Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye raportörü Ria Oomen-Ruijten, 1915 hadiselerine “soykırım” olarak atıf yapmadığı için Ermeni lobisinden tehdit aldığını söyledi. 12 Şubat’ta Dış İlişkiler Komitesi’nde raporu büyük bir farkla onaylanan Hollandalı Ruijten, ilginç açıklamalarda bulundu.
Baskılara rağmen kaleme aldığı iki raporda da 1915 olaylarına “soykırım” ifadesinden kaçınan Ruijten, bu yüzden Ermeni lobisinin kendisinden pek hazzetmediğini kaydetti. Raportör, “AP’ye tekrar seçilmemi engellemek için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarına dair bana söz verdiler.” dedi. Oomen, “Ama bu sözler tehdit değil mi?” sorusuna ise, “Kesinlikle. Bir de ofisime sorun. Şimdiye kadar ne tehditler aldım.” cevabını verdi. Parlamentonun en kıdemli üyelerinden olan Ruijten’in Haziran’daki seçimlerde AP’ye tekrar girmesi bekleniyor.
Ermeni lobisinin muazzam baskısına rağmen Türkiye’ye ilişkin kaleme aldığı iki raporda da 1915 olaylarına “soykırım” olarak atıf yapmaktan kaçınan Oomen-Ruijten, Ermeni lobisinin kendisinden pek hazzetmediğini doğrularken, lobinin tehditlerine maruz kaldığına işaret etti. “Avrupa Parlamentosu’na tekrar seçilmemi engellemek için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarına dair bana söz verdiler.” diyen Oomen, “Ama bu sözler tehdit değil mi?” sorusuna “Kesinlikle. Bir de ofisime sorun. Şimdiye kadar ne tehditler aldım.” cevabını verdi.
Samanyoluhaber televizyonunda dün gece yayınlanan Avrupa Masası programına Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk ile birlikte katılan Oomen-Ruijten’in Türkiye raporu 11 Mart’ta AP Genel Kurulu’nda oylanacak. Raporun, büyük değişiklik olmadan AP’de kabul edilmesi bekleniyor.
Oomen’in kaleme aldığı Türkiye raporları selefi ve kendisi gibi Hollandalı bir Hıristiyan Demokrat olan Camiel Eurlings ile mukayese edildiğinde oldukça dengeli bulunuyor. Eurlings’in Türkiye raporları, Ermeni lobisinin etkisine çok açık belgeler olduğu gerekçesiyle yoğun eleştiriler almıştı.
Oomen, raporunda son anda Ermeni meselesinde değişikliklere müsaade etmeyeceğini söylerken, “Ben bu ifadelerin hem Türkler hem de Ermeniler için iyi olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla raporumu aynen bu şekilde korumaya ve taviz vermemeye kararlıyım.” dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Ermenistan ziyareti ile Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın gayretlerini “çok takdir” ettiğini vurgulayan Oomen, ancak bu adımların yeterli olmadığını savundu. “Daha yapılması gerekenler var. Bunların başında da sınırın açılması geliyor.” diyen Türkiye raportörü Avrupa ve ABD’de yaşayan Ermeni lobisinin ise beklentilerinin tersine sınırın açılması ile pek ilgilenmediğini kaydetti.
Avrupa Masası’nın diğer misafiri Joost Lagendijk ise Oomen’in Ermeni meselesindeki tavrından son derece memnun olduğunu; zira son 8 yıldır AP’nin kendisini “soykırım mı değil mi?” tuzağına soktuğunu söyledi. “Bu çok kısır bir tartışmaydı ve bugünkü sorunlara ilişkin bir şey söylemiyordu. Ben bu hassas sorunun çözümünde ilk adımın hep bugünün sorunlarıyla atılabileceğini düşünüyorum.” dedi.
Ergenekon aydınlatılmalı
Bu yılki AP raporunda Ergenekon’a atfı kuvvetlendiren Ria Oomen-Ruijten, Ergenekon meselesinin açıklığa kavuşturulmasının Türk toplumu için azami ehemmiyette olduğuna işaret ederken, sanık haklarına riayet edilmesi gerektiğini de bir defa daha vurguladı. Lagendijk da Ergenekon paragrafının güçlendirilmesinden son derece memnun olduğunu vurgularken, yetkilileri de uyardı. “Ergenekon davası Türkiye’nin kirli tarihinin temizlenmesi. Ancak bu işi yaparken kitaba, kurallara uyarak yapmak lazım. Eğer kuralları kaale almazsanız bütün dikkatler adlî işlemlere çevrilecektir.” dedi.
Brüksel, Zaman
Selçuk Gültaşlı