TÜRK TOPLULUKLARINDAN HABERLER

İÇİNDEKİLER:

-ALMANYA
-DİTİB, FİLİSTİN İÇİN BİR MİLYON 450 BİN AVRO YARDIM TOPLADI

-ALMANYA’DA TÜRK EĞİTİM MERKEZİNE SALDIRI

AİT OLUNAN VE BAĞLI OLUNAN ÜLKE

EYVAH TÜRK KEBABI!

BAŞARILI GÖÇMENLERE BURS

NEW YORK’TA TÜRKİYE RÜZGARI

***
-ALMANYA
-DİTİB, FİLİSTİN İÇİN BİR MİLYON 450 BİN AVRO YARDIM TOPLADI

KÖLN (A.A) – 06.02.2009 – Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Filistinliler için düzenlediği yardım kampanyasında 1 milyon 450 bin avro topladı.
DİTİB Genel Başkanı Sadi Arslan, bu konuda yaptığı yazılı açıklamada, ”Filistin halkının acılarının hafifletilmesi düşüncesiyle başlattığımız yardım kampanyasında 22 Ocak’ta 1 milyon 17 bin 700, 3 Şubat’ta da 432 bin 300 Avro olmak üzere toplam 1 milyon 450 bin avro nakit meblağ toplanmıştır. Bu meblağ Türkiye Diyanet Vakfı’nın ilgili hesabına havale edilmiştir” ifadesini kullandı.
Arslan, kampanya boyunca kendilerine destek veren hayırsever vatandaşlara, din görevlilerine, dernek başkanlarına, Türk-Alman resmi ve sivil erkanına, yazılı ve görsel basın mensuplarına teşekkür etti.
(KAR-EA-BUR-TEM)

***
-ALMANYA’DA TÜRK EĞİTİM MERKEZİNE SALDIRI

MÜNİH (A.A) – 08.02.2009 – Almanya’nın Dortmund kentindeki bir Türk eğitim merkezine molotof kokteyliyle saldırıda bulunuldu.
Dortmund polisi, kimliği belirsiz kişilerin Türk eğitim merkezinin bulunduğu binanın duvarına 6 adet molotof kokteyli attığını, bunlardan 5’inin duvarda kırılarak önemli bir hasara yol açmadığını bildirdi.
Polis, camdan binanın içine düşen bir molotof kokteylinin ise kısa bir sürede söndüğünü belirtti.
Bir görgü tanığı, olay yerinde 4 genci gördüğünü söyledi. Soruşturma başlatan polis, saldırının ne amaçla yapıldığının henüz bilinmediğini kaydetti.
(EA-MCT)

***

AİT OLUNAN VE BAĞLI OLUNAN ÜLKE
7 Şubat 2009, Cumartesi
Dört Avrupalı Türk. Zeynep, Deniz, Mesut ve İsmail. Uyum ya da uyumsuzluğun tartışıldığı şu ortamda bu dört Türk’ten söz etmemek haksızlık olur. Onlar, hem doğdukları ve büyüdükleri ülkelere aitler, hem de anne ve babalarının doğduğu ülkeye bağlılar. Bir yanda “ait” oldukları ülke, diğer yanda ise “bağlı” oldukları ülke var.

İkisi güzellik kraliçesi. Zeynep Sever Belçika, Deniz Akkoyun ise Hollanda Güzellik Kraliçesi seçildi. Zeynep, Belçika’da doğdu ve büyüdü. Turizm eğitimi gördü. Güzelliği dikkat çekiciydi ve çevresinin de desteği ile güzellik yarışmasına katıldı. Önce Brüksel, daha sonra da Belçika Kraliçesi oldu.

Deniz Akkoyun da Söke’den Hollanda’ya gelen bir ailenin ferdi olarak bu ülkede doğdu, büyüdü. Hukuk tahsili yaptı. Önce 12 eyaletten seçilen 600 kız arasından sıyrıldı. Daha sonra ise birbirinden güzel 16 kızı eleyip “Hollanda Güzellik Kraliçesi” tacını taktı. Şimdi iki kızımız, “ait” oldukları Hollanda ve Belçika’yı Avrupa Güzellik yarışmasında temsil edecekler. Hayalim, Avrupa’nın ilk üç güzelinin, Hollanda, Belçika ve Türkiye’den seçilmesi… Yani Avrupa’nın en güzel üç kızının “Türk” olması… Neden olmasın?

Bu iki kızımızın yanına Azra Akın’ı da dahil edebiliriz. Hollanda doğumlu Azra, Türkiye’de güzellik yarışmasında kraliçe seçildi ve ardından “Dünya Güzellik Kraliçesi” olarak gururumuz oldu.

XXX

21 yaşında ki Almanya doğumlu Mesut Özil ise, son dönemlerde Alman ya da Türk Milli Takımı’nda oynaması konusunun çok tartışıldığı Werder Bremen’li bir futbolcu. Benim de bu köşede bir kaç hafta önce okuyuculara yönlendirdiğim soruya gelen cevapların çoğu, Mesut’un Alman Milli Takımı’nda oynaması gerektiğini söylüyordu. Öyle de yaptı. Mesut şimdi, çifte vatandaşlığıyla, Türkiye’ye bağlılığı ve Almanya’ya ait olduğu duygusuyla, Alman Milli Futbol takımının formasını giyecek. Onun başarılarıyla biz yine sevineceğiz, o şimdi bizim gururumuz olacak.

İsmail ise, Almanya doğumlu. “Yurtsever Kardeşler” adlı gurubun baş harflerini adının yanına ekleyerek, müzik dünyasında İsmail YK olarak şöhret basamaklarını tırmandı. O yörüngesini Türkiye’ye çevirdi. Orada isim yaptı. Ama Alman vatandaşı olarak.

Bu gruba, Fatih Akın’ı, Cem Özdemir’i ve binlercesini katabiliriz.
Avrupalı Türkler artık, yaşadıkları, bu nedenle “ait” oldukları ülkeleri uluslararası ortamlarda temsil ediyorlar. Güzellikte, futbolda, sinemada, siyasette “bir numara” oluyorlar. Onların bu başarıları, diğerleri için “teşvik edici” ve “cesaretlendirici” olacak. Yeter ki bu cesaretlendirmeye, Avrupalı Türklerin kendilerini “ait” hissettikleri ülkeler de yardımcı olsun. Onların kendilerini “Bağlı” hissettikleri ülkelerin varlığını kabul ederek.

BERLİN’DEN ÖDÜL BEKLİYORUM

Berlin Film Festivali önceki gün başladı. Bu köşede daha önce duyurdum. Yönetmen Atalay Taşdiken’in gerçek bir yaşam öyküsünden yola çıkarak beyazperdeye aktardığı “Mommo” adlı filmi, Berlin Film Festivali’nde Türkiye’yi temsil edecek. Berlin Film Festivali’nin Generation / Genç Kuşak Yarışması’nın K Plus Bölümü’ne seçilen “Mommo”, iki kardeşin dayanışma öyküsünü konu alıyor.

Festivalin en zor bölümü sayılan bu kategori, çok küçük yaştaki çocukların “da” izleyebileceği filmlerden oluşuyor. Bu kategoride geçen yıl birinci olan film, dünyada büyük ses getiren Hana Makhmalbaf’ın yönettiği “Utanç” filmi idi. Taşdiken’in filminin galası, 12 Şubat’ta gerçekleşecek.

***

EYVAH TÜRK KEBABI!

İtalya, Toscana bölgesinde pizza ve spagetti satışlarını engelliyor diye Türk kebabını yasakladı. Türk dönercileri ayağa kaldıran bu karar dünya basınında ‘ya Türkler de pizzayı yasaklarsa!’ şeklinde yorumlandı

* Anneciğim Türkler geliyor!
DIŞ HABERLER
Namı dünyanın dört bir yanına yayılan Türk kebabı İtalya’da yasaklandı. Gerekçe ise spagettinin satışlarını engellemesi. Geçtiğimiz hafta alınan bu karar ülkedeki Türkleri ayağa kaldırdığı gibi dünya medyasına da konu oldu ve İtalyan hükümeti ‘etnik ayrımcılıkla’ suçlanmaya başladı. İlk yasak ise İtalya’nın Toscana bölgesinin şehirlerinden biri olan Lucca’da meydana geldi. İtalyanlar, şehir merkezinde ve tarihi mekânlara yakın yerlerde etnik mutfaklara karşı kampanya başlattı ama Alman ve Fransız mutfağı etnik olarak değerlendirilmediği için kampanyanın muhatabı direkt olarak kebap ve döner oldu.
BERLUSCO’NİN YERLİ MALI HAFTASI
İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi hükümetinin de desteklediği “yerli malı haftası” niteliğindeki bu yasağa Türk dönercilerin tepkisi gecikmedi. Türk Döner İmalatçıları Derneği Başkanı Atasaver Şir, ‘kalitesiz kebap yapılıyor’ eleştirilerine şu cevabı veriyor: “Her şeyde sıkı denetim yapan Avrupa, dönercilerin kalitesiz et kullanmasına, mekanın kirli olmasına müsaade eder mi sizce? Bu söylentiler, yıpratma politikalarının bir parçası. Döner halihazırda 60 bin noktada satılıyor. 400 imalathane var. Sorarım sağlıksız ve kötüyse nasıl bu kadar yayılabiliyor? İnsanlara zorla mı satıyoruz?”
YA TÜRKİYE DE PİZZAYI YASAKLARSA
Kebap yasağı, Türk basınında yeterli ilgiyi görmedi. Ancak Amerikan Newsweek dergisi yasağa ilişkin tartışmaları “Büyük Kebap Savaşları” başlığı ile haberleştirdi. Dergi, “Türkiye misilleme yapıp pizzayı yasaklarsa ne olacak?” diye yazdı.Karşı çıkanların yasağı “mutfak ırkçılığı” olarak nitelendirdiğine işaret eden dergi, yasağın Lucca’nın, “geleneksel ve kültürel kimliği”ni koruyacağını savunan Belediye Başkanı Mauro Favilla’nın kentin, eski sokakları ucuz fast food satıldığı yerlerle dolu Roma’ya benzemesine istemediğini kaydetti.
Türk dönerinin önlenemez yükselişi
Avrupa’da günlük 700 ton döner tüketiliyor. Maddi imkanı bulunan gurbetçiler döner restoranı açmak için yatırım yapıyor. Bu ilgi ve büyüme hızı tabii ki, mutfak kültürü ile nam salan ülkeleri rahatsız ediyor. Türk Döner İmalatçıları Derneği Başkanı Atasaver Şir’e göre Berlusconi’nin yasağı, dönerin ve kebabın önlenemez yükselişine bir tepki olarak ortaya çıktı.
09.02.2009

***

BAŞARILI GÖÇMENLERE BURS

8 Şubat 2009 / PARİS

Fransa, göçmen ailelerin başarılı çocuklarına yüksek öğrenimleri boyunca burs verecek.

Bugün resmi gazetede yayımlanan genelgeye göre, ülkede oturma izni olan başarılı yabancı gençlere, üniversite eğitimleri boyunca yılda 4800 avro burs verilecek. İlk etapta yaklaşık 100 yabancı öğrenci için verilecek bursun dağıtılmasında, orta dereceli okullardaki ders notları belirleyici olacak. Fransa’da çoğu Kuzey Afrika kökenli yaklaşık 5 milyon göçmen yaşıyor. Paris’te geçen yıllarda çıkan ve ülke geneline yayılan ”banliyö isyanın” ardından hükümet, göçmen gençlerin iş ve okul hayatında başarılı olabilmeleri için önlemler paketi hazırlamıştı.

***

NEW YORK’TA TÜRKİYE RÜZGARI
8 Şubat 2009

New York’un Jacob K. Javits Kongre ve Sergi Merkezinde düzenlenen New York Times Gezi Fuarında (Travel Show) Türkiye turizm standı, geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da yoğun ilgi çekti.
Geçen yıla göre daha büyük bir alanda kurulan Türkiye standında 8 tur operatörlüğü ile birlikte THY ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı yer aldı. Turizm Ataşesi Zöngür, AA muhabirine fuarla ilgili yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin önem verdiği bu fuarın Amerikan turizm pazarının nabzının attığı bir fuar olduğunu belirtti. Geçen yıllara göre ekonomik kriz nedeniyle bu yıl fuar genelinde bir durgunluğun göze çarptığını kaydeden Zöngür, ”Biz bu durumdan en az şekilde etkilenmek için tanıtım çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz, geçen yılki fuar alanımızı aşağı yukarı ikiye katladık” dedi. ”Diğer ülkelerin aksine bizim standımıza gösterilen ilgiden memnunuz” diye konuşan Zöngür, ABD’den Türkiye’ye giden turist sayısının 2007 yılında 646 binden yüzde 5 artışla 2008 yılında 700 bine ulaştığını, diğer Avrupa ülkelerine giden Amerikalı turist sayısının ise aynı dönemde ciddi oranda azaldığını vurguladı. Türkiye’nin bu olumsuz durumu yaşamadığını belirten Zöngür, ABD’de reklam kampanyaları ve halkla ilişkiler faaliyetlerini sürdürerek 2009 yılının sonunda da turist sayısını artırmak istediklerini, ABD basınının da Türkiye’ye büyük ilgi gösterdiğini söyledi.

KAPADOKYA, BUDGET TRAVEL’IN SON SAYFASINA KAPAK

Amerikan turizm sektörünün en çok rağbet ettiği dergilerden Budget Travel’ın son sayısının kapağında Kapadokya’nın bulunduğunu ve derginin ana yazısının da Türkiye ve Kapadokya olduğunu belirten Hasan Zöngür, bu yıl ABD’deki sektör dergilerinde Türkiye ile ilgili pek çok yazının çıkmasını beklediklerini ifade etti. Zöngür ”ABD’de Türkiye (turizmde) 4-5 yıl önce çok bilinmeyen bir ülkeyken, son dönemde çok bilinen bir destinasyon haline geldi, 2009 yılına da olumlu bakıyoruz” dedi. Zöngür’ün verdiği bilgiye göre bugün fuar kapsamında Türkiye standını ziyaret edenler arasında bir çekiliş yapılacak ve bir çifte uçak yolculuğu dahil bedava Türkiye tatil paketi verilecek, aynı zamanda İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olmasıyla ilgili bir de seminer düzenlenecek.

İSTANBUL’UN TANITIMI

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Basın Danışmanı Serra Karaçam da, AA muhabirine verdiği bilgide, fuarda hem Türkiye standına, hem de kendilerine büyük ilgi olduğunu belirtti. Fuar kapsamında ABD’nin önemli turizm yazarları ve program yapımcılarıyla görüştüklerini, kendilerine bilgi verdiklerini ve Türkiye’ye davet ettiklerini belirten Karaçam, yabancı gazetecilerin de stantlarına ilgi gösterdiklerini, Türkiye ve İstanbul’la ilgili pek çok soru yöneltiklerini söyledi. ”Sadece Avrupa’yı hedefliyor değiliz, ABD’den de turistleri hedefliyoruz” diye konuşan Karaçam, bu yıl içinde ajans olarak toplam 20 gezi fuarına katılacaklarını söyledi. Türkiye fuarındaki tur operatör temsilcileri de geçen yıllara göre fuarda biraz durgunluk gözlediklerini, bunu ekonomik krize bağladıklarını, ancak genel olarak kendilerine gösterilen ilgiden memnun olduklarını belirttiler. ABD’nin en büyük gezi fuarı olan New York Times Travel Show’da bu yıl 100 ülkeden yaklaşık 500 katılımcı yer alıyor. Geçen yıla göre Jacob K. Javits Kongre ve Sergi Merkezinin biraz daha küçük bir mekanında yapılan fuara halkın katılımı ekonomik krize rağmen yine de yoğun oldu. Ülkelerin çeşitli tanıtım gösterilerinin de yer aldığı fuar, yerel kıyafetlerle yerli müziklerin de tanıtıldığı renkli sahnelere tanık oldu. Avrupa bölümünde Türkiye standının hemen yanındaki konser alanında New York Gypsy All Stars Grubu Türk müziği konseri verdi ve konser ilgiyle dinlendi. İlk günü sadece sektör temsilcilerine açık olan üç günlük fuar bugün sona eriyor.

İÇİNDEKİLER: - Turkler Olmeyi Biliyorlar

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir