İÇİNDEKİLER
TÜRKÇE’YE İLGİ ARTIYOR
ALMANYA -KUZEY REN VESTFALYA EYALETİNİN AİLE, KADIN VE UYUM BAKANI LASCHET: -”GÖÇMEN KÖKENLİ ŞİRKET SAHİBİ VE YÖNETİCİ POZİSYONUNDA BULUNAN KADINLAR EKONOMİMİZİ GÜÇLENDİRİYOR”
ALMANYA -BERLİN BAŞKONSOLOSLUĞU, YÜKSEK ÖĞRENİM GÖREN VE MEZUN OLAN TÜRK VE SOYDAŞ GENÇLERİ BİR ARAYA GETİRDİ
AVRUPA PARLAMENTOSU, TÜRK İŞADAMLARI VE ÖĞRENCİLERE VİZE KOLAYLIĞI TALEP ETTİ
***
TÜRKÇE’YE İLGİ ARTIYOR
11 Şubat 2009 / Murat TOSUN/BERLİN
Almanya’da Türkçe’ye ilgi giderek artıyor. Berlin Türk Evi’nde Berlin Başkonsolosluğu Eğitim Ataşeliğine bağlı öğretmenler tarafından verilen ücretsiz kursa katılan Türkçe meraklıların sayısı önceki yıllara göre artış gösterdi.
Aralarında, savcı öğretmen, komiser, büyükelçilik görevlisi ve üniversite öğrencisinin bulunduğu kursiyerlerin bir çoğunun Türkçe öğrenmedeki ortak çıkış noktası, Türkler’le yapılan evlilikler. Ancak aralarında hemen hemen her yaz tatilinde Türkiye’ye giden ve Türkiye hayranlığından dolayı Türkçe öğrenmek isteyenler de bulunuyor. Türkçe öğrenirken en çok zorlandıkları konuların başında gramatik, telaffuz ve cümle yapısı geliyor. Eğitim ataşeliğine bağlı öğretmenler Ufuk Ulukaya ve Erol Kurt, her pazartesi saat 19.00’da Almanlara yönelik Türkçe dersi veriyor.
İyi diyalog için gerekli
Mesleği gereği Türkçe öğrenmek isteyenlere arasında iki de öğretmen bulunuyor. Jana Piekarek ve Monica Böwingloh, Türkçe’nin sınıflarındaki Türk öğrencilerle daha iyi bir diyalog kurulmasına katkı sağladığını belirtiyor. Türkçe kursun öğretmenleri Türkçe konuştukları zaman öğrencilerin daha rahat güvenini kazandıklarını vurguluyor. Savcı olarak görev alan Wolfgang Roskowski ise 20 yıldır bir Türkle evli. İki çocuk babası Roskowski, her yıl Türkiye’ye tatile gittiklerini ve eşinin akrabalarıyla daha iyi iletişim kurabilmek amacıyla kursa katıldığını belirtiyor. Ankara’daki Alman Büyükelçiliğinde görev almış Gerald Makowsky ise yaklaşık 3 yıl önce bir Türkle evlenmiş. Makowsky, Türkçe öğrenirken en çok anlamada ve kelimeleri telaffuzda sorun yaşadığını belirtiyor.
Gramer kolay, konuşmak zor
Türk erkek arkadaşı ve ailesiyle daha iyi anlaşabilmek için kursa katılan Stephanie Mattihes ise, “Öğrendiklerimi konuşmaya cesaret edemiyorum. Gramer benim için kolay ama konuşmak gerçekten çok zor” diyor. 17 yıldır Türkle evli olan Regine Dönmez de 3 aydır Türk Evi’nde verilen kursa katılıyor. İki çocuk annesi Regine Dönmez, Türkçe’nin öğrenilmesi zor bir dil olduğunu belirtiyor. Kate Elçi de eşinin Türk olduğunu belirtirken, en çok gramatikte zorlandığını kaydediyor.
Türkçe öğrenenler arasında yer alan Olaf Poppenhagen, Türklerin yoğun olarak yaşadığı Schöneberg ilçesinde büyümüş. “Doğal olarak çevremde çok Türk arkadaşım var ve uzun zamandan beri Türkiye’ye gidip geliyorum. Şu anda Kreuzberg’de oturuyorum ve yakında da öğretmen olacağım. Türkçe hem günlük yaşamımda hem de meslek hayatımda faydalı olacak” diye belirtiyor. Brigit Fischer ise tam bir Türkiye hayranı. Her yıl İstanbul’a gittiğini belirten Fischer, kursa Potsdam’dan katılıyor.
***
ALMANYA -KUZEY REN VESTFALYA EYALETİNİN AİLE, KADIN VE UYUM BAKANI LASCHET: -”GÖÇMEN KÖKENLİ ŞİRKET SAHİBİ VE YÖNETİCİ POZİSYONUNDA BULUNAN KADINLAR EKONOMİMİZİ GÜÇLENDİRİYOR”
BERLIN – Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaletinin Aile, Kadın ve Uyum Bakanı Armin Laschet, göçmen kökenli şirket sahibi ve yöneticilik yapan kadınların Alman ekonomisini güçlendirdiğini söyledi.
Laschet, Düsseldorf kentinde düzenlenen ”Çok çeşitlilikle başarı” adlı toplantı öncesinde yaptığı açıklamada, yönetici konumundaki göçmen kadınların diğer genç kadınlara örnek teşkil ederek uyuma büyük bir katkı sağladıklarını belirtti. Laschet, ”Göçmen kökenli şirket sahibi ve yönetici pozisyonunda bulunan kadınlar ekonomimizi güçlendiriyorlar. Şirketlerde çeşitliliği artırıyorlar ve başarılı olabileceklerini gösteriyorlar” dedi.
Bu kadınların özellikle yoğun şekilde desteklenmeleri gerektiğini ifade eden Laschet, girişimci olma yolunun kolay olmadığına, özellikle de ülkenin kuruluşlarına alışık olmamanın da zorluklarına dikkat çekti.
Bundan dolayı deneyimlerin paylaşılmasının çok önemli olduğunu kaydeden Laschet, bakanlığının, göçmen iş kadınlarının oluşturduğu ”Petek” adlı kuruluşu da desteklediğini sözlerine ekledi.
(ERB-HA-MCT)
11 Şubat 2009
***
ALMANYA -BERLİN BAŞKONSOLOSLUĞU, YÜKSEK ÖĞRENİM GÖREN VE MEZUN OLAN TÜRK VE SOYDAŞ GENÇLERİ BİR ARAYA GETİRDİ
BERLIN – Türkiye’nin Berlin Başkonsolosluğu, görev bölgesinde yüksek öğrenim gören ve mezun olan Türk ve soydaş gençleri tanışma toplantısı çerçevesinde bir araya getirdi.
Berlin Başkonsolosu Mustafa Pulat’ın açılış konuşmasıyla başlayan toplantıya, Berlin Teknik Üniversitesi, Berlin Hür Üniversitesi ve Humboldt Üniversitesiyle sanat, iletişim ve teknik meslek yüksek okullarında öğrenim gören ya da mezun olarak iş hayatına atılmış 100’den fazla genç katıldı.
Berlin Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Cüneyd Albayrak, Muavin Konsolos Emel Derinöz Tekin ve Eğitim Ataşesi Ali Can’ın da katıldığı toplantıda Berlin Hür Üniversitesinde post-doktora eğitimini sürdüren Rıza Işık Türkmen de bir konuşma yaptı.
Türkmen, konuşmasında, Almanya’da çok sayıda faaliyette bulunma imkanı olduğunu belirterek, tüm gençlere ortak aktivitelerde bulunma çağrısı yaptı.
Paraya muhtaç olan okuyan gençlere de bağış yapılmasını isteyen Türkmen, bunun için bir araya gelinmesini çok anlamlı bulduğunu ifade etti.
Bu tür faaliyetleri düzenlemek için sık sık bir araya gelmeyi ümit ettiğini kaydeden Türkmen, toplantıyı düzenleyen Başkonsolos Pulat’a da teşekkür etti.
Toplantıda ayrıca, Muavin Konsolos Tekin tarafından Dışişleri Bakanlığı’nın yürüttüğü ”e-konsolosluk” projesini tanıtıcı bir sunum yapıldı.
(EA-HA-MCT)
11 Şubat 2009
***
AVRUPA PARLAMENTOSU, TÜRK İŞADAMLARI VE ÖĞRENCİLERE VİZE KOLAYLIĞI TALEP ETTİ
DUYGU LELOĞLU – BRÜKSEL
12.02.2009
Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi dün yaptığı toplantıda Türkiye Raporu’nu 4’e karşı 65 oyla kabul etti AB ülkelerinin Türk işadamlarına vize kısıtlaması konusunda kolaylık sağlaması AP raporuna girdi..
Avrupa Parlamentosu, gelecek ay kabul ederek tavsiye kararına dönüştüreceği İlerleme Raporu’nda, Türkiye’ye AB konusunda eleştiriler getiren rapora bir dizi kritik yeni ifadeler eklendi. Ergenekon örgütünün bütün ağını ortaya çıkarmak üzere soruşturmaya devam edilmesi istenen rapordaki Ergenekon’a ilişkin ifadeler güçlendirilirken, AB üye ülkelerine de Türk öğrenci, işadamı ve akademisyenlere uygulanan vize kısıtlamalarının kolaylaştırılması ve Deniz Feneri konusunda hükümet ve adli yetkililerden işbirliği yapması istendi. Dış İlişkiler Komitesi’nde 4’e karşı 65 oyla kabul edilen rapora şu ifadeler eklendi:
VİZE KOLAYLIĞI ÇAĞRISI..
* AB üye ülkelerin öğrenciler, akademisyenler veya işadamlarına vize kısıtlamalarında kolaylıklar sağlamasını talep ediyoruz.
* Türk hükümeti adli makamlarından, AB üye ülkeleri ve makamları ile, AB vatandaşlarının yolsuzluk maduru olduğu, ‘Yeşil Fonlar’ ve Almanya’da merkezi bulunan Deniz Feneri yardım derneği konusunda daha iyi işbirliği bekliyoruz.
* Hrant Dink cinayeti gibi çözülememiş vakalar söz konusu olduğu gözönüne alındığında, Ergenekon savına daha ciddiyetle yaklaşılması gerekir.
* Rum Ortodoks Ekümenik Patriğin bu titrini kullanma vardır. Hükümet ve alevi liderleri arasındaki görüşmeleri memnuniyetle karşılıyoruz. Türk hükümetini okullarda okutulan din derslerini bir an önce zorunlu olmaktan çıkarılması çağrısı yapıyoruz.
* Türkiye’nin Lozan antlaşması ile kabul ettiği azınlık haklarına ilişkin tanımın daha genişletilerek Avrupa değerleri ve çoğulcu ve farklılık ilkelerinini dikkate alınmasını istiyoruz.
* Türkiye, tehdit altında olan azınlıklara düşmanlık besleyen bütün örgüt ve gruplara karşı önlem alsın.
* Demokratik ve çoğulcu toplumlarda basın özgürlüğü, sıksık internet sitelerinin kapanması ve eleştirel medyaya uygulanan davalar yoluyla baskı altına alınması yolu ile sağlanamaz.
* TRT’nin kürtçe yayınlara başlamasını memnunlukla karşılıyoruz.
* Seçilmişlerin seçmenlerle olan temaslarında Türkçe dışında ikinci bir dili de kullanmalarına izin verilmeli.
REDDEDİLENLER..
AP’nin bazı milletvekilleri tarafından metne eklenmeye çalışılan ancak kabul edilmeyen bazı kritik konular ise şöyle:
* Ermeni soykırımı iddiaları.
* Türk hükümeti laiklik prensiplerine sıkı bir şekilde bağlı kalmaya devam etmeli. Dini motif taşıyan her türlü açıklama ve işaretten uzak durmalıdır.
* Türkiye’deki türbana ilişkin yasal kısıtlamaların kaldırılması, laik toplumu olan ve kadının saygın konumda olduğu Türkiye’ye zarar veriyor.
Bir yanıt yazın