Kürtlerle stratejik ortak olmalısınız

“Irak’ta bir sorun çıkarsa İran Şiileri, Sünni Arap ülkeleri de Sünnileri destekler. Türkiye yalnız kalan Kürtlere sahip çıkmalı ve bizimle mutlaka stratejik ortak olmalıdır.”
“Türkiye’nin Irak Kürdistanı’nı resmen tanımasını istiyoruz. Erbil’de on üç ülke konsolosluk açtı, Türkiye açmadı. PKK Türkiye ile Irak Kürdistanı’nın ilişki kurmasını istemiyor.”

“Kürt konferansına PKK ve onun siyasi kanadı DTP de katılacak. Konferansın ana konusu Kürtlerin silah bırakması olacak. Türkiye af ilan etmezse çözüm zor.”

* * *

NEDEN? ÖMER MERANİ
Türkiye, kendi meselelerini büyük bir ‘başarıyla’ çözmeyerek, her iç sorununu uluslararası bir sorun haline getiriyor. Kürt sorunu, Alevi sorunu, Ermeni sorunu, orduyu siyasetin içinden çıkarıp, demokratikleşmeyle ve geçmişle yüzleşmeyle halledilebilecek konularken, şimdi hepsi birer kocaman dış sorun oldular ve dünya platformlarında konuşuluyorlar. Çok yakında da PKK konusu dünyadan sadece Kürt siyasi parti temsilcilerinin ve siyasetçilerinin katılacağı uluslararası bir toplantıda çözülmeye çalışılacak. Türkiye’nin ve Kuzey Irak’ın dağlarında dolaşan silahlı binlerce gencin affedilmelerinin, evlerine döndürülmelerinin yolları aranacak. Biz de, Irak Kürdistan Bölgesi’nde yapılacak bu ilk ‘Kürt zirvesi’nde neler konuşulacağını, PKK’nın silahı bırakması için Türkiye’ye neler önerileceğini, Ankara’nın ve Amerika’nın bu zirveye bakışını Barzani’nin Kürdistan Demokratik Partisi’nin Türkiye temsilcisi Ömer Merani’yle konuştuk. Merani, silahlarına bağlılıklarıyla bilinen Kürtlerin artık silahsızlanmayı istediklerini ilginç tespitlerle anlattı.

* * *

NEŞE DÜZEL: Irak Kürdistan Demokratik Partisi’nin davetiyle toplanacak olan Kürt konferansının kesin tarihi belli mi?

ÖMER MERANİ: Kesin tarih belli değil. Konferans bir, bir buçuk ay içinde yapılacak.

Kimler katılacak bu konferansa?

Bu konferansa Türkiye, İran, Irak ve Suriye’de faaliyet gösteren Kürt siyasi partilerinin temsilcileri katılacak. Mesela Türkiye’den sadece DTP’liler değil, Sertaç Bucak’ın başkanı olduğu HAKPAR’ın da, Şerafettin Elçi’nin partisi KADEP’in de temsilcileri katılacak. Ayrıca eski Kürt milletvekilleri de zirveye davet edilecek.

Peki, Suriye ve İran’da da Türkiye’deki gibi Kürt partileri var mı?

Tabii var. Suriye’de Kürtlerin kurduğu on üç siyasi parti var. İran’da da on sekiz Kürt partisi var. Hepsi çağırılacak.

Bu konferansın amacı ne?

Dünya değişti. Uluslararası sistem değişti. Artık Kürt dünyası da, Kürtler de değişmek zorunda. Değişen dünyanın ihtiyaçlarına uygun olarak Kürtler artık silahı bırakmak zorunda. Konferansın ana konusu Kürtlerin silahı bırakması olacak. Bugün Kürt dünyasında PKK’nın yanı sıra silahlı iki örgüt daha var. Biri PKK’nın İran’daki kolu PJAK, diğeri de İran Demokrat Partisi. Bu örgütlerin ve PKK’nın silahı terk edip sivil siyasete katılması için neler yapılması gerektiği tartışılacak.

PKK’nın temsilcileri de konferansa gelecek mi?

PKK’yı çağırmayı düşünüyoruz. Kiminle temsil edileceğine kendisi karar verecek. Konferansa ayrıca PKK’nın siyasi kolu olan ve bugün Türkiye parlamentosunda 21 milletvekiliyle yer alan DTP’yi de davet edeceğiz.

PKK’ya bu konferansta bir öneri paketi sunulacak mı?

Öneriler konferansın sonunda ortaya çıkacak. Çünkü PKK’nın silahı bırakması durumunda dağdan inen militanların nelerle karşılaşacakları, nereye gidecekleri, nasıl yaşayacakları, ne iş yapacakları zaten konferansın başlıca tartışma konuları olacak. PKK’nın silahı bırakması konuşulurken, bu soruların cevapları da aranacak. Bir de tabii PKK’nın talepleri de ortaya konacak ve bunlar arasından akılcı ve mantıklı bulunanlar bölge ülkelerine önerilecek.

Kim başkanlık edecek toplantıya?

Mesut Barzani olabilir. Ya da onu temsilen başka biri. Konferans, Irak Kürdistanı’nın başbakanı Mesut Barzani’nin fikri zaten. Barzani artık kan dökülmesini istemiyor. Çünkü PKK’lı ve PJAK’lı Kürtler bizim ülkemizde de yaşıyorlar. Türk jetleri her hafta iki, üç kez bizim topraklarımıza girip PKK’nın bulunduğu dağları bombalıyor. Hem bizim kendi vatandaşlarımız bundan olumsuz etkileniyor hem de PKK ve PJAK’ın dağlarımızda bulunması, Türkiye ve İran’la ilişkilerimizi bozuyor. Yoksa bizim Türkiye ile PKK dışında bir sorunumuz yok. Ekonomik ilişkilerimiz iyi gidiyor. Binden fazla Türk işadamı Irak Kürdistan’ında çalışıyor, Türkiye’den beş milyar dolarlık mal ithal ediliyor.

Türkiye’ye PKK’yla ilgili neler önereceksiniz?

İlk önce Mahmur kampında çok kötü şartlar altında yaşayan 10-12 bin Kürtün geleceğini belirlenmeli. Bunlar, Türkiye’de savaştan kaçan Kürtler. Yıllardır onlara Birleşmiş Milletler bakıyor ve yoksulluk içinde yaşıyorlar. Türkiye’nin ve K. Irak’ın dağlarındaki PKK’lılara gelince… Kimseyi öldürmemiş olanlar kendi topraklarında sivil hayata dönebilmeliler. Bu gençler hapse atılmak istemiyorlar.

Türkiye’nin Irak Özel Temsilcisi Murat Özçelik’in Kürt Hükümeti Başbakanı Neçirvan Barzani ile Erbil’de geçen ay yaptığı son görüşmede bu konferansla ilgili neler konuşuldu?

Konferansla ilgili her şeyi konuşmuşlar. Türkiye bu konferansın yapılması fikrini destekliyor.

PKK’nın yakın bir tarihte dağdan inmesi mümkün mü sizce?

Türkiye’nin atacağı adımlara bağlı bu. Biz sorunun çözümü için Türkiye’ye yardım etmeye uğraşıyoruz. Bu yüzden bu toplantıyı düzenliyoruz ve silahı bırakması için PKK’ya baskı uygulamaya, lojistik desteğini kesmeye çalışıyoruz. Sınırları ve giriş çıkışları kontrol altında tutuyoruz. Ayrıca Irak, Türkiye ve Amerika arasında PKK’ya karşı kurulan yeni komite de sınırları gözetliyor.

Bütün bu denetimlere rağmen nasıl oluyor da PKK sizin ülkenizden Türkiye’ye gelebiliyor ve hatta Aktütün gibi baskınlar düzenleyebiliyor?

Sınırları niye sadece bizim kontrol ettiğimizi düşünüyorsunuz ki… PKK sadece bizim sınırımızdan geçmiyor, İran’ın ve Türkiye’nin sınırlarından da geçiyor. Evet, bunlar bizim bölgeden geliyorlar ama 50 kilometre kadar da Türkiye’nin içine giriyorlar. Bu kadar kişi silahlarıyla birlikte Türkiye’nin sınırları içinde 50 kilometre yürüyor, işini yapıyor, savaşıyor, esirler alıyor ve Türkiye’de 10-15 saat kaldıktan sonra tekrar geri dönüyor. Bazıları düşünmeden konuşuyor. Lütfen biraz düşünüp konuşsunlar. PKK konusunda Kürt yönetimini suçlamak haksızlık. Üstelik PKK sadece Irak’ta yok. Türkiye’deki dağlarda da bin beş yüz PKK’lı var.

Kuzey Irak’taki dağlarda kaç PKK’lı var?

Sayıları üç bin kadar. Herkes PKK’yı bizim ceketimizin iç cebindeki kart zannediyor. Cebimizden kartı çıkarıp vermemizi istiyorlar. PKK bir kâğıt parçası değil ki. Biz 1990’lı yıllarda Talabani’nin güçleriyle birlikte PKK’ya karşı savaştık. Barzani, Talabani ve Türkiye ortak operasyonlar yaptık. Ama PKK’yı bitiremedik. PKK’nın sadece savaşarak bitirilemeyeceğini gördük. Bugün 10 PKK’lıyı öldürürsünüz, bu sayı yarın 20 olur. Türk ordusu 1983-1984’ten beri PKK’yla savaşıyor. Dünyanın en güçlü ordularından biri olarak o, PKK’yı bitiremedi. Demek ki bu iş silahlı mücadeleyle bitmiyor. PKK sorununu çözmek için sivil adımlar atmak şart.

Sizce Türkiye hangi sivil adımları atmalı?

Af ilan edilmeli. Dağdakilerin bazıları neden dağa çıktıklarını bile bilmiyorlar. Eğitimsizler. Bazılarının ise beyinleri o kadar yıkanmış ki… Bunlar evlerine geri dönmeliler, eğitilerek, iş sahibi yapılarak sosyal hayatta var olabilmeliler. Ayrıca PKK sadece Türkiye Kürtlerinin örgütü değil. Dağdaki Kürt militanların yüzde 20’si İranlı, Suriyeli ve çok azı da Iraklı. Her ülke kendi Kürt vatandaşını geri almalı. Konferansta bu da konuşulacak.

PKK kadrolarının affı ve bu kadroların yeniden hayata katılması konusunda Türkiye bir öneri getirdi mi size hiç?

Getirmedi.

Sizce Türkiye affa hazır mı?

Hazır değil. Ama af olmadan da PKK’yı dağdan indirmek mümkün değil. Bunun adı af olmayabilir. Eve dönüş de olabilir. Ama Türkiye’nin eve dönüşe de hazır olup olmadığı belli değil.

Siz Türkiye’ye bu konuda önerilerde bulundunuz mu? Türkiye’nin yöneticileriyle bu konular konuşuldu mu?

Bu konular konuşuldu. Ben sorunun çözümü için seçimlerden sonra bu yıl içinde adım atılacağı konusunda ümitliyim. Türkiye bugüne dek PKK’nın silah bırakması için Avrupa, Amerika ve Irak dahil herkesten yardım istedi ama kendisi hiç adım atmadı. Af çıkarılmazsa PKK dağdan inmez. Buna Türkiye karar verecek. Biz, Türkiye ile PKK arasındaki savaşın parçası değiliz. Biz barışın parçası olmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin sınırlarımızın içine girmesini istemiyoruz.

Aftan, eve dönüşten söz ediyorsunuz. PKK’nın yönetim kadroları ne olacak?

Bunlar kaç kişi ki? En fazla iki yüz kişi… İki yüz kişilik bir meseleyi halletmek kolay. Türkiye’nin dünyada, Avrupa’da ve bölgede dostları, müttefikleri var. Bu ülkeler bu iki yüz kişiyi kendi ülkelerine göçmen olarak kabul edebilirler. Irak’ta da bunlara bir süre için kalacak yer bulunabilir.

Barış sağlanırsa Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi bunları kabul etmez mi peki?

Hayır. Biz aynı problemi gelecekte tekrar yaşamak istemiyoruz. Bu militanlar Türkiye-Irak sınırından ne kadar uzağa giderlerse o kadar iyi olur. Mesela Amerika’ya, Avustralya’ya gidebilirler.

Amerika ve Avrupa bu konferansla ilgili ne düşünüyor?

Sorunun çözümü için ümitliler. Amerika bu toplantının iyi bir adım olduğunu düşünüyor.

Mesut Barzani barışı sağlayabileceğine inanıyor mu?

Eğer Türkiye ve İran’dan destek alırsa inanıyor tabii.

Peki, PKK önerileri reddederse ne olacak? Çünkü Barzani ve Talabani gibi, PKK da bölgedeki Kürtlerin temsilcisi olmayı istemiyor mu?

Irak Kürdistanı’nda PKK taraftarı yok ki! Iraklı Kürtler, kendi kökeninden ve kanından diye PKK’lı Kürtleri ‘kardeş’ olarak görüyorlar ama PKK’yı desteklemiyorlar. PKK önerileri reddederse, savaş devam eder. PKK sadece bizim dağlarımızda bulunmuyor. Türkiye’nin ve İran’ın dağlarında da dolaşıyor. Iraklı Kürtler olarak biz savaşın sorunları çözeceğine artık inanmıyoruz. Geçmişte birbirimizle çok savaştık ve yorulduk. Sadece PKK’yla savaşta bizim binden fazla peşmergemiz öldü ve bir o kadar insan da kolsuz, bacaksız kaldı. Savaş bizi hiçbir yere götürmedi. Sadece barış bizi iyi yerlere götürdü. Biz elde ettiğimiz bu barışı şimdi bölgeye de yaymak istiyoruz.

Muhtemel bir barışı engellemek isteyenler var mı?

Tabii var. Savaştan çıkar sağlayanlar barış fikrini sevmiyorlar. Barışı engellemeye çalışıyorlar.

Barışı istemeyenler kimler?

Siz bunların kimler olduğunu iyi biliyorsunuz.

Irak tarafında savaştan çıkar sağlayan yok mu?

Yok… Irak Kürdistanı’nda savaştan kazanan çıkar sağlayan gerçekten yok.

Barış girişimini engelleyecek gelişmeler olabileceğini düşünüyor musunuz?

İnşallah olmaz. Fazla konuşmak istemiyorum.

Türkiye’den beklentileriniz neler?

Biz Türkiye’nin Irak Kürdistanı’nı resmen tanımasını istiyoruz. Erbil’de on üç devlet konsolosluk açtı. Hâlâ Türkiye açmadı. Ayrıca Türkiye’nin af konusunda adım atmasını bekliyoruz. Bir de Türkiye’nin hızla değişerek AB üyesi olmasını istiyoruz. O zaman biz de Avrupa’nın komşusu olacağız ve bu, bizim de hayatımızı değiştirecek. Komşumuz ve kardeşimiz olan Türkiye’deki 15-20 bin Kürt AB vatandaşı olacak.

Peki… Türk devletinin temsilcileriyle görüşmelerinizi sürdürüyor musunuz?

1991’de Özal cumhurbaşkanıyken, bizim Türkiye ile ilişkilerimiz çok sıcaktı. Sonra soğudu. Türkiye kırmızıçizgiler oluşturdu ve bizi Türkmen, Kerkük ve PKK konularında suçladı. Biz bu suçlamaların doğru olmadığını söyledik. Biz, Türkiye’yle ilişkilerimizin PKK sorununa sıkışıp kalmasını istemiyoruz. Sonunda Türkiye’nin özel temsilcisi Murat Özçelik Barzani’yle konuştu ve Türkiye ile Irak Kürdistanı arasında direkt diyalog kuruldu.

Siz Mesud Barzani’nin partisi KDP’nin Türkiye temsilcisisiniz. Siz, Türk devletinden kimlerle görüştünüz?

Bazen Türk Dışişleri’yle, bazen MİT’le, bazen de milletvekilleriyle görüşüyorum. 2003’ten beri Türk ordusuyla ilişki tamamen kesildi. Ne Barzani ne de Türkiye’deki temsilci Türk ordusunun bir mensubuyla görüştü. Ama şimdi Türkiye’de ordu, Dışişleri Bakanlığı ve Hükümet ortak bir komite oluşturdu. Bu komitenin başına Beşir Atalay getirildi. Murat Özçelik bu komite adına Barzani’yle görüşmeler yapıyor.

Ondan çok önce de MİT Başkanı Mesut Barzani’yle görüşmemiş miydi?

Evet, iki kez görüştü… Türkiye ile Kuzey Irak arasında ilişkilerin gelişmesini istediler.

Türkiye’nin dışişleri ve milli istihbarat kuruluşu ilişkilerin gelişmesini istiyor ama bir türlü ilişkiler gelişmiyor. Bizce K. Irak yönetimiyle ilişkilerin gelişmesini kim istemiyor?

Türkiye Erbil’de konsolosluk açmaya, Irak Kürdistanı’yla resmî ilişki kurmaya hazır değil henüz.

Kim hazır değil? Asker mi hazır değil?

Bilmiyorum.

Türkiye’nin kırmızıçizgilerinden söz ettiniz…

Ama onların hepsi pembe oldu. Kırmızıçizgi kalmadı. Irak halkının yüzde 80’i yeni anayasayı onayladı. Bu anayasadaki Kerkük maddesine göre, Kerkük üç aşamada normalleşecek. Önce Saddam’ın yerleştirdiği nüfus Kerkük’ten kendi topraklarına gidecek. Saddam’ın Kerkük’ten göç ettirdiği Türkmen ve Kürt nüfus Kerkük’e geri dönecek. Ardından nüfus sayımı yapılacak ve kimin Arap, kimin Kürt, kimin Türkmen olduğu belirlenecek. Sonra da referandum yapılacak. Kerkük’ün kime ait olduğuna Kerkük halkı karar verecek.

Size göre Kerkük’te nüfus dağılımı yaklaşık olarak nasıl?

Yüzde 55 kadarı Kürt, yüzde 45 kadarı da Türkmen, Arap ve Hıristiyan.

Türkiye Kerkük’ün Kürtlere ait olmasına karşı çıkarsa ne olacak?

Kerkük, Türkiye’nin meselesi değil. Türkiye Irak’a savaş mı açacak? Tabii ki referandum sonucunu kabul edecek.

Türkiye’nin bir önemli kırmızıçizgisi de bağımsızlıkla ilgili. Türkiye, bağımsız bir Kürt devletine karşı çıkıyor.

Bizde hiç kimse bağımsızlık istiyoruz demedi ki.

Barzani en büyük hayalinin bağımsız Kürt devleti olduğunu söylemedi mi?

Hayal etmek başkadır, politika başkadır. Barzani ve Talabani demokratik bir Irak’ta yaşamak istediklerini söylüyorlar. Bizim çıkarımız Irak’ın bütünlüğünde yatıyor. Kürtler bugün Irak’taki en büyük güç. Irak’taki Sünniler ve Şiiler kendi aralarında bölündükleri halde biz Kürtler tek parçayız ve Irak devletinin ortağıyız. Bugün Irak’ın cumhurbaşkanı, dışişleri bakanı, genelkurmay başkanı Kürt.

Amerikan Başkanı Obama, 2010 yılına dek muharip askerlerini Irak’tan çekecek. Amerikan askerlerinin çekilmesi, Kürtlerin Irak’taki konumunu ve güvenliğini sizce nasıl etkileyecek?

Bugün Irak’ta 140-150 bin Amerikan askeri var. Obama ne kadar hızlı çekerse çeksin, gene de en az 50 bin Amerikan askeri Irak’ta kalacak. Ayrıca Irak anayasası, Kürdistan federal yönetiminin varlığını kabul ediyor. Eğer Irak’ta bir sorun çıkacaksa, bu, Sünnilerle Şiiler arasında çıkacak. Bunlar arasında bir iç savaş çıkarsa, Irak üç federal devlete bölünür ki… Güney’deki Şii devletini İran, Batı’daki Sünni federal devleti de bölgedeki Sünni Arap ülkeleri destekler. Kuzeydeki Kürtler ise yalnız kalır. Türkiye, Kuzey Irak’ın Kürtlerini desteklemeye hazır olmalı. Bizi kendisine stratejik ortak yapmalı ve imkânlarımızdan yararlanmalı.

Türkiye ile K. Irak ile uzun vadede bir federasyona gidebilir mi sizce?

Bu eski bir projeydi ve gerçekleşmedi. Turgut Özal’ın projesiydi bu. O günkü koşullar farklıydı. Bu plana göre, Türkiye kendi Kürtlerine haklarını tanıyacaktı. Onlara bir federasyon imkânı sağlayacaktı ve böylece Türkiye Kürtleriyle Irak Kürtleri birlikte federasyon oluşturacaktı. Ama Türkiye kendi Kürtlerine Kürtçe bile konuşturtmadı. Daha yeni Ahmet Türk parlamentoda kendi grubuna Kürtçe konuşmaya kalktı da, neler oldu… Türkiye’de küçük şeyler çok büyütülüyor.

Erbil’de Irak, Amerika ve Türkiye arasında PKK karşıtı bir komuta merkezi kuruldu. PKK, Ankara ile Erbil’in bu yakınlaşmasını nasıl karşılıyor?

PKK, Türkiye ile Irak Kürdistanı’nın yakınlaşmasını istemiyor. Barış ortamında var olamayacağını düşünüyor.

PKK eve dönüş anlaşmasını kabul ederse, bu Kuzey Irak’ı ve Türkiye’nin Güneydoğu’sunu nasıl etkiler?

Savaş biter ve herkes için yepyeni bir hayat başlar. Bugün GAP projesinin 12 milyar dolara ihtiyacı var. Türkiye silaha harcayacağı parayı GAP’a harcar. Bölgede zenginlik artar, insanlar iş ve eğitim imkânı bulur.

Türkiye sizden neler bekliyor?

Bunu bilebilmeyi isterdim. Biz Türkiye’nin bizden ne beklediğini hâlâ bilmiyoruz.

Kürt halkının ortak arzusu ne?

Kürt halkı, savaşın bitmesini, barışın gelmesini, insan haklarının tanınmasını ve kendilerine saygı duyulmasını istiyorlar. Hepsi bu.

Siz Kuzey Irak’ta PKK taraftarı bulunmadığını söylediniz. Ama Türkiye’de Kürtler arasında Barzani taraftarlarının sayısının çok olduğu söylenir hep. Hatta önümüzdeki yerel seçimlerde Barzani’nin DTP’ye karşı AKP’yi desteklediği söyleniyor. Bu doğru mu?

Öyle söylüyorlar ama ben söylemiyorum bunu. Türkiye’nin iç politikasına karışmak bizim işimiz değildir. Türkiye’de Barzani taraftarlarının olması çok normal. Çünkü Barzani PKK’dan çok farklıdır. Barzani ailesi hiçbir zaman şiddeti onaylamadı ve hep barış ve adalet için, Kürtlerin hakları için savaştı, mücadele etti.

Sizce seçimlerden sonra AKP Hükümeti PKK’yı dağdan indirmek için adım atacak mı?

İnşallah. Bu hükümet Özal dışında Türkiye’nin tarihinde Kürt meselesinde adım atan tek hükümet. Kürt sorunu konusunda hızlı konuşup çok yavaş hareket ediyor ama… Bu hükümet PKK’lıları dağdan indirmek istiyor. Göreceğiz…

“Kürt konferansına PKK ve onun siyasi kanadı DTP de katılacak. Konferansın ana konusu Kürtlerin silah bırakması olacak. Türkiye af ilan etmezse çözüm zor.” - erbil parlamento aaarsiv

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir