MÜZAKERELER VE MÜLKİYET

<!– /* Font Definitions */ @font-face {font-family:”Cambria Math”; panose-1:2 4 5 3 5 4 6 3 2 4; mso-font-charset:162; mso-generic-font-family:roman; mso-font-pitch:variable; mso-font-signature:-1610611985 1107304683 0 0 159 0;} @font-face {font-family:”Bookman Old Style”; panose-1:2 5 6 4 5 5 5 2 2 4; mso-font-charset:162; mso-generic-font-family:roman; mso-font-pitch:variable; mso-font-signature:647 0 0 0 159 0;} /* Style Definitions */ p.MsoNormal, li.MsoNormal, div.MsoNormal {mso-style-unhide:no; mso-style-qformat:yes; mso-style-parent:””; margin:0cm; margin-bottom:.0001pt; text-indent:1.0cm; mso-pagination:widow-orphan; font-size:10.0pt; mso-bidi-font-size:12.0pt; font-family:”Bookman Old Style”,”serif”; mso-fareast-font-family:”Times New Roman”; mso-bidi-font-family:”Times New Roman”;} a:link, span.MsoHyperlink {mso-style-unhide:no; color:blue; text-decoration:underline; text-underline:single;} a:visited, span.MsoHyperlinkFollowed {mso-style-noshow:yes; mso-style-priority:99; color:purple; mso-themecolor:followedhyperlink; text-decoration:underline; text-underline:single;} .MsoChpDefault {mso-style-type:export-only; mso-default-props:yes; font-size:10.0pt; mso-ansi-font-size:10.0pt; mso-bidi-font-size:10.0pt;} @page Section1 {size:612.0pt 792.0pt; margin:70.85pt 70.85pt 70.85pt 70.85pt; mso-header-margin:35.4pt; mso-footer-margin:35.4pt; mso-paper-source:0;} div.Section1 {page:Section1;} –>


/* Style Definitions */
table.MsoNormalTable
{mso-style-name:”Normal Tablo”;
mso-tstyle-rowband-size:0;
mso-tstyle-colband-size:0;
mso-style-noshow:yes;
mso-style-priority:99;
mso-style-qformat:yes;
mso-style-parent:””;
mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt;
mso-para-margin:0cm;
mso-para-margin-bottom:.0001pt;
mso-pagination:widow-orphan;
font-size:11.0pt;
font-family:”Calibri”,”sans-serif”;
mso-ascii-font-family:Calibri;
mso-ascii-theme-font:minor-latin;
mso-fareast-font-family:”Times New Roman”;
mso-fareast-theme-font:minor-fareast;
mso-hansi-font-family:Calibri;
mso-hansi-theme-font:minor-latin;
mso-bidi-font-family:”Times New Roman”;
mso-bidi-theme-font:minor-bidi;}

MÜZAKERELER VE MÜLKİYET

Müzakerelerin en önemli aşamalarından bir tanesine gelindi. Mülkiyet konusu.

Aslında 1963 olayları ve Rumların Türkleri, Kıbrıs Cumhuriyetinden 1963 yılında dışlamasının ana konusu “Yönetim ve Güç Paylaşımı”.

Rumlar bir türlü Türkleri ortak kabul edememişlerdi ve niyetleri de Türkleri önce Kıbrıs Cumhuriyetinden dışlamak sonra da 16 Temmuz 1974 günü Nikos Samson’un Televizyonda ve Radyoda ilan ettiği gibi “Kıbrıs Helen Cumhuriyetini” ilan etmek ve arkasından da Yunanistan’a ilhak olmaktı. Yani ENOSİS’i gerçekleştirmekti ama istedikleri olmadı.

Rumların Başpapazı Hrisostomos II., bol keseden atarak ada topraklarının %88’inin Rum mülkü, %12’ninde Türk malı olduğunu iddia ediyor.

Belli ki hem okumamış hem de araştırmamış. Bol keseden atıyor.

Gerçekte Rum kayıtlarına göre adanın kuzeyindeki Rum mallarının toplamı %78.5 iddia edilirken, KKTC Haritacılık Dairesi verilerine göre sadece %63.

KKTC Haritacılık Dairesi verilerine göre KKTC sınırları içinde kişilere ait malların yani özel mülklerin %33’ü Türk malı, Güney kesimde de kişilere ait malların %22’si Türk malı.

1963-1964 olaylarında yaklaşık 25,000 Kıbrıslı Türk, ki o dönemdeki nüfusumuzun dörtte birini oluşturuyordu, güneydeki topraklarını bırakarak güvenli Türk bölgelerine göç etmek zorunda bırakılmıştı. Rumların kontrolündeki tapu dairesi zaman içinde terk edilmiş Türk mallarında bir kısmını açıkça iç etti ve yalan beyanlarla, tapu oyunları ile Rumların üstüne geçirdi.

Kıbrıs Cumhuriyeti Maliye Bakanlığına bağlı İstatitik ve Araştırma Dairesinin, 1964 öncesi yayınlamış olduğu istatistiki bilgilere göre, Kıbrıs’taki özel mülklerin %61-%81 arası bir miktarı Kıbrıslı Rumlara, %18-%31 arası bir miktarı da Kıbrıslı Türklere ait olarak görülmektedir.

Bu yüzdelikler içinde 1913-1930 yılları arasında gasp edilen 337,245 dönüm Evkaf Malları, Rum mülkü olarak gözükmektedir.

Sadece Abdullah Paşa Vakfı ve Lala Mustafa Paşa Vakfı mallarının Maraş’ta gasp edilen bölümü 80,000 dönüm olup ada topraklarının %1.6’sı etmektedir.

1974 öncesi kayıtlara göre Kıbrıs adası üzerinde kullanılabilir toprak alanı 6,915,392 dönümdür. Özel kişilere ait taşınmaz malların toplamı 5,067,572 dönüm olup ada yüzölçümünün %73.3’nü kaplamaktaydı. Ormanlar, devlet arazileri yollar, akarsular ve diğer benzeri mülklerin toplamı ise 1,847,820 dönüm olup ada yüzölçümünün %26.7’ni kaplamaktaydı.

KKTC Haritacılık Dairesi verilerine göre, İngiliz üsleri de dahil olmak üzere, Kilise malları da içinde olarak özel kişilere ait Rum mülklerinin toplamı 3,624,754 dönüm, toprağın %71.5’u, mevcut Evkaf malları da içinde olarak özel kişilere ait Türk mülklerinin toplamı 1,352,792 dönüm, toprağın %26.7’si, ve diğer azınlıklara ait özel mülklerin toplamı 90,026 dönüm olup %1.8 etmektedir.

1964 kayıtlarına göre KKTC’deki Rum özel mülkleri 1,463,382 dönüm olup %60.6 etmekte, Türk özel mülkleri ise 393,791 dönüm olup %16.31 etmektedir.

Güney Kıbrıs’ta ise Rum özel mülkleri 2,543,021 dönüm olup %61.56, Türk özel mülkleri de 413,177 dönüm olup %10.00 etmektedir.

Ara bölgedeki Rum özel mülkleri 112,326 dönüm olup %62.21 etmekte, Türk özel mülkleri 25,362 dönüm olup %14.5 etmektedir.

Adanın tümünde ise, Rum özel mülkleri 4,118,729 dönüm olup %61.23 etmekte, Türk özel mülkleri 832,330 dönüm olup %12.37 etmektedir.

Rum tapu dairesi verilerine göre, azınlıkların sahip oldukları özel mülkler Rum malları arasında sayılmak ve İngiliz üslerindeki topraklar hesaplamalar dışında kalmak üzere, KKTC sınırları içindeki Rum özel mülkleri %78.5, Türk özel mülkleri %21.1, Ara Bölgede Rum özel mülkleri %80.1, Türk özel mülkleri %18.1 ve Güney Kıbrıs’ta ise Rum özel mülkleri %85.7, Türk özel mülkleri %13.9 dır.

1964 ve 1974 öncesi verilerin tümü, Rumların yaptıkları sahtekarlıklarla ünlendiği Rum Tapu Dairesi kayıtlarından alınmıştır ve Türklerin özel mülkleri konusundaki olabilecek en düşük rakamları içermektedir.

Türklerin ada genelinde %28 oranında özel mülkleri olduğu varsayımıyla hesaplama yapıldığında ve KKTC sınırları içinde de %8.5 özel kişilere ait olmayan mülklerin var olduğu gerçeğinden yola çıkıldığında, Mülkler konusundaki en sağlıklı çözümün “Global Takas” olacağı görülmektedir. Mülk konusundaki müzakerelerin “Global Takas” ile sonuçlanması en adilane çözüm olacaktır.

Prof. Dr. Ata ATUN


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir