İÇİNDEKİLER:
-ALMANYA
-BÜYÜKELÇİ ACET, BAKAN BÖHMER’DEN EĞİTİM ALANINDA
TEŞVİK EDİCİ ÖNLEMLER ALINMASINI İSTEDİ
YEŞİLLER: VİZE KALDIRILSIN
DAVETİYE ÇIKARANLAR FİŞLENECEK
-ALMANYA
-DEVLET BAKANI BÖHMER, ARALARINDA TÜRKİYE’NİN BERLİN
BÜYÜKELÇİSİ ACET’İN DE BULUNDUĞU 5 YABANCI MİSYON
ŞEFİYLE GÖÇMEN GENÇLERİN EĞİTİM SORUNLARINI GÖRÜŞTÜ
***
-ALMANYA
-BÜYÜKELÇİ ACET, BAKAN BÖHMER’DEN EĞİTİM ALANINDA
TEŞVİK EDİCİ ÖNLEMLER ALINMASINI İSTEDİ
BERLİN (A.A) – 04.03.2009 – Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet, bugün bazı ülkelerin büyükelçilerinin Alman hükümetinin göç ve uyumdan sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer ile eğitim konusunda yaptığı yemekli toplantıda, Alman hükümetinden eğitim konusunda teşvik edici önlemler almasını istedi.
Türkiye Büyükelçiliği tarafından toplantıdan sonra yapılan açıklamada, Acet’in, Alman eğitim sisteminin kendine özgü yapısı nedeniyle bu alanda doğan aksaklıkların giderilmesi için ailelerin bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi, ayrıca her alanda olduğu gibi tüm göçmenlerin eğitim eşitliğinden yararlandırılması gereğine işaret ettiği bildirildi.
Açıklamaya göre Acet, bir yandan eğitim konusunda uzmanlaşmış sivil toplum kuruluşlarına destek verilmesini, diğer yandan da Alman hükümetinin de eğitim konusunda teşvik edici önlemler almasını istedi.
Yemeğe katılan tüm büyükelçilerin entegrasyon konusunda eğitimin oynadığı role vurgu yaparak, Alman hükümetiyle işbirliği halinde geleceğe yönelik projeler üzerinde çalışmalar yapılması konusunda görüş birliği içinde oldukları kaydedildi.
Büyükelçilerin, anadilde yapılan eğitimin Alman diliyle yapılacak eğitim kadar önemli olduğuna da vurgu yaptıkları belirtildi.
Başbakanlıkta gerçekleştirilen yemekli toplantıya Acet’in yanı sıra İtalya Büyükelçisi Antonio Puri Purini, Yunanistan Büyükelçisi Tasos Anastasios Kriekuki, İspanya Büyükelçisi Rafael Dezcallar de Mazarredo ve Portekiz Maslahatgüzarı Ricardo Victoria katılmıştı.
(EA-HA-MCT)
***
YEŞİLLER: VİZE KALDIRILSIN
4 Mart 2009 / Ahmet KÜLAHÇI
Alman Yeşiller Partisi, Avrupa Adalet Divanı’nın kararı ışığında Türk vatandaşlarına vizenin kaldırılmasını talep etti. Yeşiller Partisi Federal Meclis Grubu, “Türk vatandaşlarına vizesiz seyahat imkanı kılınmalı” başlığı altında bir önerge hazırladı. Bu hafta partinin meclis grubunda görüşülüp karara bağlanması ve en kısa zamanda Federal Meclis’e sunulması öngörülen önergede, “Avrupa Adalet Divanı’nın 19.2.2009 tarihli ve C-228/06 nolu kararına göre, Ortaklık Anlaşması ile bağdaşmadığı için Türk vatandaşlarından Almanya’ya seyahatlerinde vize istenemeyeceği açık bir biçimde ortaya çıktı” denildi.
Yeşiller’in önergesinde Alman hükümetine şu talepte bulunuldu:
– Türk işletmelerde çalışan kamyon şoförleri ile ilgili Avrupa Adalet Divanı’nın kararı doğrultusunda Ortaklık Anlaşması çerçevesinde Türk vatandaşlarının vizesiz seyahat edebilmeleri için yurtdışı temsilciliklerine ve sınır kapılarına gereken direktif verilmeli.
– Alman hükümeti, Türk vatandaşlarının Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yapacakları kısa süreli seyahatlerde vize talep edilmemesi için üye ülkeler nezdinde gerekli girişimlerde bulunup ağırlığını koymalı.
Önergede, Göç Yasası çerçevesinde aile birleşimi yoluyla geleceklerden vize talep edilmesiyle ilgili düzenlemelerin ise Avrupa Adalet divanı kararı dışında değerlendirilmesi gerektiği de yer aldı.
Turist vizesine hayır
Alman Yeşiller Partisi, Türk vatandaşlarına vize uygulamasının 1 Ocak 1973 tarihinde uygulamaya konulan Ortaklık Sözleşmesi ek protokolünün 41. maddesi ile bağdaşmadığına dikkat çekildi. Bu maddede, Türk vatandaşlarının hizmet sunumuna sınırlandırma getirilemeyeceğinin çok açık bir biçimde yer aldığını hatırlatan Yeşiller, bunun turistler için de geçerli olduğunu savundular. Alman Yeşiller Partisi, AB ülkelerine kendi yaptıkları sözleşmelere sadık kalmaları çağrısında da bulundu.
Türkiye’ye haksızlık
Yeşiller Federal Meclis Grup Başkan Yardımcısı Christian Ströbele, başta Almanya olmak üzere diğer AB ülkelerinin de vize uygulamasıyla hem Türkiye’ye hem de Türk vatandaşlarına yıllarca haksızlık ettiklerini söyledi. Yalnız hukuk literatüründe değil, hukukçuların ve bu alanda çalışma yapan uzmanların da Avrupa Adalet Divanı’nın kararını Türkiye’den turist olarak geleceklerden de vize istenemeyeceği şeklinde yorumladıklarını belirten Ströbele, “Biz Alman hükümetinin bu kararı uygulamasını ve Türkiye ile yapılan sözleşmelere riayet etmesini istiyoruz ve bunu özellikle bekliyoruz” dedi. Christian Ströbele, Alman hükümetinin ve diğer AB ülkelerinin bu karar doğrultusunda hareket etmemesi halinde “mağdur” bir Türk vatandaşının Avrupa Adalet Divanı’na başvurmasını da önerdi.
***
DAVETİYE ÇIKARANLAR FİŞLENECEK
4 Mart 2009
Almanya, AB dışında bir ülkeden misafir getirenleri fişlemeye hazırlanıyor. Federal Hükümet, “Vize Davetiyesi Çıkaranlar ve Uyarı Bilgi Bankası” adı altında kurulacak veri bankasına ilişkin yasa tasarısını görüşecek
Tartışmalı yasa tasarısı, AB dışındaki bir ülkeden misafirleri için davetiye çıkaran herkesin fişlenmesini öngörüyor. Taslak metinde, böyle bir veri bankasının Almanya’nın iç güvenliğine yönelik tehditler nedeniyle gerekli olduğu ibaresi yeralıyor. Potansiyel tehlikeler olarak, ülkeye yasadışı girişler, organize suç ve terörizm sıralanıyor. Kurulması hedeflenen veri bankasına, Almanya’nın yurtdışı temsilciliklerinin yanı sıra polis, gümrük ve Federal Gizli İstihbarat Örgütü’nün de erişim hakkının bulunması öngörülüyor.
Başvurusu reddedilenlerin sayısı artacak
“Vize başvurunuz reddedildi.” Vize Davetiyesi Çıkaranlar ve Uyarı Bilgi Bankası kurulduğu takdirde, gelecekte bu haberi büyük bir ihtimalle çok daha fazla kişi alacak. Protestan Kilisesi’ne bağlı yardım kuruluşları, Hristiyan Birlik partileri ve Sosyal Demokratlar’ın planlarını en sert dille eleştirenlerin başında geliyor.
Federal İçişleri Bakanlığı’na bir mektup gönderen yardım kuruluşları, küreselleşme çağında çoğulcu ve açık bir toplum için, başka ülkelerin vatandaşları ile çeşitli temasların ve bu ilişkileri geliştirmek için karşı tarafı Almanya’ya davet etmenin vazgeçilemez ve gerekli olduğunu vurguluyor.
Yardım kuruluşlarında çalışanların durumu
Kiliseye bağlı “Dünya İçin Ekmek” adlı yardım örgütünün sözcüsü Rainer Lang, Vize Davetiyesi Çıkaranlar ve Uyarı Bilgi Bankası olmadan da, kalkınma yardımı örgütlerinin, çalışma yaptıkları ülkelerdeki görevlilerini Almanya’ya davette zorluklarla karşılaştıklarını anlatıyor. Somali ya da Sudan gibi bir ülke sözkonusu olduğunda, yetkililerde hemen bu kişilerin Almanya’da kalmak isteyeceği şüphesinin doğduğunu belirten Lang, o yüzden bu kişilerin vize alıp alamayacağını da son ana kadar bilmediklerini söylüyor.
Amaç istismarı önlemek
Yardım örgütünün sözcüsü Lang, devletin vize konusunda istismarlara karşı önlem almak istemesini anlıyor. Organize suç çeteleri ve insan ticareti yapanlar için, geçmişte Almanya’ya yasadışı yoldan kaçak işçi veya hayat kadını sokmak çocuk oyunuydu. Zira Sosyal Demokrat-Yeşiller koalisyonu, 1999’da büyükelçiliklere bir genelge göndererek, vize başvurularının daha hoşgörülü gözden geçirilmesi talimatını vermişti.
Genelgenin altında imzası olan dönemin Dışişleri Bakanı Joschka Fischer ise 2004 yılında bu uygulamanın daha çok insan tacirleri ve fuhuş şebekelerine yaradığının ortaya çıkmasıyla, yoğun eleştirilere hedef olmuş ve ertesi yıl Federal Meclis’in Araştırma Komisyonu’na ifade vermek zorunda kalmıştı. Fischer, ifadesinde, olayların siyasi sorumluluğunu üstlendi, ancak dönemin ana muhalefet lideri ve bugünün Başbakanı Angela Merkel’ın istifa çağrılarına rağmen, koltuğunu terketmedi. Merkel, Fischer’i ülkeye ağır zarar vermekle suçlayıp, Almanya’da daha önce başka bakanların, çok daha farklı nedenlerden dolayı istifa ettiklerini hatırlatıyordu.
Sosyal Demokratlar ikna oldu
Vize uygulamasının sıkılaştırılmasına yolaçan skandalın üzerinden beş yıl geçti. Hristiyan Birlik partileri, bir uyarı bilgi bankası oluşturulması fikrini o zaman da savunuyordu ancak bu fikrin hayata geçirilebilmesi için, 2005 yılından bu yana koalisyon ortağı olan Sosyal Demokratlar’ın da ikna edilmesi gerekiyordu. Varılan uzlaşmaya göre, Avrupa Birliği üyesi olmayan bir ülkeden misafir davet edenlerin adı, soyadı, uyruğu ve özel bir davet sözkonusu olmadığı takdirde örgütün adı fişlenecek.
İki yıl içinde beş veya beşten fazla davetiye çıkaranlar otomatikman şüpheli konumuna düşecek ve özel gözetim altına alınacak. Hür Demokrat Parti adına Federal Meclis’in Vize Araştırma Komisyonu’nda görev yapmış olan Hellmut Königshaus, veri bankası için fişlenenlerin şüpheli konumuna düşmesi nedeniyle, davetiye çıkaranların fişlenmesine karşı çıkıyor:
“Bu da, örneğin Almanya’da bir sınıf öğretmeninin gelecekte başka bir ülkeden kardeş bir sınıfı davet etmeden önce, iyice bir düşünmesine neden olacak, zira böyle bir davet ile herkes veri bankasına kaydedilecek. Öğretmen, diğer sınıfı hele bir de, üst üste birkaç yıl davet ederse, o zaman ciddi bir şüpheli konumuna düşecek. Ve her türlü resmi makam bu veri bankasına erişebilecek.”
Kaynak: DW
***
-ALMANYA
-DEVLET BAKANI BÖHMER, ARALARINDA TÜRKİYE’NİN BERLİN
BÜYÜKELÇİSİ ACET’İN DE BULUNDUĞU 5 YABANCI MİSYON
ŞEFİYLE GÖÇMEN GENÇLERİN EĞİTİM SORUNLARINI GÖRÜŞTÜ
BERLİN (A.A) – 04.03.2009 – Alman hükümetinin göç ve uyumdan sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer, aralarında Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet’in de bulunduğu 5 yabancı misyon şefiyle, göçmen gençlerin eğitim sorunları hakkında görüş alışverişinde bulunmak amacıyla başbakanlıkta bir araya geldi.
Böhmer, görüşmeden sonra Türk gazetecilere yaptığı açıklamada, aralarında Acet’in de bulunduğu bazı ülkelerin büyükelçilerini, göçmenlerin eğitim durumlarını görüşmek için başbakanlığa davet ettiğini hatırlatarak, bugün bu toplantıyı yaptıklarını söyledi.
Böhmer, göçmen gençlerin okulda ve daha sonra iş hayatında daha başarılı olmalarını istediklerini, bu nedenle ülkede yaşayan tüm gençler için eğitimde fırsat eşitliğinin önemli olduğunu kaydetti.
Başbakanlıktaki görüşmeye Acet’in yanı sıra İtalya Büyükelçisi Antonio Puri Purini, Yunanistan Büyükelçisi Tassos Anastassios Kriekouki, İspanya Büyükelçisi Rafael Dezcallar de Mazarredo ve Portekiz Maslahatgüzarı Ricardo Victoria katıldı.
(EA-HA-ŞP)
***