Hani derlerya Kanada’da yetmis iki bucuk millet yasar, bu gercekten dogrudur. Bucugu kimdir bilmem ama yetmis iki milletten birini Kanada’da yasayan Turkler olusturuyor. Biz her ne kadar Ruslar gibi, Italyanlar gibi, Ermeniler ve Yahudiler gibi toplum bilincini yakalayip bir lobi faaliyeti yurutemez isekte son yillarda gelen yogun goc nedeniyle Kanada’da da yasayan Turklerin sayisinda onemli olcude artislar oldu.
Birlik olmanin artik elzem oldugu su son gunlerde Subat 21,2009 Cumartesi aksami Turkiye Kanada Buyukelcisi Sayin Rafet Akgunay Edmontonda idi. Tabi bu ziyaret toplum acisindan anlamliydi. Anlamliydi ki Turk Derneginin kurucularindan Efe bey geceye binaen yaptigi konusmasinda bu konuya temas ederek ucuncu kez bir Buyukelcinin Edmontonda yasayan Turk toplumunu ziyaret ettigini belirtirken eski gorev yapanlara sanki sitem ediyordu.Kisa adiyla Turk Dernegi diye tabir ettigimiz Turkish Canadian society’de Edmonton Turk toplumuyla gorusen , halkin istek ve sikayetlerini dinleyen Buyukelci Akgunay insanlarimiza yanliz olmadigini hissettirdi ve biz burada hep birlikte hep beraberiz mesaji verdi. Bunu neden onemsiyorum cunku Kanada Bill 189 adiyla Turkler Ermenilere soykirim uygulamistir diye parlementosunda kabul eden yegane ulke. Iste bunun icindir ki bizlerin toplum bilincini yakalamasi onemli, iste bunun icindir ki Kanada’daki Turk Dernek ve Cemiyetlerine onemli gorevler dusmekte. Ve hatta Kanada Turk dernekleri Federasyonu’na cok onemli gorevler dusmekte. Her ne kadar Turk Federasyonu bu onemi kavrayamamis olsa da , kavrayamamis diyorum cunku ben sekiz senedir Kanada’da yasiyorum, Federasyon ve yoneticileri ne is yapar bilmem, Iste Kanada Turk Federasyonu ve yonetiminin evcilik oyunundan oteye gecmeyen faaliyetleri toplumu yonlendiremeyince bu sefer yuk daha agir bir sekilde Derneklerin omuzuna yuklenmis oluyor. Bu anlamda Ottawa, Montreal ve Edmonton’daki Turk dernekleri gercekten iyi calisiyor. Ozellikle Edmonton daki Turk Dernegi bu gorevini sosyal ve kulturel etkinlikler bazinda fazlasiyla ifa ediyor. Tabi Dernek Baskani Sayin Kenan Tan bey ve Dernegin kuruculerindan Efe Ergil beyin tartismasiz buyuk emekleri var.
Bu anlamda simdiye kadar yaptigim gozlemlerimi ozetlersem Kanada’da uc cesit Turk yasiyor, Birincisi Sayin Buyukelcinin temsil ettigi devlet gorevlileri ve Buyukelcilik personeli, ikinci grup Basbakanin tabiriyle Moncher’ler(monser), ucuncu grup ise vatandas ahmet mehmet.
Birinci gruba devlet tarafindan atamayla gonderilen devlet gorevlileri dedikten sonra Ikinci gruba gelelim;
Iyileri tenzih ederek, istinalar kaideyi bozmaz diyerek giris yapmak isterim cunku Kanada Turk toplumu uzerinde cok buyuk emekleri olan buyuklerimiz var, bu buyuklerimiz Kanada’ya ilk gelen Turklerden, ama hep toplumla icice olmuslar, toplumun dertlerini dert edinmisler, yardim etmeyi veya yardimlasmayi kulturel gorev ve sorumluluk bilip bu harcin yogrulmasina katkida bulunmuslar. Onlar yasadiklari yerdeki faliyetleri ile zaten halk tarafindan biliniyorlar, mesla Ottawa, da Kevser Taymaz, Montreal’de Aydin Yurtcu, Edmonton, da Efe ve Kenan Bey’ler, ve daha niceleri.
Ancak bunun tam ziddi olan bir kitle var ki onlar da eski gelenlerden, ama toplumdan kopuklar, onlari hic goremezsiniz, adeta gorunmezlik hapi icmisler gibi, Buyukelci geldiginde, sanatcilar geldiginde, Bakanlar geldiginde, kultur mantari gibi bitiverirler. Toplumu kucuk goren topluma ragmen yasayan, kus bakisi bakip ust perdeden konusan tiplerdir ki iste bu zat-i aliler Basbakanin dedigi Monser tiplemsine cok uygun dusuyor.
Kanada oyle insanlar gordu ki,
“Turk Federasyonu’na Turk bayragi asmayalim Ermenilere yerimizi belli etmis oluruz, guvenligimiz acisindan riskli “diyen Federasyon yoneticisi Celal Ucar’i gorduk mesela
“Ben bu Federasyon konularini konustukca isimden oluyorum, zaman kaybediyorum dolayisiyla para kaybediyorum ” diyen Federasyon Baskani N D’yi gorduk
“Ingilizce slogan atin” diyen F M’i gorduk
“gencler dernek islerinden anlamaz” diyerek genclerin dernek yonetimine secilmesine karsi cikan anca kendisine dernek yonetimine girmesi teklif edildiginde “ben girmek istemiyorum” diyen F Hanim’i gorduk.
Yani sozun kisasi demem o dur ki;
Tanismak, anlasmak ve kaynasmak mecburiyetindeyiz, aksi halde tavsan ve dag misali yasayip gideriz ama dag tavsana mecbur tavsan daga muhtactir. Mesela gecenlerde Turkish Forum Danisma Kurulu uyelerinden Prof. Dr. Turkkaya Ataov’un Toronto, Montreal ve Ottawa’da bir dizi konferanslari oldu. Ermenilerin yogun ve sistemli bir sekilde Turkiye Cumhuriyeti Hukumeti ve halkini zorda birakmak adina yogun lobi faaliyetleri yuruttugu su donemde bu konferanslar bizim icin cok onemliydi. Herne kadar Kanada Turk toplumu birlik ve beraberlik adina kalabalik bir katilim sergilesede Turk toplumunun buyuk bolumunun haberi dahi olmadi bu konferanslardan. Oysa Ermeni Babikyan ve provokasyon grubu konferansi cok yakindan takip etti, konferansa katilan Babikyan ve grubu soru dahi sordular ancak Prof. Ataov’un uslubu ve ikna kabiliyeti Ermenilerin ezberini bozdu.
Kanada, Turk toplumu acisindan guzel ama bir o kadar da garip bir yer. Daha hersey yeni, zaman alacak tabi, bilinclenmek, kabullenmek, yardimlasmak… zaman birlik zamani, caka satma zamani degil, eskilerin tecrubelerini yeni nesile aktarma zamani, Kulturumuzden uzaklasmadan, Kanada toplumuna uyum saglamak istiyorsak, el ele verip bir seyler yapalim diyorsak, icimizdeki kapris seytanini yere vurmaliyiz. Aksi halde Kanada Parlementosu’ndan cok Bill 189 lar gecer. Elele tutusmanin birinci kuralidir hosgorudur, “sen de kim oluyorsun ki” mantigi ile birlik olmaz.
Ayhan KILIC/Kanada
ayhankilic2001@yahoo.com
Bir yanıt yazın