Aydoğan KEKEVİ
Zamanında Almanca kitaplarımdan birinde bir karikatür görmüştüm; Nazilerin yaratmaya çalıştığı “yeni” insan tipini karikatürize ediyordu: elinde satıra benzer bir aletle doktor kılıklı birisi sırada bekleyenleri masaya yatırıp “omurgalarını” aldıktan sonra iki büklüm olmuş omurgasızlaştırdıklarını sepleyiveriyordu ortalığa…
Karikatürü nerede gördüğümü unuttuğum için Nazi dönemiyle ilgili kitapları karıştırırken bunlardan birinde gözüme bu yıl 27 Şubat’ta 76. yıldönümü anılacak olan “Reichtag Yangını”nı irdeleyen bölümler ilişti.
İlginç bulduğum yerleri Wikipedya’dan da alıntıladığım bazı ufak ayrıntıları ekleyip özetleyerek aktarıyorum.:
“…5 Mart 1933 de yapılacak olan Almanya genel seçimlere bir hafta kala 27 Şubat1933 gününün akşamı saat 21.15 de Reichtag’ın lokantasından “yangın alarmı” verilir.
Söndürme çalışmaları 3 saat kadar sürer, yangın ancak gece yarısı kontrol altına alınır.
Yangın “kundaklama” sonucu ortaya çıkmıştır ; yangın daha sürerken 24 yaşındaki Hollandalı anarşist ve eşcinsel Marinus van der LUBBE tutuklanır; Lubbe sık sık Almanya’ya gelmekte ve bir takım toplantılara katıarak Komunistlere saldırmaktadır”.
“Yangın 3 saat sonra kontrol altına alınarak söndürülür: Yangının çıkmasının ardından daha 24 saat geçmeden Parlamento Başkanı tarafından “Halkın ve Devletin korunması” amacıyla “Wiemar Anayasası”nın getirdiği “Temel Hakları” ortadan kaldıran “Reichtag Yönetmeliği” çıkarılır. .”
“Yangın alarmı”nın verilmesinden kısa bir süre sonra da Hitler, Göring ve Goebbels yangın yerine gelirler; Göring kundaklama için “Komunist ayaklanmanın başlangıcı” der; Hitler ise: “Artık acımak yok, yolumuza çıkanlar ezilecektir… Komunist yöneticiler görüldükleri yerde vurulacaklardır” diyerek bağırıp çağırmaktadır.”
“Öte yandan yangından daha 12 saat geçmeden 28 Şubat tarihli “Lokal Anzeiger” gazetesi Hollanda polisine atfen “Lubbe’nin Rusya’da Eğiltildiği” haberini ”şok” puntolarla Alman halkına duyurur..”
“Yangının duyulmasından hemen sonra toplu tutuklamalar başlar,ertesi gün yani 28 Şubat’ta 1500 komunist tutuklanmıştır. Tutuklama müzekkereleri kimlik ve adreslerin yanısıra tutuklanacak olanların resimleri de iliştirilmiş olarak hazırlanmıştır.
Tutuklama tarihi olan “28 Şubat” ise mürekkeple yazılmıştır.
“Kundaklama” tarihinden 5 gün önce yani 22 Şubat 1933 tarihindePrusya Hükümeti’nin çıkardığı “Yardımcı Polis Yasası”yla sadece “SA” ve “Çelik Başlıklılar”ın polis yardımcısı olabilmeleri sağlanır.
Berlin dışındaki “Polis Yardımcılığı” atamaları yerel yönetimin onayını gerektirirken
Berlin’deki “atamalar”ı bizzat Göring üstlenir..”
27 Şubat günü Berlin’de görevli bütün SA personeli görevli oldukları birliklerde toplanır. Mart’ın sonunda Fransaya iltica eden bir SA üyesi ifadesinde “Öğlede gelen bir emirle “yerlerimizinden ayrılmamamız, sokakta gözükmememiz” bildirildi. Akşam saat 10’da gelen yeni bir emirle de Reichtag’ın yandığı, “Brandenburger Tor”a ivedi ve silahsız olarak gitmemiz, Reichtag çevresinde barikat kurmamız istendi”demektedir.”
* * *
3 Saat kadar süren “Reichtag Yangını”nın sonuçları ise 12 yıl sürecek, milyonlarca insanın yaşamına mal olacaktır.
Yangın sonrası ortaya çıkan siyasal gelişmeler yangının sıradan bir yangın olmadığını kanıtlamakta, “kundaklama”nın perde arkasına ışık tutmaktadır:
“… böylece NSDAP’nin siyasal karşıtlarının Polis ve SA tarafından kovuşturulmalarını kolaylaştırarak Nasyonal Sosyalist Diktatörlüğün kurulmasında en önemli adım atılmıştır..”
SONUÇ:
* “Van der LUBBE 10 Ocak 1934 de idam edilir. İdamdan tam 74 yıl sonra aynı gün14 Ocak 2008 tarihinde Alman Federal Savcılığı Marinus van der Lubbe hakkındaki “Karar”ın kaldırılmasına “Karar”verir.”
* Yukarıdaki bilgileri alıntıladığım sayfalardan bir kaç sayfa ötede de “Yöntem Eski Yöntem” başlığı ile “1886 Şikago Bombalı Saldırı”sıyla ilgili olarak verilen kısa bilgide; “1886’da Şikago Kenti bir çok insanın yaşamına mal olan bombalı bir suikaste sahne olur. Olayın failleri olarak 5 sendikacı işçi asılır. Aradan 7 yıl geçtikten sonra gerçek faillerin Şikago polisinin içinden olduğu ortaya çıkar” denilmektedir…
* * *
“At izi”yle “İt izi” nin “ak”la “kara”nın birbirine karıştığı; “Dinlinin dinsizin dincinin”, “Yurdunu milletini sevenlerle sevmeyenlerin” karşı karşıya ge(tiri)ldiği ve nihayet “Ak Koyun”la “Kara Koyun”un renklerinin iyice belirgenleştiği günümüzde yaşadığımız gelişmelere artık siz “rastlantı” mı dersiniz; “tarihin bilinçli tekerrürü” mü, yoksa “kel alaka”mı dersiniz karar sizindir.
Ben tarihin sayfalarına baktım sadece..
Aydoğan KEKEVİ 12.01.09
Yararlanılan Kaynaklar:
1) Braunbuch. Über Reichtagsbrand und Hitler Terör.
2)
3)