24 Nisan 204 tarihinde yapılan referandumdan hemen sonra AB tarafından çıkarılan MALİ YARDIM TÜZÜĞÜ Rumların 1 Mayıs 2004 tarihinde AB’ye üye olması ile bloke edilmiş ve neredeyse 2 yıl sürünceme de kaldıktan sonra yürürlüğe konabilmişti.
O dönemin iktidarının AB toplantılarına gönderdiği gözlemcileri, güya yürürlüğe konmuş olan bu “MALİ YARDIM TÜZÜĞÜ”nü basında ve televizyonlarda allayıp pullayıp halka yutturmaya çalışmışlardı. Ne de olsa serde bir AB hayranlığı vardı ve hiç durmadan da %65’lik iradeden bahsediyorlardı.
CTP’nin o dönem AB’ye gönderdiği gözlemcisi ile MALİ YARDIM TÜZÜĞÜ konusunda bir televizyon programında bayağı çekişmiş ve sonunda da “Vatandaşa doğruları söylemiyorsunuz ” demiştim.
Nitekim yıllar beni, yazdıklarımla ve söylediklerimle haklı çıkardı.
Mali Yardım Tüzüğü çerçevesinde Avrupa Birliği’nin, Dikmen bölgesinde yapmayı planladığı ve ihale başvuru son gününün 23 Şubat 2009 olduğu “1 MW’lık Güneş Enerjisiyle Çalışan Elektrik Santrali Projesi”, Rum tarafının itirazı üzerine durduruldu.
İtiraz iki yönden yapıldı.
1- İhaleye ilgi gösteren Kıbrıs Rum “Conergy” şirketi, ihalede kullanılacak malzemelerin “Yasal hava ve deniz limanlarından” yani Güney Kıbrıs Rum limanlarından Kıbrıs’a getirilmesi konusunda ihalede net bir ifadenin yer almadığı gerekçesiyle Rum hükümetini devreye soktu ve müdahale ettirdi.
2- Lefkoşa’nın kuzeyindeki “Dikmen” (Digomo) bölgesinde yapılması öngörülen elektrik Santralının, Kıbrıslı Rumlara ait taşınmazlar üzerinde olduğu, Rum mal sahiplerinden izin alınmadığı ve KKTC hükümetinin vereceği iznin de geçerli olmadığı ileri sürüldü.
Mali Yardım Tüzüğünün bir egemenlik tuzağı olduğu konusunu aşağıda tarihleri ile belirttiğim 6 ayrı zamanda yazıp dile getirmiş ve hükümetin dikkatini çekmeğe çalışmıştım.
Yıllar önceki uyarı yazılarımda bakın neler demişim. (Bu yazıların, her yıl KIBRIS SİYASETİNE AKADEMİK BAKIŞ adı altında topladığım kitaplarımda bulundukları yerler, Cilt ve sayfa numaraları ile belirtilmiştir.)
MALİ YARDIM TÜZÜĞÜNÜ BİLENİNİZ VAR MI? (27.02.2006-Cilt 3, S. 118)
“KKTC hükümeti, kendi toprakları üzerinde faaliyet gösteren bu şirketlerden doğal olarak kendi vergi kanunu uyarınca, kazanç vergisi ve stopaj isteyecek. Sosyal Sigortalar ve İhtiyat Sandığı daireleri, çalışanların kayıt edilmesini ve prim yatırılmasını isteyecek. Ve çıngar burada kopacak. İhaleyi kazanan AB’li şirketler böylesi bir davranışın KKTC’yi tanımak olduğunu iddia edip tüm bu talepleri reddedecekler.”
MALİ YARDIMDA MORATORYUM TUZAĞI (19.03.2006-Cilt 3, S. 160)
“Mali Yardım Tüzüğü adı altındaki tuzak, bize bayağı kötülüğü dokunacak bir kapıyı açmak üzere. “Rum malı” kavramını ve “1974 öncesi Rum mülkleri” konusunu, Tüzük içeriği olarak masaya getirmek üzere. Bir kere herhangi bir konu, bir kavram masaya kondu mu bir daha masadan kalkmıyor.”
MALİ YARDIM YALANININ MUMU SÖNDÜ (20.03.2006-Cilt 3, S. 162)
“kim demiş ki, KKTC, GKRY’ni bypass ederek veya saf dışı bırakarak AB ile direk temas kurup, Mali yardımı sadece AB ile karşılıklı anlaştıktan sonra kullanabilecek diye. Böylesi bir iddiaya Türkçede “Desteksiz atma” diyorlar.”
MALİ YARDIM HİKAYESİ (30.04.2006-Cilt 3, S. 235)
“Mali Yardım Tüzüğünün ilgili maddesi uyarınca AB’nin finansmanıyla KKTC sınırları içinde yapılacak yatırım projeleri veya dosyaları önce, AB’ye üye tüm ülkelerin de söz sahibi olduğu “İzleme Komitesi”nin özel onayını gerektiriyor.
Bu onay özellikle Yunanistan ve Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti’nin saf dışı bırakılmaması için konmuş bir güvenlik tedbiri. Buradaki amaç KKTC sınırları içinde yapılacak herhangi bir AB finansmanlı yatırımın “1974 öncesi Rumlara ait olan toprakların” Kıbrıs’lı Türkler tarafından kullanılmasına mani olmak. Yani diğer bir deyimle “Moratoryum”.
KKTC SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ VE AB MALİ YARDIM TUZAĞI (17.07.2006-Cilt 4, S. 46)
“2006 yılının Ağustos ayına girerken, AB’nin bu tüzükleri uygulamak değil, tüzükler üzerinden KKTC’nin bağımsızlığını, egemenliğini satın almak niyeti açıkça ortaya çıktı….
Ayrıca, projelerin hayata geçirilişi sırasında Kuzey’de kalan Rum mülkleri ile ilgili sorun çıkması durumunda GKRY ile özel istişarede bulunulacağının altı çiziliyor. Nitekim Rumlar, hemen mali yardımın Kuzey Kıbrıs’taki Rumlara ait mal ve mülklerin üzerine yapılmaması konusunda garanti talep ettiler.”
KKTC’DE HİÇBİR ZAMAN AB BÜROSU AÇILMAYACAK (20.08.2006-Cilt4, S. 70)
“Mali Yardım Tüzüğü ile Kıbrıs’lı Türklere verilecek parayla KKTC’de yapılacak yatırımlarda kullanılacak malzemelerin hangi limandan adaya gireceği, Kıbrıs’taki mevcut hangi devletin kontrolü altındaki gümrüklerden geçeceği ve gümrüğünün kime ödeneceği konusu.
Tüzüğün tanım maddesine bakıyorum da, KKTC toprakları veya Kuzey Kıbrıs’ın tanımı “Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümetinin etkili bir denetime sahip olmadığı Kıbrıs Cumhuriyeti bölgeleri” şeklinde yapıldığından, AB’nin KKTC’yi adada yok addettiğini anlıyorum ve bu sorunun yanıtı da kafamda oluşuyor hemen.
Tabiî ki AB üyesi Kıbrıs (Rum) Cumhuriyetine ait bir limandan girecek ve Rumların kontrolü altındaki gümrüklerden geçecek ve gümrüğü de Rum Yönetimine ödenecek.
İşte Mali yardım Tüzüğü bu.”
Yıllar önce yazdıklarım ve söylediklerim bunlardı.
Zaman beni haklı çıkardı.
Acemi politikacıların söyledikleri de havada kaldı.