From: ray1953-06@hotmail.com [mailto:ray1953-06@hotmail.com]
Subject: Atatürk
Balgöç Birlik Dergisinden
DÜNYAYI AYDINLATAN IŞIK
İnsanlık tarihi birçok evrelerden geçmiştir. Tarih
araştırmaları teknolojik kazanımlarını da değerlendirerek, geçmişe doğru bir
hayli yol almıştır. İnsanoğlu geçmişini bilmelidir. Geçmişini bilen
geleceğini tasarlayabilir. Milletlerin oluşum ve gelişimleri nasıl olmuş
olursa olsun, insanlık bir bütündür. Bazıları bu bütünlüğü görmezlikten
gelerek hep kendilerine pay çıkarmışlardır. Bu üstünlük sağlama hevesi
üstünlük sağlamak yerine, barbarlığı ve insan kıyımını doğurmuştur.
Gariptir; doğayı kullanarak teknoloji üstünlüğü kazananlar, bunu insan
refahı yerine insanları yok etmeye kullanmışlardır. Bunu yaparken de
kendilerini Tanrının adalet elçileri olarak tanımlamışlardır. Aynıları,
insanlığa kültür haritası çizmeye kalkışmışlardır. Oysa sicillerinde insan
fırınları, atom bombaları, giyotin makinesi ve daha neler vardır.
Tarih yazmak, tarih yapmak kadar değerlidir. Bazı tarihler vardır;
insanlığın hafızasından silinmez. Bunlar, acısıyla tatlısıyla, günahıyla
sevabıyla insanlığın hafızasında yaşar. Onları unutmak, dersini unutmaktır.
On Kasım Türk milletinin hafızasından silinmeyeceği bir tarihtir. Bu tarihin
ilk görünüşü; Atasını kaybeden Türk milleti yastadır. Bu matemin öncesinde;
tarih öncesinden fışkırarak, tarih sonrasına ışık tutan evrensel değerler
vardır. Bütün yüksek değerleriyle Atatürk, tesadüf değildir. Türk milletinin
on binlerce yıl uygarlık birikiminin sonucudur. Doğada hiçbir olay tesadüf
değildir. Teknolojik gelişmelerin tarihini incelersek; gerisinde binlerce
yıl birikim vardır. Türk milletinin uygarlık birikiminin ürünü olan eşsiz
önder Atatürk, tüm medeni âlem ve hatta düşmanları tarafından bile takdir
görmüştür. Atatürk’ün, ölüm kalım savaşında gösterdiği insanlık örneği,
yıllar sonra insan değerlerini korumak için birçok uluslararası kuruluşların
oluşumuna ışık tutmuştur. Bu kuruluşların gerçek işlevleri ne yazık ki
suiistimal edilmektedir.
Aklın yolu birdir. Aklın yolu bilimdir ve Bilimin yolu da akıldır. Akıl ve
bilim insanlığın huzuru için kullanılmalıdır. Dünyamızda ne yazık ki aklın
ürünü olan bilim ve fen insanlığın bir bölümünün bir bölümü adına yok etmeye
kullanılmıştır. Bu zaaflar yer, yer devam etmektedir.
Türk milletinin tarihinde barbarlık yoktur. Böyle bir leke sürmeye
kalkışmak, insanlık ayıbı ve suçudur. Atatürk, milletini sınıflara
bölmemiştir. Ulusu bir bütün olarak algılamış ve tüm bölümlerini
barıştırmıştır. Ülke barışını komşularından başlayarak bütün cihana
yaymıştır.
“YURTTA BARIŞ CİHANDA BARIŞ” demiştir. Atatürk, dünyaya bu uygarlık ve barış
tohumları ekerken, yeryüzünde insanlık adına görünür hiçbir evrensel kuruluş
ve girişimleri bile yoktu. Daha da kötüsü; bilimi akıl dışı, insanlık dışı
kullanma hazırlıkları sürüyordu. Sadece on yıl sonra sivil insanları
fırınlarda yaktılar; acısı yüreğimizi hala yakıyor. Sivil insanların üzerine
Atom bombası attılar ve insanlık dışı etkileri yeni doğanlarda hala çıkıyor.
İnsanlık bu kendi yarattığı felaketlerden sonra insanlık adına sözde birçok
uluslararası cemiyetler kurdu. Bu cemiyetleri yirmi birinci yüzyıl, yirminci
yüzyıldan miras olarak aldı, ama yeryüzünde yaşananları görünce, tarafsız
çalışabildikleri şüphe taşımaktadır.
Teknoloji ve ekonomiye sahip güçler, küreselleşme adı altında, milletlerin
ulusal değerlerine adeta savaş açmıştır. İnsan farklılıklarının değerlerini
yok etmek isteyen küreselleşme, komünizmden sonra yeni tehlikedir. Farklı
biçimde de olsa ulusal bütünlüğümüze ve Atatürkçülüğümüze göz dikmişlerdir.
Türk uygarlık tarihi araştırmaları bu gün yirmi sekiz bin yıl mazisine kadar
inebilmiştir.
Bunlar, bütün zorluklara rağmen Atatürk’ten aldığı emirle devam edecektir.
Atatürk Devrimleri’nin evrensel geçerliliği vardır. İdeolojik saplantıları
olan yabancı devrimler, ideolojileri adına insanlar üzerinde soykırım
uygulamıştır. Sonunda kendi halkları tarafından tarihin çöplüğüne
atılmıştır.
Atatürk, insanlık tarihine daha tarih öncesi ışık tutmuş bir ulusun yeniden
tarih sahnesine çıkarak, insanlığın istikbaline ışık tutan bir güneştir. On
Kasımda Atamızın bedeni ebedi istirahatına geçmiştir. Bu, Yüce Allahın
takdiridir. Atamızın ruhu Türk Ulusunda sonsuza dek yaşayarak evrene ışık
saçmaya devam edecektir. Huzur içinde yat Atam!
Ramazan AYYILDIZ
.
ray1953-06@hotmail.com
Bir yanıt yazın