Şehriban OĞHAN/ ANKARA
Bugüne kadar dünyada 16 ülke, Amerika’da 25 eyalet parlamentosu, soykırımı kanunla tanımıştır. Ama şimdi daha ciddi bir adım söz konusudur. Amerikan Kongresi’nde nisan ayından önce aynı şekilde bir karar alınması söz konusudur. Şimdi, Türkiye’de bu imza kampanyasıyla adeta bu karara bir psikolojik zemin hazırlanmaya çalışılmaktadır.
ESKİ Başbakan ve Dışişleri Bakanı, Rize Milletvekili Mesut Yılmaz, Ermenilerden özür kampanyasıyla ABD Kongresi’nden Nisan ayından önce çıkması beklenen soykırımı tanıma kararına, psikolojik zemin hazırlanmaya çalışıldığını savunarak, Cumhurbaşkanından sade vatandaşa kadar herkesi toplu tepki göstermeye ve devlet tezlerinin arkasında sağlam durmaya çağırdı. TBMM Genel Kurulu’nda Dışişleri bütçesi görüşmelerinde önceki gece 23.30’da kürsüye çıkan Yılmaz, hükümeti “sözde Ermeni soykırımı” ve “sözde AB üyelik müzakereleri” konusunda uyardı. Yılmaz’ın Meclis tutanaklarına giren sözleri özetle şöyle:
Karşılıklı katliam
“Tehcir sırasında maalesef acı olaylar yaşanmıştır ama bütün objektif tarihçilerin buluştukları nokta şudur ki; bunu bir devlet güdümünde bir soykırım olarak nitelemek mümkün değildir. Bunun teknik adı ’mukatele’, karşılıklı katliamdır. Maalesef, çok sayıda Türk, Kürt ve Ermeni asıllı Osmanlı vatandaşı hayatını kaybetmiştir.
Türk devletinin ciddi bir ihmali olmuş, uzun yıllar bu konu yok gibi davranmıştır. ASALA terörü bastırıldıktan sonra bu yanlıştan dönülmüş, o tarihe kadar kapalı olan Osmanlı arşivlerinin 1914-1915 yıllarına ilişkin bölümü araştırmacılara açılmıştır. Türk devletinin politikası, konunun tarafsız, uluslararası bir bilim kuruluna bırakılması yönündedir. Bu, kendine güvenen, medeni ülkelerin anlayacakları dilden bir tavırdır. Bunun arkasında herkesin sağlam durması lazımdır.
Toplu tepki gösterelim
Bugüne kadar dünyada 16 ülke, Amerika’da 25 eyalet parlamentosu, soykırımı kanunla tanımıştır. Ama şimdi daha ciddi bir adım söz konusudur. Amerikan Kongresi’nde nisan ayından önce aynı şekilde bir karar alınması söz konusudur. Yeni Amerikan Başkan ve Başkan yardımcısının seçim taahhütleri bu olasılığın çok yüksek olduğunu göstermektedir. Şimdi, Türkiye’de bu imza kampanyasıyla adeta bu karara bir psikolojik zemin hazırlanmaya çalışılmaktadır. Buna karşı Cumhurbaşkanından Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkese kadar, toplu tepki göstermemiz lazımdır. Burada en büyük görev, Dışişleri Bakanlığımıza düşmektedir.”
Bir yanıt yazın