BÜYÜKELÇİ ŞENSOY’DAN ÖNEMLİ UYARILAR

Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy, 2007 yılında ABD Kongresinde Ermeni karar tasarısıyla ilgili gelişmeler üzerine Türkiye’ye geri çağrıldığını hatırlatarak, “Bunu bir daha olduğunu görmek istemiyorum, bu yine olursa pek çok kişi bunun sonuçlarından üzüntü duyacak” dedi.
Şensoy, yeni ABD yönetimin sorumlu kişilerinin, Türkiye’nin önemini, Ermeni konusunun Türkiye için önemini, hassasiyetini ve 1915 olaylarına ilişkin bir karar tasarısının kabul edilmesi durumunun Türk-Amerikan ilişkileri ve onun ötesinde yapabileceği zararı anlayacaklarını ümit ettiğini de bildirdi.

Büyükelçi Şensoy, Amerikan-Türk Cemiyeti (ATS) ve DEİK/TAİK tarafından New York Metropolitan Sanat Müzesinde düzenlenen bir etkinlikte “Türk Dış Politikası” konulu bir konuşma yaptı.
Şensoy, İngilizce konuşmasının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, New York’un ünlü Metropolitan Sanat Müzesinde “Babil’in Ötesi: M.Ö. İkinci Binyılda Sanat, Ticaret ve Diplomasi” sergisinin 18 Kasımdaki açılışına gelemediğini, o yüzden ATS-DEİK/TAİK tarafından müzede düzenlenen etkinliğe katılmak ve Türk dış politikası konulu konuşma yapmak için bu kez New York’a geldiğini ifade etti.
Konuşmasında Türkiye’nin soğuk savaş döneminden sonraki ortamda nasıl bir konuma geldiğini, ABD ile ilişkilerinde nasıl bir ortam olduğunu, Türkiye’nin “yumuşak gücü” denilen demokrasi, insan haklarına saygı, hukukun üstünlüğü gibi alanlarda kaydettiği ilerlemelere bağlı olarak artık Türkiye’nin çok daha geniş bir coğrafyada, Avrasya coğrafyasının tam merkezinde, ilgi alanını ve politikasını buna uygun olarak geliştirdiğini anlattığını kaydetti.
Türkiye’nin bu artan “yumuşak gücüyle” birlikte artık hem bölgesinde, hem daha başka alanlarda daha önemli görev ifa edebileceğini belirten Şensoy, Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni dönemde çok taraflı bir yaklaşımı benimseyeceğini açıklamış olan bir yönetimle Türkiye’nin ilişkilerinin daha da gelişeceğine inandığını söyledi.
Yeni yönetimle Türkiye arasındaki ilişkilerin çok daha umutlu bir noktaya geldiğini ve uzun zamandır devam eden bu ilişkinin ilerde daha da iyi günler yaşayacağına inandığını bildiren Şensoy, “Tabii bir-iki konuda yanlış adım atılmadığı müddetçe” diye konuştu.
Ermeni konusunun ne kadar nazik bir konu olduğunun ortada olduğunu ifade eden Şensoy, 2007 yılında 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını destekleyen karar tasarı geçme noktasına geldiği zaman Türkiye’nin çok büyük tepki gösterdiğini, kendisini de 9 gün geri çekildiğini anımsatan Şensoy şöyle devam etti:
“Bu ilk defa oluyordu bizim tarihimizde. Bu bir şekilde Amerikan politikasını protesto etme manasına geliyordu. Bunun ciddiyetini zamanında herkes anladı ve yanlış adım atmaktan vazgeçildi. Şimdi aynı tehlike yine karşımızda. Bunun için mücadele etmemiz lazım. Ben bunu her zaman söyledim. Bu sadece büyükelçinin veya büyükelçiliğin veya Dışişleri Bakanlığının mücadelesiyle başa çıkılacak bir konu olmaktan çoktan çıktı.
Bu topyekun bir mücadele meselesi, bu topyekun mücadeleyi biz 2007 yılında gösterdik, bugün de göstermeye hazır Türk milleti. Onun için herhalde yeni ABD yönetimin sorumlu kişileri de Türkiye’nin önemini, bu konunun Türkiye için önemini ve bunun (Ermeni karar tasarısı kabulü durumu) Türk-Amerikan ilişkileri ve onun ötesinde yapabileceği zararı anlayacaklardır diye ümit ediyorum.”

-ŞENSOY’UN KONUŞMASI-

ATS Başkanı Murat Köprülü tarafından kürsüye davet edilen Büyükelçi Şensoy, Türk dış politikası ve Türk-Amerikan ilişkileriyle ilgili konuşmasında, Türkiye’nin baştan beri ABD ile AB ile ilişkilerine önem verdiğini, NATO’nun önemli bir üyesi olduğunu ve son dönemde Türkiye’nin komşu ülkelerle ilişkilerini geliştirdiğini, Arap ülkeleri ve İsrail, Afganistan ve Pakistan ile Lübnan’da kolaylaştırıcı rol oynadığını anlattı.
Türkiye’nin kültürler arasında bir köprü vazifesi gördüğünü de belirten Şensoy, Türkiye örneğinin Huntington’ın medeniyetler çatışması tezinin doğru olmadığını kanıtladığını da vurguladı.
Türkiye’yi fazla tanımayan bazı çevrelerin “Türkiye son dönemde yönünü mü değiştirdi, başka bir yöne mi gidiyor” diye kimi sorular sorduğunu kaydeden Şensoy, bunun doğru olmadığını ve bu yönde görüş belirtenlerin Türkiye’yi Batı’dan ayırmak için mazeret arayan çevreler olduğunu ifade etti.
Şensoy, Ermeni sorununun Türk-Amerikan ilişkilerini uzun zamandır etkileyen bir sorun olduğunu da belirterek, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını destekleyen karar tasarısının geçmeye yakın olduğu dönemde 9 günlüğüne Ankara’ya geri çağrıldığını ve Türk-Amerikan ilişkilerinde geri çağrılan tek Türk büyükelçisi olduğunu söyledi.
Şensoy, ilişkilerde daha kötü zamanlar olduğunu, ancak kendisinin geri çağrılmasının Türk milletinin ve Türk liderliğinin Ermeni iddialarını destekleyen bir tasarının ABD Kongresinden geçmesi konusunda ne denli hassas olduğunu gösterdiğine işaret etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Ermenistan’a yaptığı tarihi çağrıdan da söz eden Şensoy, Erdoğan’ın mektubunda Türkiye’nin iki ülke ilişkilerinin normale dönmesini, tüm arşivlerin açılmasını istediğinin belirtildiğini anımsattı.
Şensoy, Ermenistan’dan da böyle bir anlayış ve uzlaşı beklendiğini belirterek, konunun Türklere nefret duygularıyla beslenmiş genç Ermeni kuşaklarından sonraki kuşaklara geçme potansiyeli bulunduğunu kaydetti.
Anlayış ve uzlayışa gereksinim olduğunu kaydeden Şensoy, Ermenistan ile ikili ilişkilerin normalleştirilmesi, sınırların açılması ve diplomatik ilişkilerin kurulmasına çalışması gerektiğini ifade etti.
“Size buna yakın olduğumuzu söylemekten memnunum” diyen Şensoy, ABD’de Ermeni iddialarını destekleyen bir karar tasarısı ya da bir açıklamanın sunulmaması, kabul edilmemesi durumunda, Türklerle Ermenilerin bir araya gelebilme ve geleceklerini konuşabilme şansları bulunduğunu söyledi.
“2007 yılındaki dönemi yaşadım, bunun bir daha olduğunu görmek istemiyorum. Bu yine olursa pek çok kişi bunun sonuçlarından üzüntü duyacak” diye konuşan Şensoy, kesinlikle hiçbir ülkeyi ya da bireyi tehdit etmediğini de belirterek, “Biz sadece ikili ilişkilerin olumlu yönlerinin üzerinde durmalıyız” dedi.

-OBAMA’YA TÜRKİYE DAVETİ-

Şensoy bir soru üzerine, ABD yönetiminin yeni başkanı Barack Obama’ya bir Türkiye davetinde bulunduklarını belirterek, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Obama ile birkaç gün önce konuştuklarını ve ABD Başkanını İstanbul’da nisan ayında yapılacak Medeniyetler İttifakı toplantısına davet ettiklerini söyledi.
Obama’nın Türkiye’ye gelme fırsatı bulmasını ümit ettiklerini kaydeden Şensoy, bunun Türk halkı için büyük bir onur olacağını, Türkiye’nin Obama’nın ilk ziyaret etmesi gereken ülkeler arasında olmayı hak ettiğini düşündüklerini bildirdi.
Obama’nın Müslüman dünyaya seslenerek Doğu ile Batı arasında köprü kurmayı istediğini söylediğini anımsatan Şensoy, Türkiye’nin de bu yönde çalıştığını ve Obama’nın Türkiye’ye gelmesinin son derece önemli olacağını ifade etti.

-SERGİ-

Tarihte bilinen ilk deniz ticaret gemisi olan Uluburun Batığı eserlerinin de yer aldığı “Babil’in Ötesi” sergisinin gösterimi, Metropolitan Müzesinde 15 Martta sona erecek. Sergi, Dış Ekonomik İlişkiler Konseyine bağlı Türk Amerikan İş Konseyi, Doğan, Doğuş, Koç ve Sabancı gruplarının sponsorluğuyla geçen yıl 18 Kasımda açılmıştı.