TÜRK TOPLULUKLARINDAN HABER

İÇİNDEKİLER:

-ABD’NİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ JEFFREY:
-”TÜRKİYE ÖZELLİKLE SON ZAMANLARDA ORTA DOĞU’DA KİLİT ROL OYNUYOR.
BUNU DESTEKLİYORUZ VE KOORDİNASYON YAPMAK İSTİYORUZ”

BAŞKONSOLOS AKBULUT: “TÜRK LOBİSİ ŞART”

-14. NÜRNBERG TÜRK-ALMAN FİLM FESTİVALİ
PERŞEMBE GÜNÜ BAŞLIYOR

-BELÇİKA’DAKİ “TÜRK KÖYÜ” FAYMONVİLLE’DE KARNAVAL

NE BİÇİM HUKUK DEVLETİ?

***

NE BİÇİM HUKUK DEVLETİ?

23 Şubat 2009, Pazartesi

Demokratik hukuk devletlerinde yargı organlarının verdikleri karar esastır. Demokratik hukuk devletlerinde, beğenmeseniz de, hemfikir olmasanız da, yargı organlarının verdikleri kararlara saygı gösterme geleneği vardır. Ancak sözkonusu Türkler ve Türkiye lehine bir kararsa, başta Almanya olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinde nedense bu ilkeler birden devre dışı bırakılıveriliyor.
Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) arasında 23 Kasım 1970 tarihinde Brüksel’de bir Katma Protokol imzalanmıştır.

19 Aralık 1972 tarihinde konsey tarafından kabul edilen ve uygulamaya konulan Katma Protokol’ün 42. maddesine göre Türkiye’de kurulu işletmelerde çalışan ve hizmet sunmak için üye ülkelere gidecek Türk vatandaşlarından vize talep edilemeyecektir.
Böyle olduğu halde Avrupa Birliği (AB) ülkeleri Türk vatandaşları için bu sözleşmeyi yıllardır yok saymayı yeğlemektedir.

Geçen hafta Lüksemburg’daki Avrupa Adalet Divanı (AAD), sözkonusu Katma Protokol ışığında hizmet sunumu için AB ülkelerine gidecek Türk vatandaşlarının vizesiz seyahat etmeleri yönünde bir “tavsiye kararı” verdi.

Ancak Almanya’nın bu kararı hayata geçirme gibi bir niyeti olmadığının sinyalleri ilk günden itibaren gelmeye başladı.
Federal Adalet Bakanı Brigitte Zypries, vize işlerinin Federal İçişleri Bakanlığı’nın sorumluluk alanına girdiğine dikkat çekerek, “kararı titiz bir şekilde incelettireceğiz” deyip topu taca attı.

Federal İçişleri Bakanlığı’nın bir sözcüsü de “Avrupa Adalet Divanı’nın kararı bize henüz ulaşmadı. O nedenle şu aşamada bu konuda görüş belirtmemiz mümkün değil” demekle yetindi.
Yani, Almanya’nın daha önceki dönemlerde olduğu gibi işi yine yokuşa süreceği şimdiden belli olmaya başladı.

Çünkü Almanya, AAD’nın bu alanda ilk kararı olan 1990 tarihli, Hollanda’da açılmış Salih Zeki Sevince kararı karşısında da, ‘Bu karar Hollanda’yı bağlar, bizi bağlamaz’ demişti.
1992 yılında “Kuş kararı” verilince; Almanya “Bu karar sadece
Alman eşli Türkleri bağlar” açıklamasında bulunmuştu.

Almanya, AAD’nin 1994 tarihli “Eroğlu kararını” da “Bu karar
Türkiye’den gelen ve yaşları 21’ i gecen gençleri bağlamaz” şeklinde yorumlamıştı.
1996 yılında dönemin Federal Çalışma Bakanı Norbert Blüm,
Alman işverenlerinden Türk pasaportlu TIR şoförlerinin işlerine son verilmesini istedi ve çok sayıda şoför sınır dışı edildi. Oysa, Ömer Nazlı kararı ile bunun da hukuki olmadığı ortaya çıktı.
Ama Almanya buna da kulak asmadı.

Federal İçişleri Bakanlığı’nın, AAD’nin 11 Mayıs 2000 tarihli
Abdülnasır Savaş ve 21 Ekim 2003 tarihli Eren Abatay/Nadir Şahin
kararıyla ilgili iç yazışması ise tam bir yüz karasıdır.

Bakanlık, sözkonusu iç yazışmada, “Bu hak 1973 ten önce
Almanya’ya gelen Türkler için geçerlidir ve vize uygulaması mevcut hakların kötüleştirilmesi anlamına gelmez” diyerek demokratik hukuk devletine hiç de yakışmayacak bir tutum sergilemiştir.
Hem de hiç yakışmayacak…

***

BAŞKONSOLOS AKBULUT: “TÜRK LOBİSİ ŞART”

24 Şubat 2009 / Cengiz KARAEFE

Almanya’da Essen Başkonsolosu Dr. Hakan Akbulut Türk gençlerini siyasete atılmaya davet etti. Almanya’daki Türklerin ülkedeki durumlarının iç açıcı olmadığını vurgulayan Dr. Akbulut, güçlü bir Türk lobisinin kurulması gerektiğini de vurguladı.

Almanya’nın Herne kentinde Atatürkçü Düşünce Derneği’nin düzenlediği eğitim konulu toplantıya katılan Essen Başkonsolosu Dr. Hakan Akbulut, Almanya’daki Türk gençlerinin siyasete aktif olarak katılmalarının Almanya’daki Türk toplumunun büyük ölçüde yararına olacağını söyledi. Siyasi güç olmanın önemine vurgu yapan Dr. Akbulut şöyle konuştu:

“Buradaki Türk insanı şu anda hak ettiği yerde değil. Lobileşme çalışmalarını birlik ve beraberlik içinde temel değerlerimize ve devletimizin bölünmez bütünlüğüne saygı göstererek yapmalıyız. Hangi inanç ve düşüncede olursa olsun insanlarımızla biraraya gelerek insanımızı ve milletimizi yüceltmek için bunu yapmalıyız. Gençlerimiz Alman siyasi partilerine üye olmaktan kaçınmasın.

Bir milyon insanımızın yaşadığı Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nde bir Türk kökenli milletvekilimiz yok. Almanlar’la birlikte kültürel ve sosyal etkinliklere katılarak kendi kültürümüzü tanıtalım. Güçlü bir Türk toplumu saygınlık gören bir toplum olmak başarımızı artırır.”

Veli-okul işbirliği

Toplantıya katılan Eğitim Ataşesi Yusuf Terzi ile Din Ataşesi Mehmet Uçmuş da üyelere seslenerek, eğitimin önemini vurguladılar. Eğitim Ataşesi Yusuf Terzi velilerin okullarla işbirliği içinde çalışmasını, Almanca Türkçe’ye sahip çıkılmasını istedi. Din Ataşesi Mehmet Uçmuş da Atatürk’ün hutbelerin Türkçe okunması ve Kuran’ın Türkçe çevirisine verdiği önemden söz ederek, “Dinimizi dilimiz Türkçe ile daha iyi anlama şansını yakaladık” dedi.

Gelsenkirchen Grillo Lisesi Türkçe öğretmeni Celal Aydemir Alman okul sistemi, velilere düşen görevler ile Türkçe dilinin önemi konusunda bir konuşma yaptı. Dernek Başkanı Çetin Dilber toplantıya katılanlara derneklerine verdikleri destekten dolayı teşekkür etti.

***

-14. NÜRNBERG TÜRK-ALMAN FİLM FESTİVALİ
PERŞEMBE GÜNÜ BAŞLIYOR
BERLİN (A.A) – 24.02.2009 – Almanya ve Türkiye arasındaki kültürler arası diyaloğu geliştirmek amacıyla bu yıl 14. kez düzenlenen Türk-Alman Film Festivali perşembe günü başlayacak.
Festival çerçevesinde 8 Marta kadar Türkiye ve Almanya’nın yanı sıra diğer bazı ülkelerden de çok sayıda yeni ve eski film, belgesel ve kısa metrajlı film gösterilecek.
Alman oyuncu Armin Mueller-Stahl, festivalin onur ödülünü almak üzere açılış gecesine katılacak.
Almanya’daki sinemalarda 19 Martta gösterime girecek “Üç Maymun” filminin yönetmeni Nuri Bilge Ceylan da açılış için Almanya’ya gelecek.
Hrant Dink cinayetini anlatan belgesel filmin de ilk kez 28 Şubat Cumartesi günü gösterileceği festival çerçevesinde, “Türkiye’nin yolculuğu nereye gidiyor” konulu sempozyuma Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir’in de katılması bekleniyor.
14. Nürnberg Film Festivalinde 7 Martta da en iyi uzun ve kısa metrajlı filmler ile en iyi belgesel film dallarında ödüller verilecek.
(EA-ALŞ)

***

-BELÇİKA’DAKİ “TÜRK KÖYÜ” FAYMONVİLLE’DE KARNAVAL

BRÜKSEL (A.A) – 24.02.2009 – Belçika’daki “Türk Köyü” Faymonville’de düzenlenen karnaval olumsuz hava koşullarına rağmen coşkulu geçti.
Kendilerini asırlardır “Türk” olarak adlandıran Faymonvilleliler, Türk bayraklı süvarilerin öncülüğünde kortejde başı çekerken, her yıl farklı ülkeleri temsil eden komşu köyler ilginç kıyafetleri ve danslarıyla dikkati çekti.
Belçika’nın Almanya sınırına yakın Arden dağları bölgesinde, yaklaşık bin kişinin yaşadığı Faymonville köyünün meydanında, Belçika ve Valonya otonom bölgesi bayraklarının yanında Türk bayrağı da dalgalanıyor.
Köyün merkezinde, bugün kütüphane olarak kullanılan binanın girişinde, mermer üzerine oyulmuş ay yıldız, binanın içindeyse camlara işlenmiş Türk bayrağı motifleri dikkati çekiyor.
“Turkenblut” (Türk Kanı) markalı likör üretiminin de yapıldığı Faymonville’deki tek otel “Le Vieux (Eski) Sultan” adını taşıyor. Köyün futbol takımı RFC Turkania (Genç Türkler Birliği) Belçika amatör liginde Türk bayraklı logosuyla mücadelesini sürdürüyor.
-TÜRK KÖYÜ-
Faymonville’e “Türk Köyü” denilmesi ve Türk bayrağının bu köyün sembolü olması, çeşitli rivayetlerle izah ediliyor. Bazı köylüler, bu geleneğin 8’inci yüzyıldan kaldığını savunuyor. Buna göre, 716 yılında, Ardenlerdeki Ambleve savaşında yöre halkı Hristiyanlara karşı Müslümanların yanında yer aldı. Fakat söz konusu savaşın Neustria ve Franklar arasında geçmesi ve Müslümanları doğrudan etkilememesi bu ihtimali zayıflatıyor.
En yaygın rivayette ise 16. ve 17. yüzyıllarda, Osmanlı’ya karşı koymak için Kilise önderliğinde Avrupa’da toplanan vergilere katılmayı reddeden Faymonville köylüleri, “Müslümanlarla gizli ittifak yaptıkları” gerekçesiyle “Türk” olarak adlandırıldılar.
Bugün hayatta olan yaşlı köylüler, ”Türk olarak adlandırılmanın yararını İkinci Dünya Savaşı’nda gördük” diyerek, Belçika’yı işgal eden Nazi ordularının her yeri bombalarken ay yıldızlı bayrağı gördükleri bu köye hiçbir zarar vermediklerini anlatıyor.
(EKİP-ÇA)

***
-ABD’NİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ JEFFREY:
-”TÜRKİYE ÖZELLİKLE SON ZAMANLARDA ORTA DOĞU’DA KİLİT ROL OYNUYOR.
BUNU DESTEKLİYORUZ VE KOORDİNASYON YAPMAK İSTİYORUZ”

ANKARA (A.A) – 24.02.2009 – ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, “Türkiye özellikle son zamanlarda Orta Doğu’da kilit rol oynuyor. Bunu destekliyor ve koordinasyon yapmak istiyoruz” dedi.
Büyükelçi Jeffrey, “Afrika kökenli Amerikalıların Tarihini Anma Ayını” kutlamak için Türk Amerikan Derneğinde (TAD) düzenlenen etkinlikte, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Ankara’ya yarın gelmesi beklenen ABD’nin Orta Doğu Özel Temsilcisi George Mitchell’ın ziyaretine ilişkin bir soru üzerine Büyükelçi Jeffrey, “Henüz resmi açıklama yapmadık ama Mitchell önümüzdeki 2 gün boyunca Türkiye’yi ziyaret edecek. Çünkü Türkiye, özellikle son zamanlarda Orta Doğu’da kilit rol oynuyor. Hem Irak’ta faydalı bir rol, hem de Suriye, İsrail, Lübnan’da öncü bir rol oynuyor. Bunu destekliyoruz ve aynı zamanda koordinasyon yapmak istiyoruz” diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “ABD yönetimine terörü yeniden tanımlaması” yönündeki çağrısının hatırlatılması üzerine ise ABD Büyükelçisi, ülkesinin Türkiye ile terör örgütü PKK konusunda yakın bir işbirliği içinde olduğunu anımsattı. Jeffrey, “Bizce kasten sivil topluma saldıran her grup teröristtir. Yani, niçin bu saldırıyı yaptıkları önemli değil. Bizce sadece kasten sivil hedefleri vuran gruplar teröristtir” dedi.
-“TRABZON’A ASKERİ ÜS HABERLERİ DOĞRU DEĞİL”-
“Kırgızistan’ın topraklarındaki ABD üssünü kapatma kararının ardından, Washington’un Afganistan’a ikmal için Trabzon’a bir askeri üs açmayı planladığı” yönündeki haberlerinin hatırlatılması üzerine de Büyükelçi Jeffrey, bu haberlerin doğru olmadığını belirtti ve öncelikli hedeflerinin Orta Asya ülkeleriyle uzlaşmak olduğunu söyledi.
Afganistan’a yakın ülkelerle çalıştıklarını kaydeden ABD Büyükelçisi, şöyle konuştu:
” NATO üslerini kullanıyoruz. Uzlaşma imkanlarını inceliyoruz. Ama biliyorsunuz, Türkiye’de İncirlik’i kullanıyoruz. NATO için ve özellikle Afganistan’a personel göndermek için. Herhalde bu durum devam edecek. İkili anlaşma var ve bu gerekli kalacak.”
-“BLACK HISTORY MONTH”-
ABD’de her yıl şubat ayında, Afrika kökenli Amerikalıların tarihini hatırlamak, öğrenmek ve bu tarihe katkıda bulunanları anmak amacıyla kutlanan “Black History Month”, başkent Ankara’da da ABD Büyükelçiliği ve TAD’ın ortak sponsorluğunda gerçekleşen etkinlikle kutlandı.
Amerika’nın tanınmış şairleri, yazarları ve konuşmacılarına ait şiir ve makalelere yer verilen ve çok sayıda davetlinin katıldığı etkinlikte, “Free Fall” isimli bir müzik grubu da konser verdi. ABD’nin Ankara Büyükelçiliği Sözcüsü Kathryn Schalow da gecede, Sojouner Truth’a ait 1851 tarihli bir konuşmayı okudu.
Etkinliğin ardından düzenlenen resepsiyonda ise Afrika kökenli Amerikalıların mutfağından esinlenilmiş yemekler sunuldu.
1926’dan bu yana ABD’de “Black History Month” dolayısıyla bir ay süren kutlamalar yapılıyor.
(ARL-TEM)

İÇİNDEKİLER: - Turkler Olmeyi Biliyorlar

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir