|
|||
Başbakan Erdoğan Davos’ta Birleşmiş milletler Genel Sekreteri Ban Ki Mun, İsrail Cumhurbaşkanı Simon Peres’in katıldığı “Gazze: Ortadoğu’da Barış” panelinde konuşuyor. Ban Ki Mun: İsrail’in tüm sınırları açması gerekiyor. Ateşkesi sürdürülebilir kılma açısından bunlar çok önemli. İnsanlar ailelerini, arkadaşlarını kaybetti. Büyük bir insani trajedi söz konusu. Bombalanan BM binasına gittim Gazze’de benim için kabul edilemez bir durumdu. Uzun vadeli olarak Filistinlilerin birleşmesi gerekiyor. Gazze ve Batı Şeria’da yaşayan halkın birleşmesi gerekiyor. Aksi takdirde uluslar arası camianın yardım etmesi çok güç olacaktır. Sayın Obama’nın açıklamalarını çok olumlu karşılıyorum. Sayın Mitchell’i atayarak önemli bir iş yaptı. BM İsrail ve Filistinlileri desteklemeye devam edecektir bu barış sürecinde. Hamas’ın roket saldırılarını ve provokasyonları önlemek ve İsrail’in soğukkanlılıklarını koruması gerekiyor. Özellikle ABD’nin liderlik rolünü üstlenmesi gerekiyor. Soru: Sizin hükümetiniz önemli bir rol üstleniyor. Yine aynı soruyu sormak istiyorum şimdi barış süreci için ne yapmalıyız. Erdoğan: Öncelikle ne yapılması gerektiğine dair sorunun cevabını vermeden durum tespiti yapmalıyız. Durum tespitini ben 40 yıl öncesinden başlamıyorum bu tespite Haziran 2008 sürecinden başlıyorum. Bu dönemde bir sözlü ateşkes ortada. Herhangi bir sıkıntı söz konusu değildi. Fakat bu ateşkesin süresi bitince herhangi bir roket atışı olmadı. Ancak İsrail’in bu aşamada ambargoyu kaldırması gerekiyordu ama bu olmadı. Gazze Filistin adeta bir Açıkhava hapishanesidir. Herhangi bir kapısından Filistin’e bir sandık domates sokulamaz. Ben İsrail’i ziyarete gittim. Oradan Filistin’e geçerken TC Başbakanı olarak yarım saat sınır kapısında bekletildim. Ama biz Türkiye olarak İsrail’den gelen diplomatlara böyle bir şey uygulamadık. Bu olaylar anlatılırken Sayın Olmert’e soruyorum: “Madem bu füzeler atıldı ölüm var mı?” “Hayır yok” dendi. Bunlar nasıl füzedir. Ancak altı ayın sonunda Filistinliler öldürüldü. Biz daha operasyonlar başlamadan önce insani yardım göndermeye başladık. Hepimiz insan olarak düşünelim. Ben anti-semitizmi insanlık suçu olarak gören bi başbakanım. İslamafobia’yı insanlık suçu olarak gören bir başbakanım. Müslüman, Hıristiyan, Yahudi olması benim için önemli değil. Gönderdiğimiz yardımlar 15 gün kapılarda bekletildi. Bu sıkıntıları yaşadık. Bunları Sayın Peres biliyor mu bilmiyor mu onu bilmiyorum 27 Aralık’tan 4gün önce Başbakan Olmert’le bir görüşme yaptım. Bir arabuluculuk görevimiz vardı. 5. raundu Sayın Olmert’le Ankara’da yaptık. Hedefimiz neydi: “Doğrudan görüşmelere nasıl geçeceğiz” onu yapmaya çalışıyoruz. Tüm bu görüşmelerin ardından iş bir iki kelimeye kadar düştü. Artık bunu açıklamak durumundayım. Bu arada ben Sayın Olmert’e şunu sordum: “Bakın şu anda Hamas’ın elinde esir bulunan askeri kurtarabiliriz. Ama sizden bir ricam var. Reform ve Değişim partisi Filistin’de seçim kazandı. Bu kararı saygıyla karşılamak zorundayız. Bu seçimde kazananlardan meclis başkanı, milletvekilleri sizin elinizde esir. Gelin bir paket yapalım. Sayın Abbas’a gösterdiğiniz jesti gösterin. Bir esir değişimi yapın.” Olmert bunu yaparsam “Abbas kriz geçirir” dedi. Daha sonra bombaların Gazze’ye indiğini gördük. Ne oldu 1200 sivil öldü. İsrail’in elindeki silah gücü kitle imha silahları dahil acaba zerresi Filistin’in elinde var mı. Bir şey biliyorsam kesinlikle yok. BM toplanıp karar aldı. İsrail tanımıyorum dedi. BM’nin binaları okulları bile vuruldu. Bütün bunlar yapılırken insanlık ne yaptı seyretti. Ama aynı insanlık Gürcistan’da yapmadı. Ama ben Gürcistan’ın yardımına koştuk. Biz bu darbeyi yiyen mazlum insanlara yardım ettik. Dini, ırkı gözetmeden yardıma koştuk. Bu fatura çok ağır bir fatura. Burası hiçbir m ekonomik kalkınma imkanı olmayan Gazzelilerin üzerine yıkılmıştır. Hep Hamas dendi ama Gazze’de sadece Hamas oturmuyor ki. Ablukaların kaldırılması lazım. İsrail bun kapıları insanlığa açacak mı. Eğer biz Cenevre sözleşmesini İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini kabul ediyorsan bu kapıların açılması lazım. Deniyor ki silah girmesin. Eğer bu tünellerin ucu Mısır’daysa Mısır bu tünellerden silah sokmasın. Bir başka konu uzlaşma. Hamas ve El Fetih arasındaki süreci hızlandırmak. Sayın Olmert’e bunu söyledim. Sadece El Fetih’le bu süreci sürdürdüğünüz sürece bunu çözmezsiniz. Hamas’ın da o masaya davet etmelisiniz. Temennim odur ki BM bu konuya ağırlığını koyar. Veya ABD sayın Obama’nın sessiz yığınların sesi, kimsesizlerin kimsesi olmasını diliyorum. Ancak Livni ve Rice arasındaki anlaşma uyarınca değil. Yoksa bu danışıklı dövüş devam eder. Dünya barışı için Ortadoğu barışı şart. Kurulacak hükümette Reform ve Değişim Partisinin yer alması şart. Sonra seçime gidilerek seçimlerden sonra kurulacak hükümet Filistin halkının tercihini yansıtması gerekir. |
Erdoğan Davos’ta konuşuyor
Konu Hakkında okumaya devam et: Davos
Bir yanıt yazın