Irak´a yapılan sınır ötesi harekattan bahseden Emekli Albay´dan ilginç açıklamalar…
EMEKLİ Jandarma Albay Erdal Sarızeybek, Körfez Savaşı´ndan sonra terör örgütü PKK´nın silahlı güç haline geldiğini, 3 Ekim 1992 tarihinde Kuzey Irak´a düzenlenen sınır ötesi operasyonunda bölgedeki Kürt liderler Talabani ve Barzani´nin PKK ile anlaştığını öne sürdü. Sarızeybek, “Celal Talabani ve Mesut Barzani haindir” dedi.
Osmaniye´de Atatürkçü Düşünce Derneği´nin düzenlediği `Türkiye´de Terör ve Milli Güvenlik´ konulu seminere konuşmacı olarak katılan Erdal Sarızeybek, Körfez Savaşı´ndan sonra PKK´nın silahlı güç haline geldiğini savundu. Teröristler ve silahların, Çekiç Güç´ün Irak´ın kuzeyine yerleştikten sonra ortaya çıktığını da öne süren Emekli Albay Sarızeybek, şöyle dedi:
“Çekiç Güç, Irak´ın kuzeyinde sayıları 25 bini bulan PKK terör örgütü yaratmıştır. Yani biz kendi elimizle kendi siyasetimizle hem Kürt sorununu yaratmışız, hem Otonom Kürt devletinin yapısını kurmuşuz ve aynı zamanda PKK´nın siyasi güç haline getirilmesine izin vermişiz. Ama ülkemizi 1991´de yönetenler, Türkiye´nin dış politikasını anlatırken, `Irak´ın toprak bütünlüğünün korunması ve Irak´ta PKK terör örgütünün yok edilmesi, Irak´ın kuzeyinde Kürt devletinin kurulmasının engellenmesidir´ diye anlatıyorlardı. Bizim dış politikamız bu idi. Bu dış politikanın sonuçları hep aksi olmuştur. Körfez Savaşı´nın sonucuna baktığımızda, Kürt devleti kuruldu ve bir tek ilanı kaldı. Barzani´nin ordusu, bayrağı, milli marşı, parlamentosu var. Parası, bakanları var zaten girişte yazıyor `Kürdistan´a hoş geldiniz´ diye. Bundan sonra bakıyorsunuz PKK siyasallaştı. Kerkük işgal edildi ve Irak parçalandı. Şimdi Kürt sorunu yaratılıp Kürt devleti kuruluyor, burada PKK silahlı güç haline getiriliyor ve siyasi güç elde ediyor.”
Türkiye´nin 3 Ekim 1992 tarihinde Irak´a en büyük sınır ötesi operasyonu düzenlediğini anlatan Emekli Albay Sarızeybek, şöyle devam etti:
“Irak´a girildi ve çatışmalar başladı. 3 gün sonra Talabani denen hain teröristlerle anlaştı. Türkiye´den aldığı silahı, parayı, yiyeceğin yarısını PKK´ya verdi ve gönderdiği peşmergeleri de çekti. 1 hafta sonra Barzani PKK ile anlaştı ve askerimiz yalnız kaldı orada. O dönem 1 günde 25 şehit verdik. Ardından asker takviye yaptı, bütün teröristleri temizledi orada. 3 binden fazla terörist etkisiz hale getirildi, binlerce silah mühimmat ele geçti. PKK terör örgütü tarihten siliniyordu. Ne oldu ondan sonra o Talabani denen peşmerge Türkiye´ye geldi. Özal, Demirel ve Hikmet Çetin ile görüşmeler yaptı. Bir `ateşkes´ diye laf çıktı, bir de baktık ki İmralı´da yatan hain, Talabani denen peşmerge ve DTP denen partinin başkanı Ahmet Türk, Beka´da televizyonların karşısına çıkıp, `silah bırakıyoruz ateşkes´ diye açıklama yaptı. Herkes bunları melek sanıyordu. Bugün oynanan film 1993´te oynanmıştı. Talabani ve Barzani haindir, onlar barış elçisi melek falan değildirler. Bu topraklar bizim, bu insanlar bizimdir. Ülkeye sahip çıkacağız.”
Terör örgütü PKK´nın elinde bulunan silah ve bombalanan PKK kamplarının 16 yıl önce de bulunduğunu anlatan Sarızeybek, “100 kişilik karakolumuza 500 kişilik terörist gurupları saldırıyorlardı. Yolda yürürken mayına basıyordu askerlerimiz, köyden geçerken üzerimize ateş ediyorlardı. Bize emanet ettiğiniz evlatlarınızı koruyamadık. Peki, sorumlusu kim? Şehitlerimizin hesabını kime soracağız? Aktütün´deki bölük komutanına mı, Şemdinli´deki tabur komutanına mı soracaksınız, yoksa ülkeyi yönetenlere mi soracaksınız? Biz 16 senedir o çocuklarımızı koruyamadığımız için vicdan azabı çekiyoruz. Kim bu şehitlerimizin sorumlusu? Şehitlerimizin hesabını soracağız. Biz soramazsak çocuklarımız soracak, onlar soramazsa çocuklarımızın çocukları soracaktır” diye konuştu.
Ajanslar