From: Oda [mailto:[email protected]]
Subject: Basın Açıklaması
6 Ocak 2009
Yaşanan Vahşete Sessiz Kalmayalım
Ortadoğuda bir kez daha Filistin’de, yine sivil halkın susuzluğa ve açlığa mahkûm edilmesi, yine yokluk, yoksulluk var, yine yoksul insanların yok edilmesi var, yine çocukların ölümü var, yine mülteci olmak var. Ortadoğu, İsrail‘in Gazze’ye yağdırdığı bombalarla yine kan gölüne döndü.
1 milyondan fazla sivil Iraklıyı öldüren emperyalist güçler bu kez İsrail’i destekleyerek bombalarını Filistin halkının üzerine yağdırıyor. İsrail’in 27 Aralık 2008 günü başlattığı bombardıman nedeniyle 2400 Filistinli yaralandı ya da öldürüldü. Kara harekâtı ve bombardımanlar devam ediyor. Ölümler artarak sürüyor. Gazze’nin alt yapısı yok ediliyor. Sağ kalanlar günlerdir elektrik, su, gıda ve ilaç bulmaksızın yaşam mücadelesi içinde.
İsrail savaş bahanesi olarak Hamas’ın ateşkesi bozmasını göstermektedir. Vicdanı sızlayan insanlığa, kökten dinci Hamas’ı göstererek onay almaya çalışıyorlar. Oysa biliyoruz ki: Hamas 1980’lerden itibaren bizzat Amerika ve Suudi Arabistan tarafından solcu, yurtsever Filistin hareketine karşı cömertçe finanse edilmiştir. 1993’lere kadar İsrail’in ve Amerika’nın Hamas yetkilileriyle müzakerelerde bulunduğu; Hamas’a bağlı okul ve kliniklere yardım ettiği; Filistin Kurtuluş Örgütü’nün en ufak eylemini şiddet kullanarak ezerken, Hamas’a göz yumduğu bilinen bir gerçektir. Bugün vahşi katliamlarını meşrulaştırmak için Dünyaya Hamas’ı işaret edenler, dün radikal İslamı destekleyenlerdir. Amaç Hamas roketlerinin İsrail’e düşmesini engellemek değildir. Öyle ki zaten 18 aydır 1,5 milyon Gazzeli İsrail’in ablukası altında yaşam savaşı vermektedir. İsrail bu on sekiz ay boyunca üniversite öğrencileri, sivil toplum temsilcileri ve BM gözlemcileri dâhil Gazze’ye giriş çıkışları engellemiş ve Gazze halkının gerçek durumunu dünyadan saklamıştır. Hamas’ın ateşkesi bozduğu yalanıyla saldırıya geçen İsrail aslında bu saldırıya altı aydır dünyanın gözü önünde hazırlanmaktadır.
Egemenler göstere göstere gerçekleştirilen bu insanlık ayıbı karşısında sessiz. Amerika’nın sözde barışçı ve demokrat yeni başkanı suskun. Rusya ve Çin bu trajediyi tartışmak üzere uluslararası bir toplantı çağrısı dahi yapamıyor. Birleşmiş Milletler susuyor. AB ise tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşen vahşetin savunma amaçlı olduğunu iddia ediyor.
Çok yakın bir tarihe kadar İsrail Başbakanı ile görüşen AKP hükümeti bu saldırılar karşısında şimdilik görüşmelerin kesildiğini açıklamakla yetiniyor. Daha düne kadar yapılan askeri modernizasyon projeleriyle siyasi iktidarlarca hep İsrail dost ülke olarak nitelendiriliyor, Ortadoğu’nun şımarık çocuğu olarak yaptığı katliamlar yok sayılıyordu.
Söz söylemeye gelince mangalda kül bırakmayan Başbakan Tayyip Erdoğan Barış Turu’ndayken bombalar Gazze’ye yağmaya başladı. Bu nasıl bir dış politika, bu nasıl bir acizlik.!
Hastanelere, mülteci kamplarına, camilere ve evlere bombalar yağdırıyorlar. Siviller göz göre göre yok ediliyor. Kapitalist dünyanın önderleri hâlâ sessiz.
Sömürü düzeni altında ezilen halklar, bu yağma ve yıkım düzeninin mağdurları, düzenin muhalifleri, onurlu dünya halkları meydanlarda gerçeği haykırıyor, kral çıplak diyor.
Bu sesi duymak istemeyenlere sesleniyoruz: İnsanlığın ve çevrenin hoyratça yıkımına sessiz kalmayacağız. Yaşasın halkların kardeşliği!
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu
Bir yanıt yazın