ile görüşmelerde bir kez daha dile getirilecek”kapsayıcı” yaklaşım gereği vurgulanması kesin gözüyle bakılıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın mimarı olduğu bilinen politikaların doğrultusunda Ortadoğu’da mutlaka Hamas ile konuşulması gereğini savunan Ankara, Clinton’a Gazze sorununun çözümü için kalıcı ateş kesin yanısıra sınırların açılması, insani yardımın ulaştırılmasının şart olduğunu anlatacak.

-“TÜRKİYE-İSRAİL İLİŞKİLERİ İYİLEŞTİRİLMELİ”-

Bu arada, Filistin gruplarının arasında uzlaşı sağlanmasına vurgu yapılacağı görüşmelerde Türk tarafının İsrail ile Suriye arasında yaptığı aracılık çabalarını, İsrail’de yeni hükümetin oluşturulması ve Türkiye’de yerel seçimlerin yapılmasından sonra sürdürmeye hazır olduğu mesajını vereceği ifade ediliyor. Türkiye-İsrail ilişkilerinin iyileştirilmesinin, Clinton’un üzerinde duracağı konulardan biri olacağı belirtiliyor. İran yönetiminin talebi üzerine ABD ile İran arasında “arabuluculuk” yapma isteğinin de Clinton’a iletileceği belirtilen görüşmelerde Türkiye, Irak ile ABD arasında PKK ile mücadele amacıyla oluşturulan “üçlü mekanizma” üzerinde durulacak. Clinton’un bu çerçevede Obama Yönetiminin, işbirliğini sürdürme kararlığını iletmesine kesin gözüyle bakılıyor. Obama Yönetiminin, Irak’taki Amerikan askerlerinin çekilmesi kararı nedeniyle bu sürecin Ankara’da ele alınacak konular arasında yer alacak. ABD’nin çekilme sürecinden İncirlikten yararlanmak isteyeceği, Ankara’nın da bu yöndeki taleplere olumlu bakacağı çoktan belli oldu.

-“SOYKIRIM TASARISINI ENGELLEYİN”-

Clinton, Ankara’da Kafkasya ve Balkanlar’daki durumunu da görüşecek. Türkiye-Ermenistan yakınlaşmasına tam desteği vereceği belirtilen Clinton’dan Türk tarafı ise, Kongre’nin gündemine getirilebilecek yeni bir “soykırım” tasarısının geçmesi halinde ikili ilişkilere verilecek büyük zarara dikkat çekerek engellenmesi için “tam destek” talebinde bulunacak. Demokratların ABD’de dümen başına geçmesinin ardından insan hakları konularının Washington’da kazanacağı ağırlığın doğrultusunda Clinton’un “azınlık hakları ve dini özgürlükleri”ne değineceği, bu çerçevede Ruhban Okulu meselesini gündeme getireceği ifade ediliyor. Washington’un uzun bir süreden beri Türkiye’nin AB üyeliği hedefine verdiği desteğin yinelenmesi ise, Ankara’daki beklentilerin arasında yer alıyor.

-ZİYARET PROGRAMININ İLGİNÇ YÖNLERİ-

Ancak 1947 doğumlu Hillary Clinton’un Türkiye programının sadece üst düzey temasları ve “kritik” dosyalarla sınırlı kalmayacağı, aynı zamanda Türk halkına mesajları ileteceği belirtiliyor. Bu çerçevede, Clinton’un ABD’nin talebi üzerine NTV’deki “Haydi gel bizimle ol” programına katılacak olması çok dikkat çekici bulunuyor. Hillary Clinton’un, hukuk okuduğu ve eşi ile tanıştığı ünlü Yale Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra her zaman ilgi gösterdiği, çocuk, kadın ve aile ile kamu sağlık hizmetleri gibi konulara ilişkin görüşlerini söz konusu TV programı sırasında dile getirme fırsatını bulacağına dikkat çekiliyor. (ANKA)

Kasım 1999'dan bu yana ilk kez Ankara'ya gelecek Clinton en üst düzeyde yapacağı görüşmelerde Afganistan'dan Ortadoğu'ya, Irak'tan terörle mücadeleye kadar birçok "kritik" dosya ele alınacak. Eşi Bill Clinton'un başkanlığı döneminde Kasım 1999'da Türkiye'ye yaptığı resmi ziyaret sırasında kendisine eşlik eden ancak o tarihten bu yana bir defa daha Ankara'ya gelmeyen, Hillary Clinton, başkentte muhabatı Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile yapacağı görüşme ve ortak basın toplantısının yanısına Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile de biraraya gelecek. Clinton'un Ankara ziyaretinin, 2003 yılında Amerikan kuvvetlerinin Türkiye üzerinden Kuzey Irak'a girmesinin TBMM tarafından onaylanmaması üzerine ciddi sıkıntılar yaşanan ikili ilişkilerde Bush Yönetimince Kasım 2007'den itibaren PKK'ya karşı mücadelede aktif işbirliğinin kabul edilmesi ile başlayan iyileşmeyi sağlamlaştıracağı düşünülüyor. Böylece, 2006 yılında iki ülke tarafından benimsenen "Stratejik Vizyon Belgesi"nin doğrultusunda Obama Yönetimi döneminde Ankara ile Washington arasında "samimi, yakın bir stratejik ortaklığın" tesis edilmesi için var olan " fırsatların kaçırılmayacağı" umuluyor. - gazze gaza

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir