Mehmet EZER/ANTAKYA, (DHA)
|
|
EMEKLİ Albay Erdal Sarızeybek, yapılan soruşturmanın hukuksuz olduğunu, ‘Ergenekon’ adının terörün yanına konulamayacağını söyledi.
Sarızeybek, “Tuncay Güney gibi ne olduğu belirsiz bir insanın verdiği ifadelerle Türkiye karıştırılıyor” dedi.
Eğitim- İş ve bazı sivil toplum örgütleri tarafından organize edilen ve Antakya Öğretmenevi’nde gerçekleştirilen ‘Terörün arkasında kim var?’ konulu toplantıda konuşan Sarızeybek, içinde olduğu ‘Sivil Kurmay Hareketi’nin, bir düşünce topluluğu olduğunu söyledi.
Bu düşünce topluluğuna üye olanların hepsinin, ülkemizin tehlikede olduğunun farkında olduğunu ifade eden Sarızeybek, “Dolayısıyla, bu tehlikeyi yok edebilmek için, Atatürkçü düşünce sistemini belirlemiş insanlarla bir araya geliyoruz. Fikirlerimizi tartışıyoruz. Bu tehlikelerin ortadan kaldırılması için, ne yapmamız gerektiğini konuşuyoruz. Tabi bundan da şu sonuç çıkıyor Halkımız tehlikeyi gördüğü zaman, sağduyusuyla bu tehlikeyi de nasıl yok edeceğini bilecektir” dedi.
‘PKK, TAŞERON ÖRGÜT’
Türkiye’de yaşanan terör ile ilgili yaptığı değerlendirmelerle dikkati çeken emekli Albay Erdal Sarızeybek, ‘ulusal harekat için ulusal istihbarat’ın önemine dikkati çekti. Özellikle konu ile ilgili konuşurken, Aktütün’de yaşanan son terör saldırısını da bu çerçevede ele alan Sarızeybek, şu çarpıcı açıklamalarda bulundu:
“PKK, Amerika’nın düşmanı değil. Amerika’nın düşmanı olsaydı, 1991 Körfez Harekatı’nda Çekiç Gücü getirip de PKK’yı kurmazdı orada. Silahlı bir güç haline getirmezdi. Dolayısıyla, PKK terör örgütü, sözde ‘Büyük Kürdistan Projesi’nin taşeron bir örgütü olarak karşımıza çıkıyor ve Amerika da bu taşeron örgütü kullanıyor. 5 Kasım 2007 Erdoğan- Bush görüşmesinden sonra, PKK müşterek düşman ilan edildi ve anlık istihbarat paylaşımı şeklinde bir strateji açıklandı. Şimdi bu stratejiden bizler şunu anlıyoruz. PKK terör örgütünün silahlı misyonu bitirildi ama PKK’nın siyasi misyonu bundan böyle Barzani tarafından yürütülecek.”
‘DTP, PKK’NIN SİYASİ KANADIDIR’
Terör yaşanan bölgelerde yaşayan vatandaşların hassas konumuna da işaret eden Sarızeybek, buradaki vatandaşların teröre tavır aldıklarında terör örgütüyle, almadıklarında ise devletle karşı karşıya kaldıklarını işaret ederken, şu tespitte bulundu:
“Halkımız, doğuda güvenlikten yoksundur. ‘Demokrasi demokrasi, insan hakları’ diyorlar, fakat şu an doğuda, devlet gücünün ve otoritesinin ötesinde bir PKK terör örgütü ve onun siyasi uzantısı DTP’nin bir otoritesi oluşmuş durumda. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Bizim bildiğimiz devlette, bir tek güç ve otorite vardır. O da devletin güç ve otoritesidir. Halk şu an çaresiz durumdadır. Terör üzerinden siyaset yapılmaktadır. Bölgedeki gerginlikler de bu nedenle artmaktadır.”
DTP’yi bağımsız bir siyasi parti olarak görmediklerinin altını çizen Sarızeybek, “Bunu kendileri de söylüyor zaten. Bakın bugün hangi demokratik ülkede, arkasında bir terör örgütü olan bir siyasi parti yaşayabilir. Ama bizim ülkemizde yaşıyor. Bugün, PKK terör örgütünün taleplerini Demokratik Toplum Partisi denilen bir kuruluş, siyasi yönden ülke gündemine taşıyor. Bu demektir ki bu parti, bu örgütün siyasi kanadıdır” dedi.
ERGENEKON TÜRK MİLLETİNİN DESTANI
Emekli Albay Erdal Sarızeybek, Ergenekon’un Türk milletinin destanı olduğuna dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yapılan soruşturma hukuksuzdur. Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk sisteminde hazırlık soruşturmalarına kod adı verilmez. Böyle bir şey yok. Hazırlık soruşturmalarına yıl veya sayı adı verilir. Bu soruşturmanın hukuken adı 2007/560 sayılı hazırlık soruşturmasıdır. Türkler için kutsal olan Ergenekon adı terörün ve siyasetin yanına koymaya hiçkimsenin hakkı yoktur. Neden Ergenekon diyorsunuz, bizim çocuklarımız okula gidiyor, okullarda Ergenekon, Türk milletinin varoluş destanı olarak anılıyor.
Çocuklar akşam eve geliyor, Ergenekon terör örgütü şiddet örgütüymüş gibi görününce çocukların beynindeki kutsal değerler yıpranmış oluyor. Tuncay Güney gibi ne olduğu belirsiz bir insanın verdiği ifadelerle Türkiye’yi karıştırıyorsunuz. Suçsuz insanları deşifre ediyorsunuz. Sabih Kanadoğlu gibi bir insanın evini arıyorsunuz. Böyle bir uygulama olmaz.”